10 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından spor camiası, yardım seferberliği başlattı. Socrates Dergi de 14 Şubat Salı günü düzenlediği yardım kampanyası ile bölgedeki eğitime muhtaç yurttaşlar için destek yayını yaptı. Spor, kültür-sanat ve farklı alanlardan 100’ü aşkın isim, Socrates canlı yayınında depremin yaralarını sarmak için buluştu. “Socrates Sahada” yayını boyunca özel bağışlar, açık artırmalar ve YouTube Fundraiser bağışları 4 milyon TL’yi buldu.
Türk Telekom Basketbol Takımı’nın koçu Erdem Can: “Yozlaşmış bir yapı var”
Türkiye Basketbol Süper Ligi takımlarından Türk Telekom’un baş antrenörlüğünü yapan Erdem Can, Socrates Dergi’nin dayanışma yayınına katılan isimler arasındaydı. Programda yaptığı konuşmada “Spor insanının toplumsal olaylardan uzak durması gerekliliği üzerine olan algının çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Belirli hayat birikimi olan ve bunu ifade edebilen insanların, hele de günümüz cumhuriyetinde, doğru bildiğini söyleyebilmesi gerekiyor” diyen genç koç, gündemdeki bazı konular hakkında da değerlendirmede bulundu. Erdem Can, yaşanan felaketin ardından hükümetin aldığı üniversiteleri kapatma kararını eleştirdi:
“Yozlaşmış bir yapı var. Kısa yoldan bir şey başarma ve hayatı maddiyat üzerine kurmayı başarılı görmek, damarlarımıza işlemiş durumda. Buradan çıkmanın tek yolu, devrimsel bir eğitim reformu. Ama biz üniversitelerimizi açmakta aciziz.”
Eski milli futbolcu Tümer Metin: “Acımızı bile doğru yaşayamaz hale geldik”
Socrates Dergi’nin dayanışma yayına Türk futbolunun efsane isimlerinden Tümer Metin de katıldı. Metin, “Bir tarafımız yangın yeri, bir tarafımız her insan gibi öfkeli. Bir tarafımız tevekkülle kabul etmiş, bir tarafımız avaz avaz çığlıklarla bağırıyor. Benim içim alev alev kaynıyor. Ağız dolusu konuşmak istiyorum, susuyoruz. Acımızı bile doğru yaşayamaz hale geldik” dedi.
Mor ve Ötesi’nin solisti Harun Tekin: “Bu toprağa layık olmayan ne varsa değişecek”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Mor ve Ötesi’nin solisti Harun Tekin, Socrates Dergi’nin “Sahadayız” dayanışma yayınında konuştu. “Her depremde enkaz altında kalmamak için sokakta birbirimize iyi davranmamız gerekiyor. Bu ikisinin arasında bir bağlantı var. Yaya geçitlerinde yayalara yol vermemizle, yaptığımız evin kalitesi arasında bir bağlantı var” diyen Tekin, geleceğe dair umutlu olmanın öneminden ise şu sözlerle bahsetti:
“Bu toprağa layık olmayan ne varsa değişecek. Biz de değişeceğiz. Yöneten de değişecek. Burası, cumhuriyetin 100. yılında umutsuz ve çaresiz bir yer olmayacak. Olamaz. Biz haklı öfkemizi yanlış yerlere boca etmeyeceğiz.”
Ümraniyesporlu futbolcu Umut Nayir: “Rant çarkınızda bir ülkenin geleceğini karanlığa sürüklediniz”
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Ümraniyespor’da forma giyen Umut Nayir, 10 ili Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak can kayıplarına ve arama kurtarma çalışmalarının yetersiz kalmasına tepki gösterdi.
Nayir’in paylaşımları şöyle:
“Belki daha fazla sorgulasaydık, ses çıkarsaydık bir şeylerin önüne geçebilir miydik derken buluyorum kendimi. İşin daha üzücüsü ben bunu düşünürken sorumluluğu resmi olarak taşıyanların en ufak mahcubiyet duymadan bunu öngörülemez bir durum gibi yansıtmaları.
Bilimden, sanattan, liyakatten, profesyonellikten, iş ahlakından uzak bir yönetim anlayışıyla her sektörde türlü felaketlere karşı türlü masallar, türlü düşmanlar oluşturulması. Ben yoruldum artık bu acımasızlıktan, benden değilse düşmandırcılıktan. Önyargılı, birbirini dinlemekten bile aciz, sorgulamayan, ses çıkaramayan, haksızlığa hukuksuzluğa karşı aman benim de başım yanmasın diyen düzenden. Gücü eline alan; iktidarından muhalefetine kendi rant çarkınızda bir ülkenin geleceğini karanlığa sürüklediniz.
Hiçbir alanda niteliğin önemsenmediği ülkemde herkes bir kahraman arıyor gelsin bizi kurtarsın diye. Kahraman istemiyorum. Kanaat önderi istemiyorum. Partisinden, inancından, ırkından bağımsız, konusunda, alanında uzmanlaşmış yetkin kişilerin, sorumluluk sahibi, dürüst kişilerin gerekli görevlerin başında olmasını istiyorum. Bunun farkına varmış bir ülke istiyorum. Farkına varmanın yetmediğini anlayabilmiş, gerçekleşmesi için bunun peşinden koşan bir toplum istiyorum.
Kişilere bağlı değil işin gerekliliklerine bağlı, yapılması gerekenin arkasından dolaşmayı pratik zeka olarak değil hukuksuzluk olarak gören adil, vicdanlı bir toplum istiyorum. İstiyorum, istiyoruz… Bu bir itiraf mı, kendi kendime vicdanımı rahatlatma mı inanın bilmiyorum ama gerçekten yoruldum. Bizim dışımızda gelişen birçok meseleyi dert olarak yüklenip herhangi bir çözüm bulamamaktan, yardımcı olamamaktan, çaresizlikten ve o çaresizlik altında ezilmekten yoruldum.
Belki bir çaresi vardır ve umuyorum ki bu çarenin farkına varmak için geç değildir. Bu dayanışma ruhu umuyorum ki sağlıklı yarınların oluşması için bir milat olur.”
Yazan: Kubilayhan Kavrazlı
Editör: Doğa Üründül
