Nişantaşı Üniversitesi’nde görev yapan beş akademisyen geçtiğimiz hafta başında işten çıkarıldı. İki kişi mart sonunda işten atılmalarına rağmen mahkeme kararıyla üniversiteye geri dönmüşlerdi. İşten çıkarılan bir akademisyen, yaşanan süreci Medyascope’a anlattı.
Toplu işten çıkarmalarla gündeme gelen Nişantaşı Üniversitesi yeni öğretim döneminin başlamasına kısa süre kala beş akademisyenin daha görevine son verdi. Dört yıldan uzun zamandır Nişantaşı Üniversitesi’nde çalıştıktan sonra pazartesi günü üniversiteden atıldığını öğrenen akademisyen, yaşadığı süreç hakkında Medyascope’a konuştu.
Pazartesi günü insan kaynakları biriminden arandığını ve kendisine iş akdinin feshedildiğinin aktarıldığını belirten öğretim görevlisi, salı günü ise çıkış kağıdını aldığını söyledi. Çıkış kağıdında yalnızca “05.09.2022 tarihi itibariyle iş akdiniz 4857 sayılı İş Kanunun 25 II- h maddesi uyarınca tarafımızca feshedilmiştir” yazdığını ve üniversite avukatının imzasının bulunduğunu belirten akademisyen, “Görevimi yapmadığım belirtilerek tek taraflı fesihle iş akdime son verildiği için tazminat alma hakkım da yok” dedi.
“Mahkeme kararıyla dönenler tekrar atıldı”
İşten çıkarılan beş akademisyenden ikisinin mart ayında görevlerine son verildiğini, ancak mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı sonrası iki kişinin de üniversiteye döndüğünü belirten öğretim görevlisi, bu kişilerin yalnızca üç ay daha çalışabildiğini ve yeniden işlerinden edildiklerini aktardı.
“İşten atılmamız için özel olarak uğraşıldı”
Medyascope’a konuşan akademisyen, görevine son verilmesinde Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nun kurulmasının da etkili olduğu kanısında. Meslek Yüksekokulu’nun ikiye bölündüğünü ve mayıs ayında kurulduğu düşünülen Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu yönetiminin işten çıkarılma kararlarındaki etkisinin büyük olduğunu belirten akademisyen “İşten atılmamız için özel olarak uğraşıldı” derken son aylarda kendilerine farklı şekillerde mobbing uygulandığını ifade etti.
YÖK’ün vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin devlet kurumlarında çalışanlardan daha düşük maaş alamayacağına ilişkin 17 Nisan 2020’deki kararını hatırlatan akademisyen, bu kararın Nişantaşı Üniversitesi’nde de uygulanması için daha önce dilekçe verdiğini ancak o zaman kendisine dokunulmadığını söyledi.
Bunların yanında üniversite önünde yapılan basın açıklamalarında yer aldığını, 1 Mayıs’ta vakıf üniversitesi emekçilerinin kortejinde bulunduğunu aktaran öğretim görevlisi, bu faktörlerin de işten çıkarılma sürecini tetiklemiş olabileceğini düşünüyor. Medyascope’a konuşan akademisyen, hukuki yollarla hakkını arayacağını belirterek birkaç gün içinde yürütmeyi durdurma talebiyle dava açacağını söyledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
