Sağlık Bakanlığı Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nin (MHRS) kullanımına ilişkin “hasta memnuniyetini önceleyen” genelgeyi 81 ilin sağlık müdürlüklerine gönderdi. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Karakoç, Sağlık Bakanlığı’nın MHRS genelgesini Medyascope‘a değerlendirdi ve “Sağlık Bakanlığı 24 saat sağlık hizmeti sunulmaya devam etsin, sağlık çalışanlarının emeğinin sömürülmesi ve esnek olarak ücretlendirilmeleri sürsün istiyor” dedi.
Sağlık Bakanlığı genelgesinde “Hekim çalışma cetvellerinin planlanması, uygulanması ve polikliniklerde randevulu muayene süreçlerinin takibi, hizmete erişim ve hasta memnuniyeti açısından önceliğimizi oluşturmaktadır” denildi. Genelgede sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırma vurgusu yapılırken, genelgede, “…az zamanda çok hasta bakılarak değil yaygın poliklinik hizmeti planlanarak kapasite artırımı sağlanması, kamuoyunda gündem olduğu gibi beş dakikada bir muayene yapıldığı şeklindeki söylentilere sebep olacak uygulamalardan sakınılması ve ihtiyaç duyulduğunda mesai dışı poliklinik hizmeti sunulması” ifadeleri yer aldı.
“İdarecilerin baskısı muayene sürelerini iki-üç dakikaya düşürüyor”
Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Karakoç, genelgeye ilişkin Medyascope‘un sorularını yanıtladı ve şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığı beş dakikada muayene yapılmadığını söylüyor ve çalışma programıyla ilgili bu yetkiyi öncelikle il sağlık müdürlüğüne, sonra da başhekime veriyor. Ancak il sağlık müdürlüğünün başhekimler üzerinde ve başhekimlerin ya da idarenin hekimler üzerindeki baskısı muayene süresini etkiliyor. Ankara’da resmi olarak beş dakikada bir randevu uygulaması yok ancak hekim arkadaşlarımızı ziyaret ettiğimizde 8.30-12.00 arasındaki mesai saatlerinde muayene edilen hasta sayısının 70’leri bulduğunu görüyoruz. Bu da bırakın beş dakikayı, iki-üç dakikada bir hasta kabul etmek anlamına geliyor. Ankara’da MHRS ile on dakikada bir randevu verilmesine rağmen idarecilerin ‘Hastaneye gelen her hastaya mutlaka bakılacak’ şeklindeki baskısı muayene sürelerini ortopedi, dahiliye gibi polikliniklerde iki-üç dakikaya düşürüyor. Bu denli kısa sürelerde sağlıklı bir şekilde hekimlik yapılmaz.”
“İyi hekimlik değerlerimiz için ve sağlık hakkı gaspına karşı direniyoruz”
ATO Başkanı Karakoç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bir sağlık hakkı gaspıdır. Anlaşılan idare ve iktidar, hekimlerden sadece hastanın yüzüne bakarak reçete yazmasını istiyor. Biz buna karşı etik ilkelerimize, iyi hekimlik değerlerine sahip çıkacağız. Bu şekilde bir muayeneyi asla kabul etmeyeceğiz. Çalışmaktan gocunduğumuz için değil, hastalarımızın sağlık hakkı için direniyoruz ve direneceğiz.”
“Kışkırtılmış sağlık talebi ve basamaklandırma olmaması yığılmaya neden oluyor”
Performansa dayalı ücretlendirmenin hekimlerin ücretinin neredeyse yüzde 50’sini oluşturduğunu, performansa dayalı ek ödemenin “parça başı ücret” alındığı anlamına geldiğini, bunun hekimliğin etik ilkelerine de hekimlik özerkliğine uygun olmadığını anlatan Karakoç şöyle konuştu:
“Türkiye’de 2003’ten sonra Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla uygulanmaya çalışılan esnek çalışma sistemi ile hekimler mesai saatleri dışında da çalıştırılıyor. Mesai saatinden sonra, bir hekimin yanında bir yardımcı personel olmadan hastayla yalnız kalması, ülkemizde şiddetin bu kadar yaygın olduğu bir dönemde yaratacağı tehlikeler de düşünüldüğünde kabul edilemez.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bunun sebebi kışkırtılmış sağlık talebidir. Birinci basamak sağlık hizmetleri şu anda tamamen çökertilmiş durumda. Aile Sağlık Merkezi sistemi ne yazık ki fonksiyonel olarak sadece reçete yazıyor. Hiçbir hasta birinci basamakta sağlık hizmeti almadığı için çok basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu ya da yan ağrısı olan hasta bile birinci basamakta elenmeden direkt ikinci basamak olan eğitim araştırma ya da üniversite hastanelerine başvuruyor. Dolayısıyla bu büyük bir yığılmaya neden oluyor. Sağlık Bakanlığı basamaklandırılmış bir sağlık hizmeti sunarak ileri tedavi gerektirmeyen hastalıkların birinci basamakta tedavi edilmesini savunmuyor. Sağlık Bakanlığı, 24 saat sağlık hizmeti sunulmaya devam etsin, sağlık çalışanlarının emeğinin sömürülmesi ve esnek olarak ücretlendirilmeleri sürsün istiyor.”
