Necip Hablemitoğlu suikastının şüphelilerinden Nuri Gökhan Bozkır, çıkarıldığı mahkemece “silahlı örgüt üyeliği” ve “tasarlayarak öldürme” suçlarından tutuklandı. Hablemitoğlu, nasıl hedef oldu? Neden öldürüldü? Soruşturma nasıl ilerledi? Medyascope, 20 yıllık süreci sizler için derledi.
Suikast
Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002’de Ankara- Çankaya’da Portakal Çiçeği Sokak’taki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
Saldırganın, Hablemitoğlu’na yakın mesafeden ateş açtığı, olay yerinde bulunan iki boş kovandan birinin ABD yapımı Ruger, diğerinin ise Alman yapımı Geco marka silahlara ait olduğu belirlendi.
Hablemitoğlu ailesinin İçişleri Bakanlığı aleyhine Ankara 5. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada İçişleri Bakanlığı 40 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi.
İçişleri Bakanlığı savunmasında, Hablemitoğlu cinayetini “adi bir cinayet vakası” olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Hablemitoğlu dosyası 15 Temmuz darbe girişimin ardından yeniden açıldı
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, suikastı dosyasını Hablemitoğlu’nun ölümünden 13 yıl sonra, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimin ardından yeniden açtı.
Suikastta FETÖ şüphesi üzerinde duruldu. Darbe girişiminden bir gün önce kabul edilen ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 8 Haziran 2018’de karara bağlanan FETÖ çatı davasının iddianamesinde, Hablemitoğlu’nun FETÖ tarafından öldürüldüğüne işaret edildi.
Nuri Gökhan Bozkır kim, cinayetle bağlantısı ne?
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Nuri Gökhan Bozkır’ın cinayet sırasında olay yerinin yakınlarında olduğu HTS kayıtlarından tespit edildi.
Hakkında kırmızı bülten çıkarılan Bozkır, 10 Temmuz 2019’da Ukrayna’da bir Türk restoranında yakalandı.
Bozkır, Türkiye’ye iade edilmemek için Ukrayna’dan siyasi sığınma talebinde bulundu.
Bozkır, MİT tarafından yakalanarak 27 Ocak 2022’de Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Gözaltı süresi iki kez uzatılan Bozkır, bugün (8 Şubat) çıkarıldığı mahkemece “silahlı örgüt üyeliği” ve “tasarlayarak öldürme” suçlarından tutuklandı.
Sauna çetesi ve soğan TIR’ı davasında da adı geçti
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yüzbaşı rütbesiyle görev yaparken ihraç edilen Bozkır, çevresinde “komutan” olarak biliniyor.
Bozkır’ın ismi “sauna çetesi davası”nda da geçti.
Bozkır, Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesi’nde soğan kamuflajlı bir TIR’ın içinde patlayıcı madde yakalanması olayının soruşturulduğu davanın da sanıkları arasındaydı.
Alman vakıfları ve Bergama dosyası
Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, Ankara Üniversitesi’nde 20 yıl boyunca Atatürk ilkeleri ve devrim tarihi dersleri verdi, Orta Avrupa ve Balkanlar’da Türk eserleri, Türk azınlıkları gibi konularda makale ve kitaplar yayımladı.
Hablemitoğlu, “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” adlı kitabındaysa Türkiye’de dernek statüsünde yasal faaliyet yürüten Alman vakıflarının, etnik-mezhepsel ayrılıkları körüklediğini ve Bergama’daki altın madeni karşıtlarını finanse ettiğini ileri sürdü. Bu iddiaları, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından Alman vakıflarının kapatılması için açılan davada delil olarak yer aldı. Dava 2003 yılında, tüm sanıkların beraat etmesiyle sonuçlandı.
Ölümünden sonra yayımlanan kitap: “Köstebek”
Hablemitoğlu, Fethullah Gülen cemaati yapılanması üzerine de çalıştı. Dönemin Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Gülen’in yargılandığı Ankara 2 Nolu DGM’ye Hablemitoğlu’nun “Etki ajanları, nüfuz casusları ve Fethullahçılar” başlıklı raporunu da delil olarak sundu.
Raporda, FETÖ’nün devlet içine sızarak kritik noktaları ele geçirdiği tespiti yer aldı.
Hablemitoğlu’nun FETÖ ile ilgili açıklamaları o dönem medyada geniş yer buldu.
Hablemitoğlu’nun öldürülmesinin ardından yayımlanan “Köstebek” isimli kitabında, FETÖ’nün silahlı örgüt halini almaya başladığı, örgüt mensuplarının yabancı devletler adına casusluk yaptığı, Gülen’in iktidarı ele geçirdikten sonra Türkiye’ye Humeyni gibi dönmeyi planladığı belirtildi.
