İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Der Spiegel’e konuştu. Dergi, röportajı yayımlarken “Bugün belediye başkanı, yarın daha fazlası? İstanbul Belediye Başkanı, Erdoğan’a tehdit oluşturduğunu kanıtladı” başlığını manşete taşıdı. Makalede, İmamoğlu’nun siyasi bir yıldıza dönüştüğü ve gelecek seçimlerde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı “dikkate değer” bir rakip olabileceği yorumunda bulunuldu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Almanya merkezli Der Spiegel’e kapsamlı bir röportaj verdi. İmamoğlu’nun siyasi bir yıldıza dönüştüğü ve gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı dikkate değer bir rakip olabileceği vurgulanan makalede, şu yorum yer aldı:
“Der Spiegel’e konuşan İmamoğlu, neyi doğru yaptığını ve Erdoğan’ın neyi yanlış yaptığını açıkladı.”
Ofisindeki Mustafa Kemal Atatürk tablosuna dikkat çekildi
Makalede, İmamoğlu’nun ofisindeki altın rengi süslemeler, kadife perdeler ve döşemeli sandalyeler gibi detaylara da yer verildi. Çalışma masasının arkasındaki Türk bayrağı ve Mustafa Kemal Atatürk tablosuna dikkat çekilen makalede, birçok Türk yetkilinin ofisinde Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı ancak İmamoğlu’nun makamındaki tablonun olağanüstü olduğu vurgulandı:
“Bu resmi çok sevdiğini belirten İmamoğlu, Atatürk’ün vatandaşı dinlediğini ve kendisinin de bir dinleyici olduğuna vurgu yaptı.”
Erdoğan’ın rakibi mi?
2019’dan önce İmamoğlu’nun Türkiye’de siyasette kayda değer bir aktör olmadığına dikkat çekilen makalede, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) adayı olarak 16 milyon nüfuslu İstanbul’un belediye başkanı olmasının akabinde isminin sürekli 2023 yılında düzenlenecek seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rakip bir aday olarak anıldığına vurgu yapıldı ve şu ifadeler kullanıldı:
“İmamoğlu, Erdoğan’ın karşısında tehlikeli bir aday olabilir ve belki planlanan seçim yılından önce de yarışa dahil olabilir. Eğer muhalefet partileri başarabilirse, erken seçimler düzenlenebilir.”
Erdoğan’ın da bir zamanlar İstanbul’un belediye başkanı olduğu ve metropolün 15 yıl boyunca Erdoğan’ın partisi tarafından yönetildiği hatırlatılan makalede, İmamoğlu’nun belediyedeki çalışanların sözde terör bağlantıları nedeniyle soruşturma altında olmasına vurgu yapıldı ve “Bu durum Erdoğan’ın İmamoğlu’nun muhalefetin bir adayı olarak ciddiye aldığını gösterir” denildi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Hükümet ‘yapay’ sorunlar yaratarak dikkat dağıtmaya çalışıyor”
İmamoğlu kendisine yöneltilen, “Şu anda Türkiye’nin en büyük sorunun ekonomi olduğunu vurguladınız. Bu sorun İstanbul kadar büyük bir şehri nasıl etkiler?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Hükümet yapay sorunlar yaratarak dikkatimizi dağıtmaya çalışsa da, en büyük sorun ekonomi. Bu ekonomik kriz yeni değil, dört buçuk yıldır devam ediyor. Özellikle koronavirüs salgını nedeniyle genç nüfus arasındaki işsizlik de arttı. Salgın sürecinde yaklaşık 1,2 milyon hane bize başvurarak, gıda veya maddi yardım talep etti. Göreve geldiğimizde günde 700 bin ekmek üreten Halk Ekmek, bugün 1,5 milyon ekmek üretiyor.”
