Katar’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası, geçen pazar (20 Kasım) oynanan Katar-Ekvador maçıyla başladı. Futbol yorumcusu Uğurcan Kanca, İspanya’nın 18 Aralık’ta sona erecek turnuvadaki şansını değerlendirdi.
Boğalar, gençleriyle üst turları hedefliyor
Spor kamuoyunun hemfikir olduğu tek bir konu varsa, o da Dünya Kupası’nın en görkemli futbol organizasyonu olduğudur. Dört yılda bir yapılan ve bir ay boyunca tüm milletlerin sadece 11 kişilik futbol takımlarına bağlandığı bir organizasyonel yapının değer görmemesi düşünülemez. Sakatlığından dolayı turnuvada boy gösteremeyecek Sadio Mane’ye yapılan dualar, ülkeden özel olarak uğurlanan Arjantin kafilesi ve niceleri… Hiç şüphesiz bu devasa turnuvanın olmazsa olmazlarından biri de Tiki-Taka’cılardır.
Turnuvaya nasıl geldiler ?
Luis Enrique’nin çalıştırdığı İspanya, Dünya Kupası elemeleri B Grubu’nda İsveç, Yunanistan, Gürcistan, ve Kosova ile mücadele etti. Elemelerde çıktığı 8 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet alan Tiki-Takacılar, 19 puanla grubunu lider tamamlayıp, Dünya Kupası’nda oynama hakkı kazandı. Kolay bir grupta bulunmalarını bir kenara bırakırsak başarılı bir grafik çizen İspanyollar grup maçlarında rakip ağları 15 kez havalandırdı ve kalelerinde ise 5 gol gördü.
İspanya’nın elemelerde aldığı sonuçlar ise şöyle :
İspanya-Yunanistan: 1–1
Gürcistan-İspanya: 1–2
İspanya-Kosova: 3–1
İsveç-İspanya: 2–1
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
İspanya-Gürcistan: 4–0
Kosova-İspanya: 0–2
Yunanistan-İspanya: 0–1
İspanya-İsveç: 1–0
Turnuva kadrosu nasıl şekillendi ?
902 milyon euroluk kadro değeriyle bu alanda kupanın 6. en büyüğü konumunda bulunan İspanya, Dünya ve Avrupa şampiyonluğu apoletleri bulunan Sergio Busquets ve Jordi Alba gibi iki önemli ismin tecrübesinin yanına Pedri, Gavi ve Ferran Torres gibi genç oyuncularını da ekleyerek kurduğu yeni yapıyla turnuvada başarı hedefliyor. Luis Enrique’nin 26 kişilik geniş kadroda 30 yaşından büyük sadece yedi isme yer vermesi ve ayrıca Sergio Ramos, De Gea ve Thiago gibi isimleri kadro dışında bırakması yeni bir yapılanmanın varlığına işaret ediyor. Yeni bir yapılanmaya gidilmesi İspanya’nın şampiyonluk ihtimalini düşürdüğü düşünülse de, takım yetenek havuzu bakımından gayet yeterli. Özellikle orta saha bölgesinde alternatiflerin bol olması Luis Enrique’nin elini rahatlatıyor. Revizyona uğrayan kadrodaki tek sorun ise forvet rotasyonu. Ana rolünü 9 numara olarak tanımlayabileceğimiz sadece bir oyuncunun (Alvaro Morata) bulunması turnuva öncesi İspanya’nın tek dezavantajı gibi görülebilir. Veyahut İspanya’nın son 20 yılına bakarsak David Villa ve Fernando Torres gibi yetenekli forvetler çıkarsa da kazanılan şampiyonluklarda kullandıkları sahte 9 metodu da herkesin akıllarında. Yani bir forvet sorunundan bahsedeceksek bundan en az etkilenecek takım belki de İspanya’dır.
