Oktay Dönmez isimli erkek, İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat Dilara Yıldız’ı İstanbul-Tuzla’da bir kafede öldürdü. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukat Nazan Moroğlu, Dilara Yıldız’ın Dönmez hakkında koruma kararı aldırdığını aktardı.
Dilara Yıldız (28) dün (10 Ocak) şehir dışından evine döndüğünde, eski nişanlısı olan Oktay Dönmez isimli erkek ile karşılaştı. Yıldız, Oktay Dönmez tarafından darp ve silah zoruyla götürüldüğü kafede vatandaşlardan yardım istedi ve polis çağrıldı. Nazan Moroğlu, cinayetin polisler kafeye girdiği anda yaşandığını söyledi.
Dilara Yıldız’ın cenazesinin Adli Tıp Kurumu’nda bulunduğunu, Oktay Dönmez’in ise gözaltında olduğunu anlatan Moroğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) verilerine göre Oktay Dönmez hakkında koruma kararı olduğunu ancak süresinin bitip bitmediğini bilmediğini söyledi.
Dilara Yıldız’ın sosyal medya hesabından Oktay Dönmez’in tehditlerine ilişkin paylaşım yaptığı da ortaya çıktı.
Barolar ve avukatlardan tepki
Dilara Yıldız için barolar ile avukatların aralarında olduğu çok sayıda kurum ve kişi taziye mesajı paylaştı.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, “Avukat Dilara Yıldız eski nişanlısı Oktay Dönmez tarafından öldürüldü. Meslektaşımıza yönelik bu vahşi saldırıyı kınıyoruz. Kadın Hakları Merkezi olarak olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Kadına şiddetle mücadelemiz asla bitmeyecek” diye yazdı.
Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, “Öfkeliyiz: Meslektaşımız Av. Dilara Yıldız eski nişanlısı tarafından öldürüldü. Erkek şiddetine karşı uygulanan cezasızlık politikasına rağmen failin en ağır şekilde cezalandırılması için mücadele edeceğiz” mesajını paylaştı.
Avukat Dayanışması, “İstanbul Barosu’na kayıtlı Av. Dilara Yıldız dün gece Oktay Dönmez tarafından polislerin gözü önünde silahla katledildi. Meslektaşımızın ölümünden sorumlu olanlar İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayan, cezasızlık politikasını sürdüren ve sözleşmeden çıkanlardır” diye yazdı.
Demokrasi İçin Hukukçular ise “Kadınların yaşam hakkı başta olmak üzere her türlü hakkını sıfırlamaya gayret gösteren bir devlet ve yargı politikası, bugün bir kadın meslektaşımızın hayatını kaybetmesine yol açtı. Her türlü şiddete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” paylaşımında bulundu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
HDP’li vekilden soru önergesi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Dilara Yıldız’ın öldürülmesine ilişkin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi.
Beştaş, Bakan Yanık’a AKP iktidarı döneminde erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybeden kadınların sayısını, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından kaç kadının koruma talebinde bulunduğu halde şiddete maruz kaldığını sordu.
Merve Yıldız: “Benim ablam sesini çıkaramadı. Ablamın sesi olun”
Dilara Yıldız’ın kardeşi Merve Yıldız DHA’ya yaptığı açıklamada Oktay Dönmez’in, ablası evde değilken dairesinin kapısını kırarak içeri girdiğini ve günlerce burada kaldığını söyledi:
“Ablam memleketten dönüyor, kapıda yakalıyor. Sonra bir şekilde ablam onu kandırıp buraya getiriyor çünkü o burayı bilmiyor. Ablam Tuzla’yı biliyor. Kendisi uzman çavuş. Polis karakolunun burada olduğunu biliyor ablam. Kurtulmak için geliyor çünkü silahı kafasına dayayıp tüm malını almak için imza attırmaya çalışıyor evde. Ablam imza atmıyor senede. Kurtulmak için getiriyor, belki biri görür diye.”
Merve Yıldız, Oktay Dönmez hakkında uzaklaştırma kararı olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Ablam defalarca şikayetçi oldu. Fakat biz hiçbir kadınımızı koruyamadığımız gibi, benim ablamı da koruyamadık. Türk milleti olarak şimdi sesimizi duyurma zamanı. Benim ablamın sesi olun. Şimdi kendisi deli taklidi yapıyor. Deli taklidi yaparak çıkabileceğini düşünüyor. Ama çıkmasına izin vermeyin. Benim ablamın sesi olun. Benim ablam sesini çıkaramadı. Defalarca şikayet etti, ‘Seni kana boğacağım’ mesajları vardı ama tutuklamadılar. Hiçbir önlem almadılar.
Benim ablam avukat, onlarca kadının hakkını savundu. Güçsüz kadınların yanında oldu. Ama biz ablamı koruyamadık. Onlar ayrılalı beş ay oldu. Beş aydır ablamın uzaklaştırma kararı var. Beş aydır ablamın malvarlığına el koymak için tehditlerde bulundu. Kendisi zaten uzman çavuş değilmiş. Ablam onu, ailesinin fuhuş çetesine üye olduğunu öğrendiği için bıraktı. Ayrıldı ondan ama o ablamın peşini bırakmadı. Ben ağlamıyorum ben dik duruyorum. Tüm kadınlar için dik duracağım.”
