Yollarda’nın 35. bölümünde Begüm Başdaş, göç ve sınır yönetimi alanlarında çalışan akademisyen Dr. Sibel Karadağ ile Şubat 2020’de, Türkiye’nin Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya geçişini engellememe kararı aldığını açıklaması üzerine yaşananlar ve geçen iki yılda sınır bölgesinin değişen fiziksel ve toplumsal coğrafyası hakkında konuştu. Geçen şubat ayında Edirne Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre İpsala ilçesinde 19 insanın donarak yaşamını yitirdiğinin belirtilmesi ve sınırlardaki ölümlerin gündeme gelmesi ile ilgili Karadağ, “Bu konuda hiçbir şey bilmiyoruz” dedi ve bunun nedenlerini şöyle aktardı:
“Alana gitmemize ve oradaki yetkililerle, Edirnelilerle, köylülerle konuşmamıza rağmen 19 kişinin yaşı, uyruğu, profili, kim olduğuna dair herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Bunu almak neredeyse imkânsız. Sadece bedenlerin İstanbul adli tıp merkezine gönderildiği bilgisini aldık. Bir de ekibin totalde 60 kişi olarak yola çıktığını, yine Meriç’in farklı noktalarından geri itildiğini ve bu noktadan geri itilen grubun hayatını kaybettiğini biliyoruz. Ancak bu kadar bilebiliyoruz. 2020 yılından sonra çok muazzam bir derecede militerleşme arttıkça bu tabii ki bir gizliliği de getiriyor. Bu gizlilik aynı zamanda bizi, uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere, sivil aktörlerin tanıklık edemediği, konuşmasına izin verilmediği bir sürece getirdi. O yüzden ölü sayısına, kimlerin nerede hayatına kaybettiğine, sonrasında nereye gömüldüğüne, yani kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü biliyoruz ama ailelerine ulaşıldı mı, bu insanlar kimlerdi, ne şekilde öldüler gibi tüm bu bilgilere erişmemiz imkânsız.”
Sibel Karadağ, Kadir Has Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde öğretim üyesidir. Aynı zamanda İstanbul Politikalar Merkezi’nde araştırmacıdır. Göç ve sınır yönetimi alanlarında çalışan Karadağ, doktora araştırmasını Ege Denizi’ndeki sınır yönetimi üzerine yapmış, saha araştırması süresince Midilli Adası’nda arama kurtarma operasyonlarında gönüllü olarak çalışmıştır.
