Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hızlı ve Kısa Yorum (45): “Bay Kemal” gündemi belirlemeye devam ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün akşam (25 Temmuz) evinin mutfağından bir video paylaştı. Beş dakikalık videoda bu kez araç piyasasına el atan Kılıçdaroğlu, “araba almayın” çağrısı yaptı ve iktidara geldiklerinde 1.6 motorlu araçlarda ÖTV’yi kaldıracaklarını söyledi.

Ruşen Çakır, “Hızlı ve Kısa Yorum”da, artık siyasi olarak gündemi Kılıçdaroğlu’nun belirlediğini söyledi, “Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda çok kararlı. Galiba aday artık Kılıçdaroğlu” dedi.

İzleyin: Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “Araba almayın” çağrısı

Okuyun: Kemal Kılıçdaroğlu araba piyasasına el attı: “Birkaç ay araç almayı ertelerseniz, ikinci el araba parasına, sıfır araba aldıracağım size”

Okuyun: ÖTV artırma yetkisi cumhurbaşkanına verildi

Yayına hazırlayan: Sara Elif Su Balıkçı

Merhaba, iyi günler. Sonunda bu da oldu ve neredeyse her gün ya da günaşırı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu konuşmaya, yorumlamaya başladık. Bu ilginç bir durum. Türkiye’de siyâsî dengelerin nasıl değiştiğini bize gösteriyor. Dün, izleyenler olmuştur, Erdoğan’ın kendisini aşağılamak için kullandığı “Bay Kemal” ibâresini benimsemesi üzerine yorum yapmıştım. Bunun çok önemli bir değişime işâret ettiğini, sembolik anlamının yüksek olduğunu söylemiştim ve bir süre sonra Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyada dün gece saat 22:00 için randevu verdi ve beklemeye başladık.

Otomobillerle ilgili, birinci el diyelim, sıfır otomobillerle ilgili, sıradan insanın alabileceği arabalarda ÖTV’yi kaldırma vaadini dile getirdi ve vatandaşlara birkaç ay araba almamalarını, iktidâra geldiklerinde ikinci el fiyatına sıfır araba alabileceklerini söyledi. Daha önce, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı birtakım çıkışların ardından, vaatlerinin ardından, Erdoğan’ın bunları ya tamâmen ya kısmen yerine getirdiğini gördük. En son, öğrenci kredilerinin fâizlerini almama karârı, tam olarak Kılıçdaroğlu’nun vaadinden birkaç gün sonra kabine toplantısında açıklanmıştı. 

Şimdi bakalım, merak edilen birkaç husus var. Birincisi tabii ki, Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışının otomotiv piyasasını nasıl etkileyeceği. Gerçekten insanlar beklemeye mi gidecek? Otomotivde, özellikle ikinci el piyasasında fiyatlar düşecek mi? Bir diğer husus da, tabii ki iktidar, Erdoğan bu konuda bir şey yapacak mı? Yani, Kılıçdaroğlu’nun söylediği ÖTV’yi kaldırmaya denk gelmese bile, azaltmaya yönelik birtakım adımlar atacak mı?

Artık bu işlerin detayını, ne olacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz; ama şurası muhakkak ki artık gündemi, siyâsî olarak gündemi Kılıçdaroğlu belirliyor ve bunu belirleyebilmek için de çok muazzam çıkışlar yapması gerekmiyor. Böyle tekil olaylarda, öğrenci kredisi olayını biliyorsunuz, bir kadın üniversite öğrencisinin attığı tweet’e cevâben olmuştu. 

Şimdi burada, bir videoyla bunu yaptı. SADAT’ı bir baskınla yapmıştı ya da asgarî ücret çıkışını grup toplantılarıyla yapmıştı. Bunların hepsinin, bir şekilde ülkenin gündemini belirlediğini görüyoruz. Dengeler büyük ölçüde değişmiş durumda. Bize gösterdiği bir diğer şey, artık herhalde Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda çok kararlı ve galiba aday artık Kılıçdaroğlu. 

Bütün bu çıkışların Kılıçdaroğlu tarafından yapılması ve bireysel bir vurguyla yapılması, yani Kemal Kılıçdaroğlu ya da artık benimsediği tâbirle “Bay Kemal” olarak yapılıyor olması da onun cumhurbaşkanlığı adaylığında çok kararlı olduğunu ve muhtemelen de Altılı Masa’dan onun cumhurbaşkanlığı adaylığına onay çıkacağını bize gösteriyor. Zîra, şu hâliyle bakıldığı zaman Altılı Masa’daki tüm partiler birtakım çalışmalar yürütse de, Kılıçdaroğlu kadar seçime yönelik konuşan yok.

Bir diğer lider, Meral Akşener de bayağı bir Anadolu’yu geziyor; ama o ısrarla cumhurbaşkanı değil başbakan adayı olduğunu söylüyor. Dolayısıyla bu çıkışları, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını artık kesinleştirme çıkışları olarak da görebiliriz. Tabii burada işin bir diğer yönü Recep Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan’ın bütün bunlara karşı yapabileceği çok da fazla bir şey yok. Dış politika üzerinden gidebileceği alan sınırlı ve dış politika meselelerinin tabii ki bir önemi var, ama seçmen tercihlerinde etkisinin çok önemli olacağını düşünmüyorum. Yani bir etkisi olur, ama belirleyici olmayacaktır; ancak, doğrudan geçimle, alım gücüyle ilişkili konularda iktidar çok ciddî bir kriz yaşarken, muhâlefet, kimileri tarafından popülist olarak tanımlanabilir, olabilir de, ama siyâset yaparak, vaatlerde bulunarak ve siyâsetin alanını genişleterek ilerliyor — muhalefet diyorum ama, Kılıçdaroğlu bunu büyük ölçüde tek başına yapıyor, hattâ partisinden bağımsız bir şekilde yapıyor. 

Bu, şu anda Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu bize gösteriyor. Anket sonuçları bize ne gösterir bilmiyorum, ancak şu hâliyle bakıldığında, Kemal Kılıçdaroğlu ya da yeni tâbirle “Bay Kemal” gündemi belirlemeye devam ediyor. Sonuçta, Türkiye bir Bay Kemal olgusunu gecikmeli bir şekilde de olsa –çünkü Gandhi olarak başladı yıllar önce ama– yaşıyor; Kılıçdaroğlu’nun öyküsü Bay Kemal olarak artık bambaşka bir rotada seyrediyor ve bu öykü ne zamandır Türkiye’nin öyküsü olmaya doğru gidiyor, bunu izlemeye devam ediyoruz. Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.