Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, HDP’nin kendi adayı ile seçime gireceğini açıklamasından sonra yapılan tartışmaları değerlendirdi. Temel, Millet İttifakı’nın kendi içindeki kısır tartışmaların bu adımı atmalarında temel sebep olmasa da bir neden olduğunu belirtti ve “Ürkek ve çekingen davranışlar ortak aday tartışmasını dinamitledi” dedi.
“Aday hamlesini bize yaklaşıma bakarak yapmadık”
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, HDP’nin kendi adayı ile cumhurbaşkanlığı seçimine gireceğini açıklamasından sonra yaşanan tartışmaları değerlendirdi. Temel, bu hamlelerinden sonra Altılı Masa ya da Millet İttifakı’nın HDP ile bir temaslarının olup olmadığı ile ilgili şöyke konuştu:
“Biz kendi adayımız ile seçime gireceğimizi açıklarken birilerinin durumuna bakarak, birilerinin bize yaklaşımını esas alarak bu hamleyi yapmadık ancak siyaset müzakere etme ve diyalog kurma sanatıdır. Daha önce açıkladığımız tutum belgesi ile müzakereye açık olduğumuzu ilan ettik. Pazarlık falan değil, Türkiye’nin demokratikleşmesinin zemini olabilecek 11 maddelik tutum belgesini yayımladık. Tutum belgesinde Türkiye’nin gerçek sorunlarını özetledik. O zaman muhalefetten iktidara, iktidardan en milliyetçi kesime kadar bu maddelerin herhangi birisini eleştiren tek bir siyasetçi çıkmadı. O günden bu güne, yaklaşımlara ve gelişmelere baktığımızda bütün bileşenlerimiz, çeperimizdeki bütün ittifak güçlerimiz doğru ve gerekli bir hamle olduğuna kanaat getirdi, HDP’nin aday tartışmasına girmesini gerekli gördük.”
“Kısır tartışma ve ürkek davranışlar ortak aday tartışmasını dinamitledi”
Temel, kendi adayları ile seçime girmelerinin gerekçelerini sıralarken, “Millet İttifakı’nın kendi içindeki kısır, netleşmeyen tartışmaları şüphesiz bu adımı atmamızdaki bir sebep ama temel neden değil. Tutum belgemize yönelik duyarsız ve partimizi yok sayan yaklaşımlar… Nereden gelirse gelsin, bu tutumlar da şüphesiz aday tartışmasını tıkadı. Ürkek ve çekingen davranışlar ortak aday tartışmasını dinamitledi. Dolayısıyla Millet İttifakı kendi adayını tartışadursun, biz de kendi ittifakımızın adayını belirlemeye yönelik bir çalışma başlattık” dedi.
“Aday çıkarmamız ile ilgili özel bir temas olmadı”
Temel, her zeminde Millet İttifakı’nın çeşitli bileşenleri ile temaslarının sürdüğünü, bu temasların bazen birbirini yoklama, istişare görüşmeleri olduğunu çünkü Meclis’te birlikte çalıştıklarını söyledi. Temel, “Ancak, adayımızın açıklanacağının telaffuz edilmesinden sonra birbirini anlamaya yönelik görüşme talepleri olsa da, aday açıklamamızdan sonra aday konusunu tartıştığımız bir görüşmemiz olmadı” diye konuştu.
Seçmenlerinin vergisi ile oluşan Hazine yardımını mahkemenin keyfi şekilde bloke ettiğini belirten Temel, şöyle devam etti:
“Bu, iktidarın rakibini sandıkta değil de mahkeme salonlarında, yargı sopası ile hizaya getirme yoludur. Bu baskıların bizim siyasi hattımızı belirleme şansı yoktur. ‘Hangi parti ile seçime girilecek, HDP kapatılacak mı, kapatılmayacak mı?’ tartışmalarıyla seçime doğru giderken, bunların bizleri sadece güçlendirdiğini söylemek istiyoruz. Zulüm politikası bizi ve milyonları mağdur ediyor ama bizi asla kendi yolumuzdan alıkoyamaz. Biz, baskılara rağmen, iktidardan sandıkta büyük bir hesap soracağız. İktidarın oyun alanını terk etmeyen muhalefete de kesinlikle prim vermeyeceğiz.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“AKP ve MHP’nin Kürt meselesini çözme şansı ve iradesi kalmamıştır”
Seçimin ikinci tura kalması durumunda, HDP’nin kapısının iktidara açık olup olmayacağı ile ilgili bir soru üzerine ise Temel, şunları söyledi:
“Siyasette hiçbir zaman önkoşul ve kabullerle durum değerlendirmesi yapılamaz. Biz, HDP olarak kurulduğumuz günden beri söylüyoruz, ‘Türkiye’nin demokratikleşmesi ve toplumun özgürlüğüne dayalı bir anayasa ve Kürt sorununun demokratik çözümüne dayalı, çatışma ve savaş siyasetini terk eden, dolayısıyla barışı önceleyen ülke hayali çerçevesinde adım atacak, bu çerçevede toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek her güç ile müzakere etmeye ve tartışmaya varız’ dedik. Nitekim 2013-2015’de ‘Çözüm süreci’ olarak adlandırılan süreç böyle bir süreçti. Ancak şunu söylüyorum, AKP’nin, MHP’nin böyle bir perspektifi yok. Bunların Kürt sorununda tekrar ‘çözüm gücü’ olabilecek bir iradeyi gösterme şansı kalmadı. Yürüttükleri politika açısından kollarını, ellerini bağlamış durumdalar.”
“Biz bir çatı altında seçime girmek istiyoruz ama tartışmalar sürüyor”
Temel, içinde bulundukları Emek ve Özgürlük İttifakı’nın parlamento seçimlerine tek listeyle girip girmeyeceğine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Biz, HDP ve bileşenlerimiz, kurullarımız olarak bütün demokrasi güçlerinin bir çatı altında seçime girmesini savunuyoruz. Çünkü tarih böyle bir başarı şansını, zafer olanağını, demokrasi güçlerinin, iktidarın dışladığı bütün ‘ötekiler’in yan yana gelmesine tanımıştır. Güçbirliği seçeneği ile seçime gitmeyi doğru buluyoruz. Bu tartışma elbette sürüyor. İstişareler ve değerlendirmeler sürmektedir.”
