AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne atadığı Naci İnci ve yönetimi, okulun moleküler biyoloji ve genetik bölümünde çalışan öğretim üyesi Dr. Tolga Sütlü’nün yeniden atanmasını onaylamadı. Yönetim, Akşam ve Yeni Şafak gazetelerinde çıkan haberleri gerekçe göstererek Sütlü’nün sözleşmesini yenilemedi. Medyascope’a konuşan Sütlü, “Bu geçici bir süreç, ben davamı kazanıp görevimin başına döneceğim” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne atadığı Naci İnci ve yönetimi, moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğretim üyesi Dr. Tolga Sütlü’nün üç yıllık sözleşmesinin yenilenmesi isteğini reddetti. Yönetim bu kararına gerekçe olarak, Sütlü hakkında Akşam ve Yeni Şafak gazetelerinde çıkan haberleri gösterdi.
Sütlü ise Twitter hesabında “Boğaziçi kayyımlığı tarafından üniversitedeki görevimden uzaklaştırılıyorum. Elbette hukuksuzca ve etik dışı uygulamalar neticesinde. Dava süreci sonunda geri döneceğim görevime şimdilik bir ara vermek zorunda kalacağım” diye yazdı.
“Akademik değerlendirmelerden olumlu rapor aldım”
Üniversitedeki yardımcı doçentlerin üç yıllık sözleşmeleri olduğunu ve sözleşmeleri bittikten sonra akademik süreçlerden geçerek yenilenmesi için talepte bulunmaları gerektiğini belirten Sütlü, sözleşmesinin yenilenmesi için tüm akademik değerlendirmelerden olumlu rapor aldığını söyledi. Sütlü, sözleşmesinin reddedilme sürecini şu sözlerle anlattı:
“Boğaziçi Üniversitesi’ne geldiğimden beri üç yıl geçti. Eylül ayında sözleşmemin süresi doldu. Sözleşmemin yenilenmesi için dosyamı yönetime gönderdim. Tüm değerlendirmelerden olumlu geri dönüşler aldım. Bu değerlendirmeler arasında hem üniversite içi hem de üniversite dışı akademisyenlerden kurulan bir jüri, bölüm kurulu ve fakülte yönetim kurulu var. Tüm bu süreçlerden olumlu sonuçlar aldıktan sonra atamamın yenilenmesi için bir aydan uzun süre önce yönetime dosyamı yollamıştım. İki gün önce ise atamamın yenilenmediğini öğrendim.”
Sütlü ayrıca hâlâ kampüse girebildiğini ve yönetim tarafından “Ofisinizi boşaltın” talimatı almadığını söyledi.
Yönetimden kendisine ders verip vermeyeceğine dair bir talimatın henüz ulaşmadığını söyleyen Sütlü, avukatlarıyla görüştüğünü ve derslerine şu an devam etmesinin uygun olmadığını belirtti. Sütlü, öğrencilerine ise önceki seneki slaytlarını göndererek açıklarını bu şekilde kapatmaya çalışacağını da aktardı.
“Gerekçe olarak yandaş medyadan çıkan haberler gösterildi”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Yönetimin kendisine gerekçe olarak Akşam ve Yeni Şafak gazetelerinde çıkan iki haberi gösterdiğini belirten Sütlü, “Akademik bir gerekçe gösterilmedi. Benim performansımla ilgili hiçbir gerekçe gösterilmedi. Gerekçe olarak yandaş medyadan çıkan ve muhtemelen kendi servis ettikleri yalan ve iftira haberler gösterildi. Ben güya İsveç’teki soruşturmadan bir ceza almışım, bunu da üniversiteden saklamışım” dedi.
Akşam ve Yeni Şafak’ta çıkan haberlerde “Karolinska Enstitüsü’nde yapay organ nakli vaadiyle hem akademi dünyasını hem de hastaları dolandıran Paolo Macchiarini isimli dolandırıcı cerrahın çalışmalarının Türkiye ayağını yöneten akademisyen” diye hedef gösterilen Sütlü, şunları söyledi:
“Ben orada doktora öğrencisiyken İtalya’dan gelen bir cerrahın yapay organ nakli üzerine kurduğu büyük çaplı bir ekibin parçasıydım. İleriki süreçte ortaya çıktı ki bu cerrah ve diğer birkaç kişi bilimsel suçlar işlemişler. Ben de bu süreçte ifademi verdim ve ceza almadım. 50 kişilik bu ekipte yaklaşık beş veya altı kişi ceza aldı.”
Kendisiyle birlikte ekipte geri kalanların ise “kabahatli” bulunarak bir uyarı aldığını belirten Sütlü, bu uyarıyı alan diğer arkadaşlarının Karolinska Enstitüsü’nde profesör olarak çalıştığını çünkü bu uyarının bir yaptırımı olmadığını vurguladı.
Sütlü, doktora öğrencileriyle kanser üzerine çalışıyor
Akademisyen olarak sadece ders vermediğini ayrıca doktora öğrencileriyle birlikte kanserin bağışıklık sistemi kullanılarak tedavi edilmesi üzerine çalıştıklarını söyleyen Sütlü, yürüttüğü TÜBİTAK destekli kanser aşısı projesine devam etmeyi düşündüğünü belirtti. Çalışmalarına yönetim tarafından zorluk çıkartılmasından endişe eden Sütlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Henüz çalışmalarımızın durumuyla ilgili yönetimden bir bilgi gelmedi. Ben devam etmek istiyorum. TÜBİTAK destekli bu projede çalışan bazı doktora öğrencilerimiz TÜBİTAK’tan burs da alıyorlar. Hukuki süreç tamamlanana kadar çalışmaların durdurulması kararı alırlarsa bu öğrencilerin burslarının kesilmesi de söz konusu olacak. Çalışmaları da aksayacak. Elbette bölümümüzdeki diğer hocalar ise tam destek veriyor. Onlar öğrencilerimizi açıkta bırakmayacaklardır. Çalışmalarımız pratikte devam ediyor, biz hâlâ çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Sütlü, yönetimin aldığı bu karara karşı görevine iadesini hedefleyen bir dava açacağını da sözlerine ekledi.
“İnanılmaz bir sevgi seli gördüm”
Yönetimin atamasını yenilemeyeceği bilgisini paylaşınca öğrencilerden ve akademisyenlerden “inanılmaz bir sevgi seli” gördüğünü belirten Sütlü, arkadaşlarının ve öğrencilerinin desteğini gördüğü için kendisini çok iyi hissettiğini aktardı.
Türkiye’nin farklı yerlerindeki birçok akademisyenin arayarak, kendisine ve öğrencilerine kapılarının açık olduğunu belirttiklerini söyleyen Sütlü, bu dayanışma ve destekleri için herkese teşekkür ettiğini dile getirdi.
Yönetimin aldığı kararı yorumlayan Sütlü, son olarak şunları söyledi:
“Geçici bir karar, geçici bir durum. Ben davamı kazanacağım, görevimin başına döneceğim. Naci İnci ve ekibi, çok da sürelerinin kalmadığının farkındalar. Bu yüzden giderek sertleşecekler. Ancak Boğaziçi Üniversitesi kazanacak. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz.”
