Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın 16 Eylül’de basın kartını iptal ettiği gazeteci Tuğrul Eryılmaz, Mülkiyeliler Birliği’nin Çarşamba Söyleşileri’ne konuk oldu. Eryılmaz, “Basın kartlarını dünyanın her yerinde basın kuruluşları verir ama burada devlet veriyor, devlet kaldırıyor” dedi. Gazeteciliğin, bütün kimliklerden sıyrılarak yapılması gereken bir iş olduğu için zor olduğunu söyleyen Eryılmaz, iletişimin siyasal iklimden farklı olamayacağına dikkat çekti.
Gazeteci Tuğrul Eryılmaz, dün (28 Eylül) Ankara’da Mülkiyeliler Birliği’nin “Düzeyli Söyleşi: Basının ve Memleketin Halleri” başlıklı söyleşisine konuk oldu. Etkinliğin moderatörlüğünü, Mülkiyeliler Birliği adına Şive Bora üstlendi.
Üç yıldır yeni basın kartı verilmeyen Eryılmaz’ın eski basın kartı, 16 Eylül’de İletişim Başkanlığı tarafından iptal edilmişti. Eskiden basın kartının, en azından ulaşım indirimi gibi faydaları olduğunu ancak şimdi bir anlamı olmadığını anlatan Eryılmaz, “Basın kartlarını dünyanın her yerinde basın kuruluşları verir ama burada devlet veriyor, devlet kaldırıyor” diye konuştu.
“Herkes mağdur, ne yapıyorsunuz mağdur olmamak için?”
Türkiye’de insanların tepki göstermemesine şaşırdığını belirten Eryılmaz, “Herkes şikayetçi, herkes mağdur. Sen ne yapıyorsun peki mağdur olmamak için” dedi. Kendisi Türkiye halklarını eleştirirken, gündem hakkında söz söyleyip söylemediği sorulduğunda Eryılmaz, yeterince ses çıkarmadığını söyledi.
“İletişim, siyasal iklimden farklı olamıyor”
Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileri, Cumhuriyet, Yeni Asır ve Radikal gazetelerinde çalışmış olan Eryılmaz, gazeteciliği nasıl deneyimlediği hakkında “Gazetecilik çok zor, bütün kimliklerinden sıyrılarak haberini yazmak zorunda olma işi. Ama bir bakıyorsun kıyamet kopuyor. İletişim denen şey, dünyanın hiçbir yerinde siyasal iklimden farklı olamıyor” diye konuştu.
“Sizleri eğlendirmeye kararlıyım”
Eryılmaz, “I can see the whole room but there is nobody in it” (Bütün odayı görebiliyorum ama içinde kimse yok) yazılı tişörtünü gösterdi. Daha sonra Eryılmaz, “Sizleri eğlendirmeye kararlıyım, kusura bakmayın. Buradan size bakıyorum” diyerek, “Freak” (Ucube) yazılı bir tişört giydi.
“En güzel sesi, en çok ezilenler çıkarıyor”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Son yıllarda yükselen kadın ve LGBTİ+ hareketi hakkında görüşü sorulan Eryılmaz, “Buna dair umudum var. En çok ezilen gruplar, en güzel sesi çıkarıyorlar. En çok ezilen deyince benim aklıma kadınlar, Kürtler, LGBTİ+’lar geliyor” dedi.
SBF’li Eryılmaz’dan İnek Bayramı pişmanlığı
Eryılmaz, kendisiyle aynı dönem Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (SBF) öğrenci olan ve 1973 yılında hayatını kaybeden şair Arkadaş Zekai Özger’i de andı. 2021’de Ulaş Tosun’un Özger hakkında hazırladığı “Merhaba Canım” belgeselinde de Özger’in cinsel yönelimi hakkında konuşmadıklarını üzülerek belirtti.
Moderatör Şive Bora, Eryılmaz’ın Asu Maro ile söyleşi kitabından bir anısını paylaşarak, “Siyasal’daki son yılınızda ‘O kadar solcu olduk ki İnek Bayramı’nı yaptırmadık’ diyorsunuz ve bu durumun şu an sizi çok üzdüğünden bahsediyorsunuz” hatırlatmasında bulundu. SBF’nin geleneksel İnek Bayramı’nı engellemeye çalıştıkları için pişman olduğunu söyleyen Eryılmaz, “Takılacak bu mu kalmıştı?” diye sordu.
