Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Linç edilen ilahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Azimli Medyascope’a konuştu: “Ölüm tehditleri nedeniyle yaşadığım Çorum’dan ayrılmak zorunda kaldım”

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Azimli, 14 yıl önce yayımladığı kitabında yazdıkları nedeniyle sosyal medyada birkaç gündür linç ediliyor. Hitit Üniversitesi, Azimli hakkında idari soruşturma başlatırken Diyanet İşleri Başkanlığı, “Bu saygısız ve pervasız tavrı şiddetle kınıyoruz” açıklamasını yaptı. Medyascope’a konuşan Azimli, birkaç gündür ölüm tehditleri aldığını, bu sebeple Çorum’dan ayrılmak zorunda kaldığını belirterek “Çalıştığım fakülteye de dün reşit olmayan bir çocuğu ‘Hesap soracağız’ diye göndermişler” dedi. Azimli, Diyanet’in kendisiyle ilgili yayımladığı açıklamayı da eleştirdi.

Mehmet Azimli

“Geçmişte FETÖ’cülerin bana saldırdığı cümleleri bu sefer troller kullanıyor”

14 yıl önce yazdığı “Siyeri Farklı Okumak” isimli kitaptaki bir cümle nedeniyle İslamcı camiadan bazı isimler tarafından hedef gösterilen Prof. Dr. Mehmet Azimli, Medyascope’a konuştu. Geçmişte Fethullahçılar tarafından hedef gösterildiğini, şimdi de cemaat ve trollerin aynı yöntemlerle kendisine saldırdığını söyleyen Azimli, Türkiye’de ilahiyat fakültelerinin tek tipleştirilmeye çalışıldığını belirtti:

“Ben bu kitabı 14 yıl önce yazdım. Sekiz yıl önce FETÖ’cüler kitabın bugün gündeme getirilen kısımlarını gündeme getirerek saldırmışlardı. Şimdi de bugün piyasada kendini İslami cemaat olarak gören gruplar, bazı troller aynı bölümü kullandılar ve ondan dolayı soruşturma açıldı, YÖK’ün rektörlüğümüze telkiniyle diyelim. Bir grup trolün her hafta birisini hedef gösterip gündem değiştirdiği söyleniyor. Veyahut, ilahiyatlarda dizayn peşinde olan bir grup var Türkiye’de. Kendi anlayışlarının en doğru anlayış olduğunu düşünen ve ilahiyatlarda sapık, modernist, zındık hocalar olduğunu, bunların atılması gerektiğini, ilahiyatların kendi kafalarındaki medreseler gibi olması gerektiğini düşünerek yaklaşık 15 yıldır hükümete baskı uyguluyorlar bunlar. Bazı müfredatları değiştirdiler zamanla ama tamamen istedikleri gibi yapamadılar. Yani Pakistan, Afganistan’daki gibi bir medrese kurmak istiyorlar.”

Ölüm tehditleri nedeniyle Çorum’dan ayrıldım”

Azimli, hakkında linç kampanyası başlatıldıktan sonra ölüm tehditleri almaya başladığını fakat bu tehditleri savuranlar hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadığını söyledi:

“15 senedir sadece bir tane eleştiri kitabı yazıldı kitabıma, onun dışında başka bir şey yapılmadı. Hepsinin kaynağını veriyorum yani ben bir suç işlediysem önce o suçu işleyen kaynakları hedef almaları lazım çünkü bunlar hadis kitaplarında, rivayet kaynaklarında geçen şeyler ama öyle yapmıyorlar, dertleri bağcı dövmek. Ölüm tehditleri savuruyorlar üç gündür. Onun için yaşamakta olduğum Çorum’dan ayrıldım bir müddet.”

“Reşit olmayan bir çocuğu ‘hesap soracağız’ diye göndermişler”

Daha önce FETÖ saldırılarına karşı kendisini destekleyenlerin şu an kendisini linç ettiğini belirten Azimli, “Daha önce 2014’teki FETÖ’cüler de gazeteler yoluyla sıkıştırmıştı ama bu kadar ağır değildi. O zaman, Yeni Şafak ve Akit çevresi beni savunmuştu FETÖ’cülere karşı, şimdi de ağırlıklı olarak Yeni Şafak ve Akit çevresindeki bir kısım yazarlar, bu cemaatlere dahil oldular. Özellikle, İstanbul’daki Mahmut Efendi Cemaati’nin çevresindeki insanlar ve bazı troller de bu işe dahil oldular” dedi.

Çalıştığı Hitit Üniversitesi’ne reşit olmayan bir çocuğun geldiğini ve kendisine “Hesap soracağız” dediğini anlatan Azimli, “Fakülteye de dün reşit olmayan, cezai ehliyeti olmayan bir çocuğu göndermişler, ‘hesap soracağız’ diye gelmiş çocuk. Üniversitemi telefon yağmuruna tutup en ağır küfürleri ediyorlar” diye konuştu.

Azimli’den Diyanet’e tepki

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da hakkında linç kampanyası düzenleyenleri teşvik eden açıklamalarda bulunduğunu belirten Azimli, sözlerini şöyle sürdürdü:

Diyanet’ten bir kenar yetkilisi bunları adeta teşvik eder gibi bir açıklama yapıyor, sanki Diyanet açıklaması gibi. Ben o metinde peygamberi övüyorum, bunlar yergi çıkardılar. Bir YÖK yetkilisi de çıkıp, ‘Bu akademik bir konudur, bizim işimiz’ demiyor ve belki de üstüne üstlük rektörlüğümüze soruşturma için telkinde bulunuyor.”