“Ekonomide hükümetten daha iyiyiz”
Kendisine hükümet yanlısı medyanın İBB’deki borç bataklığı hakkında sürekli haberler yapıldığı hatırlatılınca İmamoğlu, “2021’de borçlarımızı ödediğimiz gibi, 2022 ve 2023’te de ödeyeceğiz. Türkiye defalarca zayıf bir para birimi ile mücadele etmek zorunda kaldı fakat ekonomik olarak bir sorunumuz yok. Hükümetten daha iyi durumdayız” dedi.
“İki buçuk yıldır kamu bankalarından kredi almadık”
İBB Başkanı olmadan önce Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak beş yıl görev yaptığını ve o dönem İBB’den hiçbir fayda görmediğini anlatan İmamoğlu, “Ankara hükümeti ile aranızda sürekli bir mücadele var. AKP’li olsaydınız işler nasıl olurdu?” sorusuna ise şöyle karşılık verdi:
“İstanbul’un 39 ilçesinin tamamının, -bu ister benim partim, ister AKP, ister başka bir parti tarafından yönetilsin- merkezi hükümetten aynı miktarda ödenek alması için çaba harcıyorum. Ankara hükümetinin İstanbul’daki imar planlarını engellediğini görüyorum, kredi başvurularımız engelleniyor, bakanlıklar onay vermiyor. İki buçuk yıldır kamu bankalarından tek bir lira bile kredi almadık. AKP hükümetinin bizden intikam alma hevesi vatandaşlara zarar veriyor.”
“Hükümet, İstanbul’dan sonra Türkiye’yi kaybedeceğinden endişeli”
Son zamanlarda hakaret dahil olmak üzere kendisine yönelik yasal işlem başlatma girişimleri ve yönetiminde çalışan kişilerin terörizm ile bağlantılı olduğu yönünde suçlamalar yapıldığı hatırlatılınca İmamoğlu, “Hükümet, İstanbul’dan sonra Türkiye’yi de kaybedeceğinden endişeli” dedi. Politik olarak tüm bu saldırıların İBB lehine olduğunu anlatan İmamoğlu, “Belki de vatandaşlar Ankara’daki hükümet sayesinde bize destek oluyor” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş’ın 2016’dan beri terör suçlaması ile hapiste olduğunun hatırlatılması ve “Aynı şeyin bir gün başınıza gelmesinden korkuyor musunuz?” sorusunun yöneltilmesi üzerine İmamoğlu şunları kaydetti:
“Saklayacak hiçbir şeyim yok, terörle hiçbir alakam yok.”
“Erdoğan bana hayranlık duyuyor”
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinden neden bu kadar korktuğunun sorulması üzerine ise “Erdoğan, İstanbul sanki onun malıymış da ben ondan çalmışım gibi bakıyor. Bunun öfke olup olmadığını bilmiyorum. Bazen bunun bir hayranlık olduğunu düşünüyorum. İstanbul, AKP yönetimi altında uzun zaman geçirdi. Bence Erdoğan, şu an şehir için yaptıklarımı görerek hayranlık duyuyor” yanıtını verdi.
“Siyasi planları kısa vadeli değil”
Der Spiegel’deki makalenin sonunda İmamoğlu’nun 2023 yılında düzenlenecek seçimlere aday olup olmayacağı ile ilgili soruları görmezden geldiği ve bunun gündeminde olmadığının söylediği notu paylaşıldı.
Makale şu sözlerle sona erdi:
“İmamoğlu’nun siyasi planları kısa vadeli değil. İstanbul seçiminin iptalinin açıklanmasının ardından partililerin karşısına çıkarak kollarını sıvadı ve ‘Yolumuz uzun’ dedi. Türkiye toplumunun ihtiyaçları uzun zamandır bu kadar kapsamlı olmamıştı. Aynı zamanda, devlet başkanına duyulan güven nadiren bu kadar düşüktü. Bu, Ekrem İmamoğlu’nun fırsatı olabilir.”
Kaynak: Der Spiegel
