İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, siyasi iktidarın depremin sonuçlarından sorumlu olduğuna fakat AKP’den kimsenin istifa etmediğine dikkat çekti. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kader planı” sözlerine cevap veren Akşener, “Tevekkülden bahsedip, meseleyi kadere havale etmek şuursuzluktur, aymazlıktır, terbiyesizliktir. Hiç kadere sığınma! Bu beceriksizliğin arkasındaki, tek sorumlu sensin sen” diye konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Grup Toplantısı’na depremde hayatını kaybedenler için kürsüden Fatiha Suresi okuyarak başladı. 1999 depremini yaşadığını ve yakınlarını kaybettiğini söyleyen Akşener, “Başkaları unutabilir ama biz unutmayacağız ve asla unutturmayacağız” dedi. İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Koray Aydın’la birlikte deprem bölgesine gittiğini belirten Akşener, Aydın’ın 1999 Depremi sırasında Bayındırlık ve İskan Bakanı olduğunu hatırlatarak, “O dönemin yıkıntılarından hızla kurtulmamızı sağlamıştı” dedi. Depremin ilk 72 saatinde “ayak altında dolaşmamanın” önemli olduğunu söyleyen Akşener, şöyle konuştu:
“Kocaeli’ni kalkındırmak için muhalif, muvafık hiçbir ayrım gözetmeden bir çalışma temposuna girmiştik. Eksikleri giderir, yanlışları söylerdik. Çok açık ve doğru yapmaya çalışan bir çalışma biçimiydi. Şimdi gözümün önünden bir türlü gitmiyor. O sabah (6 Şubat) 5’e çeyrek kala ben uyandım. 05.30 olduğunda işin vahametini ben öğrenmiştim. Eminim valiler, belediye başkanları, AFAD üzerinden Erdoğan da öğrenmiştir. Ben onun yerinde olsaydım, bütün partilerin genel başkanlarını arar, en geç saat 8’de bir araya getirirdim. Çünkü bu büyük afetlerde bütün imkanlar yan yana gelmelidir. Hem ekonomik unsurlar hem insani unsurlar bir araya gelir ve hep birlikte bu afetin, enkazın altından kalkmaya çalışılırdı. Bu yapılmadığı gibi, her bir televizyon konuşmasında, her bir beyanatta, tam tersine ‘şuculuk, buculuk’ dili devam etti. Ne diyeyim ya, rahmetli anacığım derdi ki, ‘Allah ıslah etsin’.”
“Depremin merkezi Pazarcık ve İslâhiye ama bu büyük felaketin merkezi Beştepe’dir”
Akşener, deprem bölgesindeki ziyaretlerinde gördüğü eksikleri ve ihtiyaçları anlatırken, cenazesine kefen bulamayan insanlar olduğunu, kendisinden kefen istediklerini söyledi ve tuvalet, hijyen sorununun sürdüğüne dikkat çekti. 1999 Depremi’nin ardından geçen 24 yılda hiçbir dersin alınmadığını söyleyen Akşener, “Sadece beton blokların değil, ahlakın da çürüdüğü gerçeğiyle yüzleştik. Yapı denetim sisteminin işlemediği gerçeğiyle yüzleştik. Rant sevdasının, hırsızlığın, yolsuzluğun, acı reçetesiyle yüzleştik. İmar affının çözüm değil, tam tersine, ölüm fermanı olduğu gerçeğiyle yüzleştik. Tedbirsizlikle, iş bilmezlikle, liyakatsizlikle yüzleştik” diye konuştu.
Depremdeki kayıplardan “tek adam sistemini” sorumlu tutan Akşener, “Depremin merkezi, Pazarcık ve İslâhiye’dir. Ama liyakatsiz ellerin neden olduğu, bu büyük felaketin merkezi Beştepe’dir” dedi.
“Bir Allah’ın kulu bile istifa etmiyor, yazıklar olsun”
Depremden kurtulan yurttaşlar çadır, tuvalet, aş beklerken, iktidarın afet yönetiminin çöktüğünü söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı, iktidarın ve bakanların bu süreçteki söylemlerine şöyle tepki gösterdi:
“İktidar, karar mercii olduğu kadar, sorumluluk merciidir. Ancak AK Parti iktidarında, hiç kimse sorumluluk almıyor, hiç kimse hesap vermiyor. Bir Allah’ın kulu bile, istifa etmiyor. Ne diyeyim, yazıklar olsun. Onlar zerre utanmıyor ama ben onlar adına utanıyorum. Tüm bu ciddiyetsiz, yüzsüz ve liyakatsiz açıklamalara neden maruz kalıyoruz biliyor musunuz? Sadece ama sadece kriz üreten, felaket üreten tek adam sistemi yüzünden.”
“Tevekkülden bahsedip, meseleyi kadere havale etmek şuursuzluktur, aymazlıktır”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Akşener, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Günü geldiğinde, şu anda tuttuğumuz defteri açacağız” sözlerini ve yardım çağrıları yapılırken sosyal medyanın kısıtlandığını hatırlattı. Erdoğan’ın “Bunlar, kader planının içerisinde olan şeyler” sözlerine ise şöyle tepki gösterdi:
“Yine kader dedi, yine tevekkül dedi. Gerçekten ibretlik. Yaşadığımız felaketlerin altında yatan büyük sorumsuzluğu gizlemek için imanımızı sömürmeye kalkmak, kimsenin haddi de hakkı da değildir. Tedbir almayıp, sorumluluğunu yerine getirmeyip, milletimizin enkazdan uzanan elini tutamayıp üstüne de tevekkülden bahsedip, meseleyi kadere havale etmek şuursuzluktur, aymazlıktır, terbiyesizliktir. Hiç kadere sığınma! Bu beceriksizliğin arkasındaki, tek sorumlu sensin sen!”
“Binlerce insanımızın hayatını kurtarmak yerine, yandaşlarına, ihale dağıtmayı seçtin”
“Erdoğan sen istediğin kadar, ‘kader planı’ diyerek, kendi beceriksizliğine kılıf ara. Bu felaketin yegane sorumlusu sensin, sen! Çünkü sen milletimize hizmet etmek yerine, Saray’da sefa sürmeyi seçtin. Çünkü sen, binlerce insanımızın hayatını kurtarmak yerine, yandaşlarına, ihale dağıtmayı seçtin. Şu anda da toplanan yardım paralarıyla aynı heyecan içinde ellerinizi ovuşturarak yüzünüzde gizleyemediğiniz bir gülümsemeyle ihale dağıtma eylemine geçmiş durumdasın. Utan be utan!”
“Deprem bölgesinde 1 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacı bulunuyor”
İki buçuk milyon kişinin, deprem bölgesinden tahliye edildiğine dikkat çeken Akşener, “Mevcut sığınmacı sorunuyla birlikte irdelendiğinde, bu durum gelecekte, bölgedeki insanlarımız için bir demografik değişim tehlikesini gözler önüne seriyor. Nüfusumuzun yüzde 16’sını oluşturan deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacı bulunuyor” diye konuştu. Gerekli müzakerelerin yapılarak sığınmacıların ülkelerine gönderilmesi gerektiğini söyleyen Akşener, yabancılara konut satışının durdurulması çağrısını da tekrarladı.