Azimli, yaptığı açıklamaların ısrarla dikkate alınmadığını belirterek, “İki gündür bana saldıran meşhur bir gazeteci, ben açıklama yaptıktan sonra Twitter’da yayınladı, beş dakika sonra kaldırdı. Bu neyi gösteriyor? Kendisine bu işi yürüten grup tarafından baskı oluşturulduğunu gösteriyor. ‘Saldırıya devam et’ dediler ona, o da paylaşımlarını kaldırmak zorunda kaldı” dedi.

“Devlet kurumları cemaatlere yaranmak ve oy devşirmek için sessiz kalıyor”

Azimli, cemaatlerle devletin içinde bulunduğu ilişkinin tehlikesine de şöyle dikkat çekti:

“Bir devlet cemaatlere yaranarak bir yere gidemez. Daha önce FETÖ’ye yaranmaya çalıştılar, başlarına ne geldi? Şimdi de devletin genel kurumları cemaatlere yaranmak ve oy devşirmek için sessiz kalıyor veya bunun gibi onları destekler mahiyette açıklamalar yapıyorlar. Bir ara cumhurbaşkanı FETÖ için, ‘Ne istediler de vermedik?’ demişti. Yani bunların istekleri bitmez, elinizi verseniz kolunuzu koparırlar, hiçbir şekilde yaranamazsınız cemaatlere. Cemaatler hem Diyanet’e hem de akademiye karışıyorlar. Yani kimse yazı yazmasın, yazacaksa da bizim dediğimiz usulde yazsın.”

Söyleşimizin tamamını dinleyebilirsiniz:

Ne olmuştu?

Prof. Dr. Mehmet Azimli, 14 sene önce yayımlanan “Siyeri Farklı Okumak” isimli kitabında geçen bazı cümleler nedeniyle sosyal medyada pek çok isim tarafından hedef gösterildi. İslamcı camiadan bazı isimler, Azimli hakkında soruşturma başlatılmasını istedi.

Azimli ise Twitter hesabından “Hz. Peygamber’i övmek için yazdığım bir paragraftan, onun aleyhine söylediğim anlamını çıkartmak kötü niyetten başka bir şey değildir. Oturun, dikkatli okuyun” mesajını paylaştı.

Sosyal medyadaki linç kampanyasının ardından Hitit Üniversitesi, Azimli hakkında idari soruşturma başlatıldığını duyurdu. Üniversitenin açıklamasında, “Üniversite yönetimi olarak, Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz ile ilgili kastı aşan hiçbir yakışıksız ifadeyi uygun görmemekte ve süreci yakından takip etmekteyiz” denildi.

Bunun üzerine Azimli “Zaruri Açıklama” isimli bir metin paylaştı: 

Diyanet’ten açıklama

Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, Azimli hakkında başlatılan linç kampanyasının ardından dün (9 Şubat) yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada “Açıkça ifade etmek gerekir ki, söz konusu kitapta Sevgili Peygamberimiz ve babası ile ilgili nezaket ve hürmet sınırlarını aşan bir dil ve kabul edilemez ifadeler kullanılmıştır. Bu saygısız ve pervasız tavrı şiddetle kınıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Açıklamanın tamamı şöyle: 

“İlahiyat fakültesinde görevli bir akademisyenin siyer alanına dair yazdığı bir kitaptan bazı bölümlerin son günlerde medya mecralarında gündeme geldiği görülmektedir.

Açıkça ifade etmek gerekir ki, söz konusu kitapta Sevgili Peygamberimiz ve babası ile ilgili nezaket ve hürmet sınırlarını aşan bir dil ve kabul edilemez ifadeler kullanılmıştır. Bu saygısız ve pervasız tavrı şiddetle kınıyoruz.

Şüphesiz Sevgili Peygamberimiz temiz ve şerefli bir sülaleye mensuptur. Babası da saygın ve itibar sahibi bir kimsedir. Vehb kızı Âmine ile evlendikten sonra çok yaşamamış, yakalandığı bir hastalık sebebiyle Peygamberimizin dünyaya gelişinden birkaç ay önce genç yaşta vefat etmiştir.

Bugün, sorumluluk sahibi her Müslümana düşen görev, Hz. Peygamber’in nezih hayatını ve üstün ahlakını başta nesillerimiz olmak üzere insanlığın her ferdine en güzel şekilde tanıtmanın gayesi ve gayreti içinde olmak, inanç ve medeniyet değerlerimizi ele alırken popülist heveslerin esiri olmadan, şuurlu, duyarlı ve aklıselime uygun hareket etmektir.

Farklı olmak adına ilmi gerçeklikten yoksun ve tutarsızlığı açık birtakım marjinal görüşleri öne çıkartarak konuşmak ve yazmak, bilgi ahlakı açısından sorunlu ve marazi bir tutumdur. Ayrıca özensiz bir üslup ve saygısız bir tutum, akademik özgürlük ve araştırmacı kişilikle asla izah edilemez.

İslam’ın muazzez peygamberini ve onun şahsında İslam’a ait değerleri lekelemeye, gözden düşürmeye yönelik iftiraları ve bilinçli çarpıtmaları ilmi gerçeklermiş gibi ele almak ise, akademik dikkatsizlik ve bilgisizliğin yanı sıra vahim bir feraset ve basiret yoksunluğudur.

Hangi niyet ve gerekçeyle olursa olsun, Peygamber Efendimizin hayatı ile ilgili araştırmalarda en küçük bir nezaketsizlik ve dikkatsizlik yapılmamalı, saygı ve sevgiden beslenen bir özenle konuşulmalıdır. Bu bağlamda herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi, kullandığı kelimeleri itina ile seçmesi, ilmin ve İslam’ın edep ve nezaketine uygun davranması, mümin olmanın gereğidir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.