Fransa’da dün (24 Nisan) düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu Emmanuel Macron kazandı. Beş yıllık bir dönem için yeniden cumhurbaşkanı seçilen Macron, seçildiği bu dönemin eskisinin devamı olmayacağını söyledi ve “Gelecek nesiller için tarihi yeniden yazacağız” dedi. Peki Fransa siyasetinin seçimlerden çıkarması gereken sonuçlar neler? Macron’un ikinci döneminde Türkiye-Fransa ilişkilerini neler bekliyor? Aşırı sağın yükselişi nereye kadar devam edecek? Eski Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı ve Global İlişkiler Forumu (GİF) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Füsun Türkmen, Kordiplomatik’te değerlendirdi.
“Fransa’da seçmen uzun süredir aşırı sağa doğru meylediyor”
Fransa’da ilk tur ve ikinci tur seçimlerin ardından seçmenlerin uzun süredir aşırı sağa doğru yöneldiği saptamasında bulunan Prof. Türkmen, “En nihayetinde aşırı sağ üçüncü kez cumhurbaşkanlığının kapılarını zorluyor, bu çok önemli” dedi. Ana akım siyasetçiler ile radikal siyasetçiler arasındaki oy dağılımın eşit olmasına vurgu yapan Türkmen, “Bu durum da Fransa’da artan bir sosyal kutuplaşmanın göstergesi” dedi.
Haziran ayında düzenlenecek parlamento seçimlerinde neler bekleniyor?
2017 seçimlerine kıyasla Le Pen ile arasındaki oy farkının kapanmasına vurgu yapan Türkmen, Macron’un meclise bu denli ezici bir çoğunlukla hâkim olamayacağı görüşünde. Bunun için birtakım partilerin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirten Türkmen, Macron’un dünkü ulusa sesleniş konuşmasında ekolojiye verdiği ağırlığın Yeşiller Partisi ile olası bir koalisyonun sinyalleri olabileceğini söyledi.
Yeni dönemde Türkiye-Fransa ilişkilerinden neler bekliyoruz?
Türk dış politikasının uzunca bir zamandır ideolojik adımlar attığını, yüzünü Doğu’ya çevirdiğini vurgulayan Türkmen, “Bu durum Türkiye’nin önünü ekonomik gerekçeler tıkayana ve izolasyon kesilene kadar devam etti. Krediler gerekince Türkiye birtakım ekonomik arayışları içerisinde buldu kendisini. Ukrayna savaşı patlak verdiği zaman Türkiye tamamen çıkmaza girmiş bir dış politika ile karşı karşıyaydı. Ukrayna savaşı bir açılım oluşturdu” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda Türk dış politikasındaki söylemlerin tutarsız olduğuna dikkat çeken Türkmen, “Bir söylenen ertesi gün inkar ediliyor. Bunun da izdüşümü olarak Türk dış politikasında bir inanılırlık sorunu oluştu. Evet adımlar var normalleşme için ama bu durumun teyidi de lazım” dedi.
