CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, helalleşme için bu kez Diyarbakır’da. Kılıçdaroğlu, HDP binasının önünde oturma eylemini sürdüren Diyarbakırlı aileler, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, faili meçhul cinayet sonucu öldürülen öğretmen Zübeyir Akkoç’un eşi Nebahat Akkoç, yerine kayyum atanan cezaevindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın eşi Zeynep Mızraklı, “Çocuklar ölmesin” dediği için cezaevine giren öğretmen Ayşe Çelik, beş yılı aşkın süredir cezaevinde tutulan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın babası Tahir Demirtaş, 12 Eylül döneminde Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde işkence gören avukat Erdem Gencan, İsa Aslan ve Nuri Sınır ile görüştü. Kılıçdaroğlu, “Sizden af dilemeye geldik. Sizi çok ihmal ettik” dedi.
Haber ve görüntü: Hıdır Göktaş – Ferit Aslan
Kurgu: Özgül Özgül
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün akşam (9 Mart) Diyarbakır’da kalabalık bir grup tarafından davul zurnayla karşılandı, partililer tarafından oluşturulan konvoyla kente girdi.
İlk görüşme Diyarbakır Anneleri ile
CHP lideri, helalleşme için gittiği Diyarbakır’da uçaktan iner inmez, HDP binasının önünde oturma eylemini sürdüren Diyarbakırlı ailelerle bir araya geldi.
Öğretmen Evi’ndeki görüşmeye aileler adına Ayşegül Biçer, Raif Biçer ve Celil Bektaş katıldı.
Yaklaşık 20 dakika süren görüşmede Kılıçdaroğlu, ailelerin taleplerini dinledi.
Bu görüşmenin görüntülerine Medyascope‘tan Ferit Aslan ulaştı.
Türkan Elçi, Zeynep Mızraklı, Nebahat Akkoç ve Ayşe öğretmen ile kahvaltıda bir araya geldi
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kılıçdaroğlu, bu sabah ise (10 Mart) kanaat önderleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Görüşmeye 28 Kasım 2015’te öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, faili meçhul cinayet sonucu öldürülen öğretmen Zübeyir Akkoç’un eşi Nebahat Akkoç, cezaevindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın eşi Zeynep Mızraklı, bir televizyon yayınında “Çocuklar ölmesin” dediği için cezaevine giren öğretmen Ayşe Çelik’in de aralarında bulunduğu 11 isim katıldı.
Sur’da esnafı ziyaret etti
Kılıçdaroğlu daha sonra, Gazi Caddesi’nde esnafı ziyaret etti, vatandaşların sorunlarını dinledi.
Kılıçdaroğlu, yanına giden iki kadınla bir süre sohbet etti. “Çiftçilikle uğraşıyoruz. Çiftçi perişan oldu bu sene” diyen kadın CHP liderine yaşadıkları sorunları anlattı.
Ardından Sur’daki Dengbej Evi’ni ziyaret eden CHP lideri, burada dengbejlerin seslendirdiği stranları dinledi.
“Barışa, huzura ve helalleşmeye ihtiyacımız var”
CHP lideri daha sonra Sezai Karakoç Kültür Merkezi’ndeki üye katılım törenine katıldı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, “Barışa, huzura ve helalleşmeye ihtiyacımız var. Birlikte yapacağız. Büyük acılar çektiniz, dertleriniz var, işsizlik var yoksulluk var hepsinin farkındayım. Bu ülke çok zengin ama imkânlar doğru yerlerde kullanılmıyor. Bir çocuğun yatağa aç girdiği evi, annenin çektiği ıstırabı düşünebiliyor musunuz? Sosyal devlet dediğiniz devlet bunların sonlandırmak zorunda” dedi.
