Diyarbakır-Sur’daki tarihi Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015’te açıklamada bulunduktan sonra öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin soruşturması için mülkiye ve polis müfettişlerinin hazırladığı rapor yedi yıl sonra dava dosyasına girdi. Medyascope’a konuşan avukat Neşet Girasun, rapor ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı’nın aklandığını söyledi. Girasun, görevi idari soruşturma yürütmek olan müfettişlerin, olayın önceden tasarlanmadığına ilişkin kanaat bildirmesinin yanlış olduğunu belirtti.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi tanıyan isimlerden biri olan avukat Neşet Girasun, cinayetten sonra tanıkları dinleyen polis ve mülkiye müfettişlerinin iki-üç ay içinde hazırlamaları gereken raporu 2,5 yıl sonra tamamladıklarını, dava dosyasına yedi yılın ardından gönderdiklerini söyledi. Girasun, bu gecikmenin cinayetin perde arkasının aydınlatılmasını engellemeye yönelik olduğunu belirtti.
Soruşturmada başından beri hukuka aykırı davranıldığını anlatan Girasun’a göre, hazırlanan rapor da hukuksuzlukların arkasında durulduğunu gösteriyor:
“Rapor genel olarak olay öncesini ve olayı anlatıyor. Asıl önemli olan iki örgüt mensubunun takibini ve neden iki polisin de hayatını kaybettiği Yeni Kapı Sokağı girişinde durdurulduklarına dair bir şey anlatmıyor. Bu polislerin acemiliği ve eğitimsizliği olarak geçiştiriliyor. Bize göre, bu takibi sekiz kilometre boyunca yapan Emniyet İstihbarat Şubesi’nin ihmali olmasaydı, bugün Tahir Elçi hayatta olacaktı.
Takip yapılırken TEM şubesine yönelik geçilen bir anons söz konusu. Bu anonsta ise iki örgüt mensubu sıradan suçların şüphelisi gibi gösterilmiş ve olayda yaşamını yitiren iki polis de tedbirsiz bir şekilde bulundukları taksiye öyle yaklaşmışlardır. Rapor ile olayda ihmalleri olan Emniyet İstihbarat Şubesi aklanmaktadır. Müfettişlerin kalkıp raporda olayın önceden tasarlanmadığını belirtmeleri onların görevi değil, soruşturma makamının görevidir.”
