Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği “Öcalan-Demirtaş hesaplaşması” polemiği ile ilgili Medyascope’ın sorularını yanıtladı. Öcalan, 22 yıldır İmralı Adası’nda tutuklu bulunan abisi ile en fazla görüşen kişinin kendisi olduğunu belirterek, “Bana göre abim devlet denetiminde olan bir adada olduğu için devlet yetkilileri ile görüşüyordur. Demirtaş ile ilgili cumhurbaşkanının söyledikleri konusunda bir şey diyemem. Ama ne dediğini bilmemiz için İmralı’nın kapılarının açılması ve öncelikle yasal hakkı olan avukatları ile görüşmesi lazımdır” dedi.
Mehmet Öcalan, abisi Abdullah Öcalan’ın “neyin nasıl olduğunu iyi bildiğini, Öcalan’ın sıradan bir insan ve mahkûm olmadığını, onunla ilgili konuların çok boyutlu ele alınması gerektiği”ni söyledi. Son olarak, geçen yıl mart ayında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda kendisi ile dört-beş dakika telefonda görüştüğünü söyleyen kardeş Öcalan, “Telefonda devletin ve benim yanlış yaptığımı söyledi. Bulunan davaları nedeniyle avukatları ile görüşmesinin yasal hakkı olmasına rağmen bunun kullandırılmadığını söyledi. 22 yıldır İmralı Adası’nda kalıyor, Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt sorununun çözülmesi için elinden geleni yapmıştır ve yapmaya çalışıyor” diye konuştu.
“İmralı’nın yolu açılmalı”
Mehmet Öcalan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” sözü ile başlayan tartışma hakkında ise şunları söyledi:
“Bu konu ile ilgili yorum yapamam. Ama Abdullah Öcalan’ın ne dediğini, bu konu ile ilgili neler söylediğini bilmemiz için İmralı’nın yolunun açılması gerekir. İmralı Adası’nda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan dört kişi var ve biz onların sağ olup olmadıklarını bilmiyoruz. Bu konuda HDP ve sivil toplum kuruluşlarının, yasal hakları olan avukatları ile görüşmesi konusunda yeteri kadar çaba sarf etmediğini söyleyebilirim.”
Mehmet Öcalan, cumhurbaşkanının açıklamalarından sonra gündeme gelen, “Devlet Öcalan ile yeniden görüşüyor” iddiası ile ilgili de “İmralı Adası denizin ortasında ve devletin kontrolünde bir hapishane. Ben, devlet ve hükümetin Öcalan ile görüştüğünü tahmin ediyorum. Ama Öcalan başta olmak üzere orada bulunan dört kişinin yasal hakları olan aileleri ile ve öncelikle avukatları ile görüştürülmesine izin verilmesini ve İmralı kapısının açılmasını istiyoruz” dedi.
