Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Katar merkezli medya kuruluşu adına 300 milyon liralık ödemenin devlet tarafından yapılması, Türkiye’nin ulusal tank projesinin ihalesiz ve bedelsiz devredilmesi, Katarlılar’ın işletmecisi olduğu limanların işletme hakkı sürelerinin 49 yıla uzatılması, Doğu Akdeniz’de petrol arama izni ve Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesinin Katar’a satılması konularına ilişkin araştırma önergesi verdi. Önergede, Katar-Türkiye ilişkilerinin “alışılagelmiş devletler arasındaki ilişki biçimiyle değil, kişiler arasında; dolayısıyla devletin kayıtlarına da tam olarak yansımayan bir yöntemle yürütüldüğüne” dikkat çekildi.
Türkiye ve Katar arasındaki ekonomik ilişkilerin, Türkiye’nin değil Katar’ın çıkarlarını korumaya yönelik olduğuna dikkat çeken CHP, bu ilişkilerin Türkiye’ye ekonomik ve siyasi açıdan ne tür zararlar verdiği ve gelecekte nasıl maliyetler çıkaracağının araştırılması için TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını istedi. CHP grup başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan ve TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda bugün (11 Ocak) görüşülmesi istenecek. Önergede, araştırılması istenen tespitlere ilişkin şu örnekler verildi:
- “TSK zaafa uğratıldı”: “Katar ordusunun ortağı olduğu şirket, Tank Palet Fabrikası’nın işletme hakkına bedelsiz olarak 25 yıllığına sahip olmuş, bu fabrikalarda zaten üretilmekte olan bazı silah ve yedek parçaları TSK’ya satıp kâr ederken Türkiye’nin ülkesini savunmak için ihtiyaç duyduğu milli tankımız Altay üretilememiş, silahlı kuvvetlerimiz zaafa uğratılmıştır.”
- “Devletin liman gelirleri elinden alındı”: “Türkiye’nin artan ithalat ve ihracatı da göz önüne alındığında, yıllar önce daha kısa sürelerle verilmiş limanların işletme hakkının bir yasayla ve ihalesiz olarak 49 yıla uzatılmasıyla, yeni ihale yapılması halinde devletin çok daha yüksek bir gelir elde etme olanağı elinden almıştır.”
- “Kanal İstanbul ısrarı Katar’ın rant çalışması: “Türkiye’yi tam bir dış borç batağına sokacak, İstanbul’un nüfusunu yüzde 50 oranında artıracak, Türk halkı için hiçbir gelir yaratmayacak Kanal İstanbul projesinde ısrar ederek Katarlılar’ın bu güzergâhta topladığı arsalara büyük rantlar yaratılmaya çalışılmaktadır.”
“Katar’ın Türkiye’deki çıkarları korunuyor”
Önergede, Türkiye ile Katar arasında geliştirilen ilişkilerin Türkiye’nin çıkarlarını zedelediği, iktidarın attığı adımların Katar’ın Türkiye’deki çıkarlarını korumaya yönelik olduğu vurgulandı ve araştırılması istenen başlıklar şöyle sıralandı:
- “Türkiye’nin ulusal tank projesinin, tank üretimi konusunda hiçbir birikimi olmayan Katar ordusunun ortak olduğu bir şirkete teslim edilmesi ve bu projeyle ilgili olarak Tank Palet Fabrikasının ihalesiz ve bedelsiz olarak devredilmesi,
- Katarlılar’ın da işletmecisi olduğu limanların işletme hakkı sürelerinin 49 yıla uzatılması,
- Hiçbir geçerli gerekçesi ve ihtiyacı olmadığı halde Katarlılar’ın arsa topladığı Kanal İstanbul projesiyle ilgili anlamsız ısrarlar,
- Katar’ın Exxon Mobil-Katar Petrolleri Ortaklığı aracılığıyla, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden, bir bölümü Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı içinde kalan bir bölgede ve Ada’nın ortak sahibi Kıbrıs Türkleri’nin haklarını ihlal ederek doğalgaz arama izni almasına sessiz kalınması,
- Türkiye’de de maç yayınlarını alan Katar merkezli medya kuruluşunun, spor kulüplerine yapması gereken 300 milyon liralık ödemenin devlet tarafından yapılması,
- Bir rekabet ortamı oluşturulmadan Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesinin Katar’a satılması,
- Komşularının ‘terörü desteklemekle’ suçladığı Katar ile komşuları arsındaki sorunu çözmek için arabulucu olmak yerine açıkça Katar’ın yanında yer alarak, Türkiye’nin diğer taraf ülkelerle olan siyasi ve ekonomik ilişkilerine zarar verilmesi,
- Katar Emiri’nin, Boeing 747-8 tipi özel uçağını Cumhurbaşkanı’na hediye etmesi ve bu uçağın kabul edilmesi.”
