İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H. K.G., altı yaşındayken “imam nikahıyla evlendirildiğini” ve yıllarca cinsel istismara maruz bırakıldığını iddia ederek hukuk mücadelesi başlattı. Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Birinci Dairesi, 2012’de kovuşturmaya yer olmadığına karar veren savcı hakkında inceleme başlattı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hiranur Vakfı’nda altı yaşındaki kız çocuğunun cinsel istismara maruz bırakılmasıyla ilgili 2012’de kovuşturmaya yer olmadığına karar veren, kapatılan Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görev yapan ve halen İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görevli cumhuriyet savcısı hakkında HSK’ye inceleme izni verdi.
Bunun üzerine savcı hakkında inceleme başlatan HSK Birinci Dairesi tarafından müfettiş görevlendirildi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şüpheli Kadir İstekli hakkında “çocuğun cinsel istismarı” ve “nitelikli cinsel saldırı” suçlarının zincirleme halde işlenmesinden dolayı artırım uygulanarak 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası talep edildi.
Baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında ise “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 22 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmaları istendi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Şüpheliler 22 Mayıs 2023 tarihinde hâkim karşısına çıkacak.
AKP’li Zengin: “Cemaatse cemaat herkes ifadeye çağrılmalı”
H.K.G.’nin altı yaşındayken imam nikâhıyla evlendirilmesi ve cinsel istismara maruz bırakılması TBMM’de tartışıldı. AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Annenin, babanın, failin ceza alması yetmez. Yakınları, bunu destekleyen, gören sosyal dokuda kim varsa cemaatse cemaat herkesin ifadeye çağırılması lazımdır. Bunu söyledikten sonra kapatmaya çalışmak diyorsunuz. Bunu reddediyoruz, kötü niyetli buluyoruz. Bunun en tepe noktaya kadar üzerine gidilmesini ifade ediyoruz. Bu memlekette çocuklar hepimizin. Çocuklarla alakalı birbirimizle yarış olamaz. Onun hakkını hukukunu hep birlikte korumalıyız. TBMM bu konuda ortak hareket etmek zorundayız” diye konuştu.
Bakan Yanık: “Kadına şiddet, çocuk istismarı siyasetin konusu değil”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
A Haber’e konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise “Kadına şiddet, çocuk istismarı siyasetin konusu değildir. Siyaset üretilecek konular değildir. İnsani ve maalesef her zeminde karşılaşılabilecek meseleler. Bunu ortak mesele olarak kabul edip bununla birlikte nasıl mücadele ederiz. Yapılan araştırmalar bizim tecrübelerimiz bize şunu söylüyor. İstismar ve şiddette sınıflara ayırıp burada istismar şiddet olmaz diyemiyorsunuz. Özenle mücadele edilmesi gereken bir alandan bahsediyoruz. Siyasi partiler tartışırlar, kendi bakış açıları çerçevesinde yaklaşımları olur, bu ayrı bir şeydir. İnsan söz konusu olduğunda bunu siyaset malzemesine dönüştürdüğünüzde meselenin esasını konuşamıyorsunuz” dedi.
Cübbeli Ahmet: “LGBT’ci, komünist, feminist derneklerin elinde bulunanların laflarıyla Müslüman aileleri zan altında bırakmak Müslümanlar’a yakışmaz”
“Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’den de açıklama geldi.YouTube hesabında “Tarîkat ve Cemaatlerin Her Ferdini Nâmus İftirâlarıyla Zan Altında Bırakanlara Cevabım” başlıklı bir video yayınlayan Ünlü, şunları kaydetti:
“Doğru, delil ister. Şahit ister. Burada gayrimeşruluk, zina, eşcinsellik, tecavüz, taciz var mıdır? Bu gibi konularda yorum yapmak için ya gözünle görmek ister ya da deliller, dört şahitli deliller ister. Bu delillere sahip olmayanların internet haberleriyle hele bir de çarşafı çıkarmış, mini etek giymiş, iki senedir kimlerin elinde olduğu sabit olmayan LGBT’ci, komünist, feminist derneklerin elinde bulunanların laflarıyla Müslüman aileleri zan altında bırakmak Müslümanlar’a yakışmaz. Bunlara katılmak da vebal olur. Onun için yargıya intikal etmiş konular varsa yargıda bunlar delillendirilir. Şahit dinlenir. O şunu mu yapmış, bu bunu mu yapmış? Buna bakılır.”
