Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), son dönemde döviz kurundaki hızlı yükseliş ve düşüşün ardından döviz alım-satımlarında, cumhurbaşkanlığı bürokrasisi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) üst yönetimi ve cumhurbaşkanına yakın isimlerin olup olmadığına dair Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) araştırma komisyonu kurulmasını istedi. CHP’nin yazılı açıklamasında, “Döviz kurlarında yaşanan bu hareketler, faiz kararlarının ne yönde olacağı, cumhurbaşkanının ne tür bir konuşma yapacağı, Merkez Bankası’nın hangi noktada döviz kuruna müdahale edip hangi noktada müdahaleyi keseceğini bilenler açısından döviz piyasalarında vurgun yapmak için pozisyon almalarına uygun bir zemin oluşturmaktadır” denildi.
“Yüklü miktardaki döviz alım-satımları TBBM’de araştırılmalı”
CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan araştırma önergesi bugün (24 Aralık) TBMM’ye sunuldu. Önergede, son dönemde döviz kurlarındaki ani yükseliş ve düşüşlerde, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Merkez Bankası’nın kararlarının etkili olduğu vurgulanırken şu ifadelere yer verildi:
“En büyük dalgalanmalar Merkez Bankası’nın faiz kararları, cumhurbaşkanının konuşmaları ve Merkez Bankası’nın döviz kurlarına doğrudan müdahaleleri öncesinde ve sonrasında yaşanmaktadır. Merkez Bankası’nın faiz kararından önce iktidar çevresinden piyasaya ‘Türk Lirası (TL) çok değer kaybediyor, Merkez Bankası bu ay faiz indirmeyecek’ söylentileri yayılarak döviz kuru düşürülüyor. Faiz indirildiğinde de döviz kurları hızla yukarı tırmanıyor. Bir süre sonra Merkez Bankası piyasalara müdahale ederek döviz kurlarını bir miktar aşağı çektikten sonra müdahaleyi bırakıyor ve kur yeni bir rekora tırmanıyor.”
“Yapılan beş müdahale sonrası altı milyar dolar döviz satıldı”
Önergede, aralık ayından bu yana kur hareketliliğine yapılan müdahalelerin ardından altı milyar dolardan fazla döviz satıldığı da iddia edilerek, “Döviz kurlarında yaşanan bu hareketler, faiz kararlarının ne yönde olacağı, cumhurbaşkanının ne tür bir konuşma yapacağı, Merkez Bankası’nın hangi noktada döviz kuruna müdahale edip hangi noktada müdahaleyi keseceğini bilenler açısından döviz piyasalarında vurgun yapmak için pozisyon almalarına uygun bir zemin oluşturmaktadır” ifadeleri yer aldı.
“Faiz indirim kararları birileri tarafından önceden biliniyor”
Merkez Bankası’nın 23 Eylül 2021 tarihindeki ilk faiz indirimi kararını açıklamasından önce 1 ABD Doları’nın 8,68 TL olduğunu ve 23 Eylül’den bu yana dolar kurunun yüzde 130′dan fazla arttığını belirten CHP, faiz indirim kararlarını önceden bilenlerin en az yüzde 130’luk kazanç sağladığını vurguladı. Merkez Bankası Kanununun dördüncü maddesindeki “Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler” hükmünü hatırlatan CHP, bu maddeye rağmen tüm para politikası kararlarının “Cumhurbaşkanı tarafından dayatılarak alındığını” savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Bugünkü para politikası kararlarının ‘bağımsız Merkez Bankası’ tarafından alındığı ve kimse tarafından önceden bilinmediği iddia edilemez. Nitekim TL’deki çok yüksek değer kaybı nedeniyle ‘aklıselim’ gereğince Merkez Bankası’nın faiz indirmeme olasılığının yüksek olduğu, son faiz indirimi kararından önce Hazine ve Maliye Bakanının kardeşinin, ‘faizin 100 baz puan düşeceğini’ açıklaması, bu kararların ve piyasaları etkileyen Cumhurbaşkanı konuşmalarının birileri tarafından önceden bilindiği iddialarını doğrulamaktadır.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Siyasiler ve bürokratlar alım-satım yaptı mı?”
“Türkiye, Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarının karanlık odalarda satıldığı sürece benzer bir süreçten geçmektedir. Dövizdeki büyük dalgalanmalardan birinin gerçekleştiği 20 Aralık 2021 ve sonrasında yaşananların, bütün boyutlarıyla ortaya konulması, milletin kör kuruşunu korumakla yükümlü TBMM için bir zorunluluktur. Bu nedenle son altı aylık dönemde piyasalardan, bankacılık sisteminden ve döviz bürolarından kimlerin yüklü miktarlarda döviz alıp sattığı, bu işlemlere taraf olanlar arasında bakanlar, cumhurbaşkanlığı bürokrasisi, Merkez Bankası üst yönetimi, cumhurbaşkanına yakın isimler ve bunların yakınlarındaki isimlerin olup olmadığı, bu alış satışların hangi kurlardan yapıldığının araştırılması gerekmektedir. Bu konuların araştırılması için Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri kapsamında bir Meclis araştırması açılması konusunda gereğini arz ederiz.”
