Deprem bölgesinde çalışan bağımsız ve özgür basın-yayın kuruluşları ile dayanışma amacıyla açıklama yayımlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Üzülerek görüyorum ki; canlarımız, devletin kendilerine uzanacak elini beklerken, devleti idare eden iktidar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üzerinden, milletimizin bu hakkına müdahaleye hazırlanıyor” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, deprem bölgesinde çalışan basın-yayın kuruluşlarıyla dayanışma amacıyla açıklama yayımladı.
Halkın haber alma hakkının da anayasal güvence altında olduğunu söyleyen Akşener, “Çağımızın en önemli güçlerinden biri de basındır. Milletin haber alma hakkı da, anayasal güvence altındaki vazgeçilmez bir haktır. Milletimiz günlerdir ekran başında, felaket bölgesinde ne olup bittiğini öğrenmeye çalışıyor” dedi.
“İktidar RTÜK üzerinden milletimizin hakkına müdahale etmeye çalışıyor”
Deprem bölgesinden haber almaya çalışan vatandaşları bilgilendiren gazetecilere aba altından sopa gösterildiğini vurgulayan Akşener, şöyle devam etti:
“Üzülerek görüyorum ki, canlarımız, devletin kendilerine uzanacak elini beklerken, devleti idare eden iktidar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üzerinden, milletimizin bu hakkına müdahaleye hazırlanıyor. Bazı yayınlara dair eleştiri hakkımı saklı tutarak hatırlatmak isterim ki bu süreçte, yakınlarından ve bölgeden haber almak için çırpınan aziz milletimizi bilgilendiren, felaketin boyutlarını gözler önüne seren, enkazlardan müjdeler vererek, hepimize nefes aldıran yayınlar, aba altından sopayı ya da cezayı değil, takdiri hak ediyor.”
İktidarı eleştiren Akşener, halkın bağımsız yayın yapan kanallardan gelişmeleri izlediğini söyledi, “İktidar, RTÜK üzerinden ceza planları yapacağına, milletimizin gelişmeleri, neden, milyonlarca dolar vererek satın aldırdığı televizyon kanallarından değil de, bağımsız yayın yapan kanallardan izlediğini düşünmelidir. Haber suç değildir” dedi.
“Özgür medya bir gün herkese lazımdır”
Akşener, açıklamasında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da şöyle seslendi: “‘Asrın felaketi’ derken, bu acıya dair bilgileri, felaketin boyutlarını milletimize ulaştırmak suç değil, olsa olsa durum tespitidir. Hiç kimse unutmamalıdır ki; özgür medya bir gün herkese lazımdır. Ve özgür bir medya, özgür bir toplumun en önemli kazanımıdır. Aziz milletimizin haber alma hakkını koruyup kollamak adına, depremin ilk dakikalarından itibaren, sorumlu yayıncılık yapan bütün gazetecilerin ve televizyonların yanında olduğumuzu ilan ediyor, haberciliği cezalandırmayı düşünenleri de, bu büyük hatadan dönmeye davet ediyorum.”
Babacan: “Anladığımız kadarıyla özellikle televizyon yayınlarıyla ilgili bir kısıtlama niyeti var”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Deprem bölgesinde incelemelerini sürdüren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Diyarbakır’dan FOX TV yayınına bağlandı. Babacan, “Anladığımız kadarıyla özellikle televizyon yayınlarıyla ilgili bir kısıtlama niyeti, bir caydırıcı niyet var. İnşallah o akıllarından geçen kötü şey gerçekleşmez. Çünkü haberleşme temel insan hakkıdır. Böyle bir ortamda herkes gerçekleri bilecek ki herkes elinde ne var ne yoksa yardım için ortaya koyacak” dedi.
“Gerçeklerin gömülmesine asla izin vermeyiz”
“Çok sayıda canımızı toprağın, enkazın altına gömdük ama gerçekleri gömmememiz gerekiyor” diyen Babacan, şöyle devam etti: “Gerçekler yaşamalı. Bu da ancak özgür yayıncılıkla, özgür medyayla, bu çağda sosyal medyayla olur. Gerçekleri yaşatacağız ki Türkiye yaşasın. Bu da ona buna yasak getirerek, medyayı baskı altına alarak, insanları konuşturmayarak değil, haberleşme, haber alma özgürlüğünün devamıyla mümkündür. Özgürce her şeyi konuşacağız, gerçekleri canlı tutacağız ki sorunlarımıza çözüm üretelim. İktidar şu anda gerçekleri toprağın altına gömmeye çalışıyor. Öyle bir hazırlık seziyoruz. Buna asla izin veremeyiz.”
“Burası, savaşın ortasında seçim yapmış bir ülkedir”
Babacan, seçimin erteleneceği yönündeki tartışmalarla ilgili ise şunları söyledi: “Bu millet nice badireler atlattı, nice zor dönemler yaşadı. Ne zaman ki birbirimize kenetlendik, hukuku işlettik; bu ülkede savaş ortasında bile Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmıştır. Savaş döneminde seçim yapılmıştır bu topraklarda. Burası, savaşın ortasında seçim yapmış bir ülkedir. Bu ülkenin bu kabiliyeti, becerisi var. Nedir çözüm? Mutlaka birlik, beraberlik içinde çözeceğiz. Ayrıştırıcı dille çözülmez. Bu sorunlar ancak ‘Biz’ diyerek çözülecek.”
Atina Günlük Gazetelerde Çalışan Gazeteciler Birliği’nden dayanışma mesajı
Atina Günlük Gazetelerde Çalışan Gazeteciler Birliği Başkanı Maria T. Antoniadou ve Genel Sekreter Stavros Kapakos, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto’ya bir dayanışma mesajı gönderdi:
Mesajda, “Biz Atina gazetecileri olarak, tüm bölge halkı gibi yıkıcı depremden etkilenen ve ayrıca işlerini yapmakta aşılmaz zorluklarla karşılaşan Türk meslektaşlarımıza dayanışma ve destek mesajı gönderiyoruz. Her gün üzülerek yaşadığımız bu tarifsiz trajedi ve korkunç insan kayıpları hepimizi şoke etti. Dayanışma için yanınızdayız ve size mümkün olan her türlü desteği ve yardımı sağlamaya hazırız” denildi.
Olcayto’nun dayanışma mesajına verdiği yanıtta ise görüşler yer aldı:
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) üyelerinin de aralarında bulunduğu 10 binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı yıkıcı deprem felaketinin ardından göndermiş olduğunuz dayanışma mesajı için tüm meslektaşlarımız adına şükranlarımı sunuyorum. Sizin de belirttiğiniz gibi yüzlerce meslektaşımız halen afet bölgesinde son derece zor şartlar altında halka bilgi ulaştırmak için görevini yapmaya çalışıyor. Destek ve dayanışma mesajınız Türkiye’deki meslektaşlarımız için paha biçilmezdir. Değerli mesajınız için en içten duygularımızı ifade etmek isteriz.”