Özeleştiri verdi: “Kabahat bizde”
Diyarbakırlılar’a özeleştiri de veren Kılıçdaroğlu, “CHP bu bölgeye fazla gelmedi, farkındayım. Oyumuz az, onun da farkındayım. Bunun kabahati Diyarbakırlılar’da değil, bizde. Gelmedik, oturmadık, konuşmadık. Ankara’da oturduk güzel güzel laflar ettik. ‘Niye bize oy vermiyorlar’ dedik. Dertlerinize talibim, dertlerinizi birlikte, beraber çözeceğiz” diye konuştu.
Gençlere seslendi: “Ülkenin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz”
“Merak etmeyin az kaldı, geliyor gelmekte olan” diyen Kılıçdaroğlu, gençlere de şöyle seslendi: “Gençler size de iki lafım var. Ülkenin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. 6 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak. 6 milyon 300 bin genç Türkiye’nin kaderini değiştirecek. 6 milyon 300 bin genç işsizlikte yakınıyorsa oyunun rengini değiştirecek. 6 milyon 300 bin genç evlerde huzur olsun diyorsa oyunun rengini değiştirecek. Dolayısıyla benim umudum ve beklentim gençlerden, demokrasinin gerçek güvencesi sizler olacaksınız. Bizler gençlerle gurur duyuyoruz. Ben sadece sizin beklentilerinizi gerçekleştirmek için mücadele edeceğim.”
“Kimlikler bizim onurumuzdur”
Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Diyarbakır’da kanaat önderleri, STK temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi. Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunların çözüm anahtarının demokrasi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, altı siyasi partinin genel başkanı olarak demokrasi için bir araya geldiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Diyarbakır’da küçük bir esnaf ziyareti yaptık cebim ‘evladım işsiz’ kağıtlarıyla doldu. Devleti yönetmeye talip olanların çözüm üretmeleri gerek. Sana ne kardeşim insanın kimliğinden, inancından, yaşam tarzından. Kişinin kimliği siyasete malzeme olabilir mi? Kimlikler bizim şerefimizdir, onurumuzdur. Siyasete malzeme etmek asla doğru değil” dedi.
“Diyarbakırlılara sözümdür”
Tarımda yaşanan sorunlara değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “2004 yılında tarım alanı 7 milyon 981 bin dekar, 2021 yılında 7 milyonluk dekar alanı 5 milyona düşüyor. Diyoruz memlekette yağ yok, buğday, nohut dışardan geliyor. Diyarbakır’ın karpuzu vardı değil mi? Benim Diyarbakırlılar’a sözümdür. Diyarbakır’ın karpuzu piyasaya çıkmadığı sürece bir tek karpuz bile ithal etmeyeceğiz. Vatanseverlik budur. Çiftçi zarar eder mi? Tarım sektörü dünyanın bütün yerlerinde stratejik sektördür. Tarıma değer, önem vermemiz lazım.“
Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: “Elimi tutan sensin”
Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak’ta güneş enerjisi ile çiftçilere ücretsiz elektrik vereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle seslendi:
“Hesabını yaptım. Altı ilde çiftçiye elektriği bedava vermek ve artan elektriği de satmak kaydıyla 5 bin megavatlık bir yatırım yapmak mümkün. Yatırımın maliyeti 3 milyar dolar. Bunlar kalktılar ısrarla işbirliği yaptılar Mersin’de Akkuyu Nükleer Santrali’ni kurdular. Garanti vermişiz elektriği satın alacağız. 20 milyar dolar maliyeti var, biz 3 milyar dolara yapacağız. 20 milyar dolarlık yatırım yapıyorlar nükleer santrale. Erdoğan ‘Elini tutan mı var’ diyor. Elimi tutan sensin. Eğer delikanlıysan, elimi tutmazsan bizim kuracağımız şirkete arazi tahsis edeceksin altı ilde. Gel kardeşim tahsis et. Burada hangi teşvikler sanayi için uygulanıyorsa aynı teşvikleri bize de vereceksin kardeşim. Gerekli üretim ve dağıtım işleri için istediğim lisansı vereceksin.”
