24 Şubat 2022 tarihinde, Moskova saatiyle sabaha karşı (UTC+3), Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna’ya karşı bir askerî operasyon başlattı. Putin’in önceden kaydedilmiş açıklamasının yayımlanmasından dakikalar sonra, başkent Kiev yakınları da dâhil olmak üzere ülke genelindeki noktalara füze saldırıları başladı. Rus kuvvetlerinin; Rusya, Belarus ve Rusya’nın egemenliği altındaki Kırım’dan girerek Harkov şehri de dâhil olmak üzere Ukrayna’yı kara, hava ve deniz kuvvetleriyle işgal ettiği doğrulandı. İlk raporlar, bunun İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en büyük konvansiyonel savaş operasyonu olduğunu ilan etti.
Savaş bölgesinden bir mülakat: “Anneannem hasta, kıpırdayamaz. Bir yere gidememem ki sahip olduğu tek insan benim.” Yine büyük yüreklerin sınanma zamanı, yine ağır bir yıkımın eşiği. Şu 2022 senesinde be ‘Nazım’! O siren çığlığı duymaya dahi canlar nasıl dayanır.
Savaş-egemenleri, sadece, kendilerine yurttaş olarak tabi kıldıklarını savaştırmakla ve savaşmalarını öngörmedikleri, savaşamayan veya savaşmak istemeyen yurttaşlarına da büyük dramlar yaşatmakla kalmıyor, henüz halihazırdaki felaketlerinden nasibini almamış yanında yöresindekileri de kara kara düşündürüyor. Güvenlik ve huzuru ciddi bozan bir hal. Kendi halinde insanlar vardır kesin, istisnasız herkes bunu mu konuşuyor bilmiyorum ama buralarda bizler asla kendi halimizde olamıyoruz. Huyumuz ve kaderimizdir, mutlaka kafa yormamız lazım!
Hukuk Okulu’nda bu hafta, savaşa uygulanacak uluslararası hukuku, en başta Cenevre Konvansiyonları ve Ek Protokollerince öngörülen Uluslararası İnsani Hukuk ve Sivillerin Korunması Hukukunu, savaşın Anayasa Hukukunu konuştuk.