İspanya’nın öne çıkan oyuncuları
İspanya, özellikle 2008, 2010 ve 2012’de elde ettiği başarılarda , yetenekli ve kulüp takımlarında da birlikte oynayan bir havuzun üzerine, yine o dönem ligi domine eden Barcelona’ya özgü tiki taka taktiğini de katarak sükseli turnuvalar geçirmişti. Sonrasında bunu gelenek haline getiren ve daha alt yapılarda bu futbol düzeni için eğitim alan oyuncular yetiştirerek bu geleneği sürdürmeyi başardılar. Bu ekolün yeni ve en önemli örneği ise Gavi ve Pedri. Yine efsane İspanya milli takımı kadrolarının değişmez isimleri olan Xavi ve Iniesta’nın varisi olarak görülen bu ikili, İspanya’nın bu turnuva öncesi en büyük kozları durumunda. Özellikle Barcelona’ya Xavi’nin teknik direktör olarak gelişinden sonra daha fazla şans bulan ve yetenekli oldukları kadar oyunlarını da geliştiren bu ikili, Katar’da patlama yapması beklenen oyuncularıarasında yerlerini alıyor. Yine takımın tecrübeli isimleri Alba, Busquets ve Carvajal’in de varlığıyla İspanya hiç de fena durumda gözükmüyor.
Luis Enrique ve takımın muhtemel Dizilişi
Biraz da Tiki-Takacılar’ın turnuvadaki taktiksel dizilişi ve ve muhtemel 11’i üzerine kafa yoralım. Luis Enrique, Barcelona’dan da tanıdığımız üzere taktik disiplinine düşkün ve başladığı isimlerle devam etmeyi seven biri. Zaten bu yüzden de İspanya’nın böylesine yetenekli bir oyuncu havuzunun başına kendisi getirildi. Katar’a gelen kadroya baktığımız zaman ise elemelerde kullandığı oyuncular ile devam ettiğini görüyoruz. Kadrodaki birçok isimle elemelerden beri birlikteler. Tabii ki İspanya ve taktiksel diziliş deyince akla hemen 4-3-3 geliyor. Elemeler boyunca da bu taktiği sıklıkla kullandılar. 4-3-3‘ün yanı sıra bazı maçlarda kullandıkları ve takım boyunu uzatmalarına yardımcı olan bir 4-1-4-1’e de elemeler boyunca başvurdular. Luis Enrique’nin bu düzeni bozacağına pek ihtimal vermiyorum. Yine iki diziliş ve geleneksel İspanya Tiki- Taka’sını kullanması muhtemel. Kupada izleyeceğimiz İspanya’nın elemelerden tek farkı Jordi Alba’nın takımda bulunuyor olmasıyla, beklerin daha etkin kullanılması olacaktır. Enrique, başarılı sol bekin hücum yönünü kullanmak isteyecektir. Beklerin biraz daha orta sahaya katıldığı, Busquets’in bekçiliği üstlendiği kanatların ise daha çok forvetin yanında yani merkezde konumlandığı bir İspanya’yı izleyecek olmamız muhtemel.
Kadroya alınmayan isimler
Dünya Kupası öncesi İspanya medyasında kadroya alınan isimlerden çok, alınmayan isimler konuşuldu. Özellikle Casillas sonrası İspanya kalesinin varisi kabul edilen De Gea, takımın kaptanlarından Ramos, 50 milyon euro gibi bir bedelle Chelsea’ye transfer yapan Cucurella ve maestro Thiago’nun olmayışı İspanyolları ikiye bölmüş durumda. Yukarıda baktığımız zaman ise İspanya futbol ekonomisinin gücünü rahatlıkla anlayabiliyoruz. Kadroya alınmayan isimlerle yaptığım ilk 11 bile Dünya Kupası’nda çoğu gruptan çıkabilecek kuvvette. Oldukça saygı duyulası bir ekol.
Peki turnuvada ne yaparlar
Oldukça genç ve yetenekli oyunculara sahip İspanya doğal olarak katıldığı her turnuvanın doğal favorisi konumundadır. Yukarıda da belirttiğim ve görselden de anlayacağımız üzere 30 yaşından büyük sadece yedi oyuncuya ve 23 yaşından büyük sadece sekiz oyuncuya yer verdikleri bir turnuvada şampiyonluk hedeflemeleri pek de mantıklı olmaz. Almanya, Japonya ve Kosta Rika’nın bulunduğu E Grubu’ndan çıkmaları muhtemel olsa da turnuvada ne kadar ilerleyecekleri genç oyuncuların zihinsel olarak bu turnuvayı ne kadar kaldırabileceklerine bağlı gibi gözüküyor. İspanya için ilk hedef çeyrek final, sonraki turlar oyuncuların gelişimi ile şekillenecektir.
Yazan: Uğurcan Kanca
Editör: Doğa Üründül