Sağlık çalışanları için üç talep
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurtdışına giden doktorlar için söylediği, “Gidiyorlarsa gitsinler” sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Doktorlara ‘Çekin gidin’ dediler. Bir doktor, nasıl olur bir siyasi iktidarın yarattığı atmosferin içinde geleceğini Türkiye’de değil de yurtdışında arar? Bu bağlamda 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında üç noktada siyasi iktidarın dikkatini çekmek isterim. Sağlık çalışanlarına şiddet uygulanıyor. Düzenleme sağlık çalışanların istediği gibi olsun. İkincisi, doktorların ve sağlık çalışanların özlük haklarını iyileştireceğim sözü verdiniz. Sözünüzü tutunuz. Üçüncüsü, hâkimlere verilen güvencenin hekimlere de verilmesi lazım” diye konuştu.
“Erdoğan, ‘Kürt sorunu yoktur’ diyor, sen mi bileceksin sorunu yaşayan mı bilecek?”
Kılıçdaroğlu, helalleşme çağrısını da şu sözlerle yineledi:
“Toplum olarak helalleşmek zorundayız. Bu bölge büyük sıkıntılar yaşadı. Diyarbakır Hapishanesi’ndeki işkenceler unutulmadı. Oradaki insanlarla bizim helalleşmemiz lazım. Bunu yapmazsan barışamayız. Diyarbakır Hapishanesi’nin İnsan Hakları Müzesine dönüştürülmesi lazım. Roboski’de öldürülen gencecik evlatlarımız vardı. Onların aileleriyle de helalleşmek lazım. Haksızlıkla yüzleşmektir helalleşmek. Helalleşme aynı zamanda adalettir, adaleti sağlamaktır. Adaleti inşa etmenin anahtarı demokrasiden geçer. Düşünce özgürlüğümüzün olması lazım. Özgürce tartışamazsak sorunları çözemeyiz. ‘Kürt sorunu yoktur’ diyor Sayın Erdoğan. Ona göre yoktur. Vatandaşa sor. Sen mi bileceksin sorunu yaşayan mı bilecek? Böyle bir haksızlıkla karşı karşıyaysa onu dinleyeceksin ve çözeceksin.”
Demirtaş’ın babasıyla görüştü
Kılıçdaroğlu, AKP’den CHP’ye geçen Ali Atik’in verdiği yemeğe katıldı. Cezaevindeki eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın babası Tahir Demirtaş da yemekteydi. Önce Kılıçdaroğlu, ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Medya ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, Tahir Demirtaş ile bir süre görüştü.
“Sizden af dilemeye geldik”
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, “Sizden af dilemeye geldik. Sizi çok ihmal ettik. Türkiye’nin pek çok sorunu var ama çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. Bu sorunların tamamı çözülecek” diyerek Diyarbakırlılara seslendi.
Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde işkence görenlerle buluştu
Kılıçdaroğlu, daha sonra 12 Eylül döneminde Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde işkence gören avukat Erdem Gencan, İsa Aslan ve Nuri Sınır ile bir araya geldi. Görüşme öncesi Medyascope‘tan Hıdır Göktaş’a konuşan Nuri Sınır, “Bu ülkenin geleceğine bir faydam olsun diye katılacağım. Bir daha olmasın diye yaşadıklarımı anlatacağım” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti yarın da sürecek
Kılıçdaroğlu, yarın saat 10.00’da Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) “Tigris Söyleşileri”ne katılacak. CHP lideri bu toplantının ardından Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine geçecek ve üye katılım töreninde Siverekliler ile bir araya gelecek.
Bahçeli’ye emojili yanıt
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medyadan Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretini hedef aldı. “Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti, Türkiye’nin öncülüğünde Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı ile Ukrayna Dışişleri Bakanı’nın ateşkes ve barış arayışını kundaklama girişimidir ve dış bağlantılı siyasi bir operasyondur” diyen Bahçeli’ye Kılıçdaroğlu, emoji ile yanıt verdi.
