AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, partisinin seçim çalışmalarını ve genel gündemi Medyascope’tan Ali Deniz Çakır ve Ali Macit’e değerlendirdi. Kabaktepe, 2023 seçimlerinde İstanbul’daki 98 milletvekilinin en az yarısını AKP’nin kazanacağını iddia etti. Kabaktepe, 2019 Yerel Seçimleri’nde Ekrem İmamoğlu karşısında Binali Yıldırım’ın neden kaybettiğini anlattı.
2019’da AKP neden kaybetti?
14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimleri’ne bir aydan az bir zaman kaldı. Medyascope olarak Türkiye’nin illerini gezmeye ve seçimin nabzını tutmaya devam ediyoruz. Partilerin il başkanlarıyla görüşmelerimiz kapsamında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ile AKP’yi ve yaklaşan seçimleri konuştuk. 2023 seçimlerine tempolu bir şekilde hazırlandıklarını söyleyen Kabaktepe, 2019 Yerel Seçimleri’nde, AKP’nin İstanbul’da seçimin kaybetmesinin nedeni olarak “ittfaklar”ı işaret ederek seçimin tekrarlanmasının ardından yaşanan süreci şöyle özetledi:
“2019 Yerel Seçimleri’nin tekrarlanması, lokal bir süre ve bir seçim kararı ile ilgili vatandaşımızın gösterdiği davranış biçimiydi. Dolayısıyla öyle bir atmosfer, öyle bir psikoloji, sosyoloji ve yaklaşım tarzının hem varlığı söz konusu değil hem gerçekliği yok hem de bir karşılığı yok. Başka nedenlerden dolayı insanlar 2023’ü değerlendirecek, İstanbul’u da, Türkiye’yi de. O nedenle 23 Haziran seçimlerinin sosyolojisi, 2023 seçimleriyle hiç bir açıdan örtüşmüyor. Belki 2019’da vatandaşların sergiledikleri davranışlar o gün seçimleri ‘çantada keklik’ olarak görenlerin, bugün ellerinde olmadıklarını görecekler.”
Bakanları, dokunulmazlık için mi milletvekili adayı gösterdiniz?
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mevcut tüm bakanların milletvekili adayı olacağını açıklamıştı. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Erdoğan’ın bu açıklamasına yönelik AKP’nin seçimi kaybettiği senaryoda bakanların “dokunulmazlık” almak için aday gösterildiklerini söylemişti. Kabaktepe, Kılıçdaroğlu’nun bu söylemine şu sözlerle tepki gösterdi:
“Sayın Kılıçdaroğlu dahil olmak üzere CHP’li akademisyenler, CHP’li gazeteciler sürekli birilerinin yargılanacağını, sürekli birilerinin asılacağını söylüyorlar. Burası bir hukuk ülkesidir, Cumhuriyettir ve bu ülkede bir demokrasimiz var. Dünyada bunu en iyi işleten ülkelerden birisiyiz. Kim suç işliyorsa gereği yapılır ama CHP aynı Yassıada’da mahkeme kurduğu gibi CHP’nin bilmem kaçıncı katında yine mahkeme kurmuş. Savcı olmuşlar hakim olmuşlar, onu asıyorlar, bunu yargılıyorlar. AK Parti’nin hiç bir siyasetçisin bu zırha ihtiyacı yok. Biz zaten bu politikayı uzun zamandır uyguluyoruz. Büyükşehirlerimizde, bakanlarımız milletvekili adayı olacaklar, cumhurbaşkanımız söylemişti. Süleyman Soylu bakanımız ikinci bölgeden aday oldu. Zaten ikinci bölgeden seçilmişti. Bizim milletvekilimizdi. Bakan olduğunda sevinmiştik ama milletvekili olarak kaybettiğimiz için üzülmüştük. Şimdi tekrar İstanbul milletvekilimiz olacak ve seviniyoruz. Aynı şey Murat Kurum bakanımız için de geçerlidir.”
CHP’nin son bir yıldır izlediği tutumla ötekileştirme yarattığını ifade eden Kabaktepe, “‘Kaçacaklar, şuraya gidecekler, sonunuz Menderes gibi olacak’ söylemlerini CHP’nin terk etmesi lazım” diyerek eleştirisine şöyle devam etti:
“Varsa bir suç ben de dahil olmak üzere çıkın deyin ki ‘AK Parti İstanbul İl Başkanı şunu yapmış’. Yargılaması gereken mercii beni zaten yargılar ama siz sürekli iş adamını, siyasetçiyi, AK Parti’ye oy veren seçmeni ve hatta Türkiye’ye yatırım yapan yabancı iş adamını tehdit ediyorsunuz. Bu olacak iş değil. Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bütün herkese sesleniyorum: Türkiye’de insanları ötekileştirmeyin. Elinizde bilgi, belge olmadan insanların yargılanmasını istemeyin. Varsa belgeniz çıkın televizyona, kamuoyuna açıklayın. Adli mercii bununla ilgili gerekin yapar, yapmışlardır da.”
”Türkiye’de AK Parti’den önce kadının adı yoktu”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yeniden milletvekili adayı gösterilen AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu” AKP’de açıktan savunanlardan. Zengin, bu nedenle çoğu zaman kendi partilileri veya taraftarlarından sert hedef gösterilme ve eleştiriye uğrasa da hiç bir zaman geri adım atmadı.
Özlem Zengin’i ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu hakkında ne düşündüğünü sorduğumuz Kabaktepe, Özlem Zengin konusuna değinmedi ancak 6284 hakkında şu sözleri söyledi:
“Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan Bey, böyle listenin olmadığını zaten kendileri ifade ettiler. Dolayısıyla kendisinin bu ifadesinden sonra medyada konuşulan iddialar hakkında konuşmak asılsız olur. Türkiye’de kadın konusu en çok istismar edilen konu. Ben şunu iddia ediyorum: Türkiye’de AK Parti’den önce kadının adı yoktu. Belki sadece adı vardı. Kadının siyasette yüzde 4’lerde siyasi temsili vardı. AK Parti ile beraber bu yüzde 17’lere çıktı. Kadının iş hayatındaki temsiline ve kadının yönetici olarak oranlarına bakalım. Bu bizim dönemimizde yüzde 30-40’lara geldi. Spor hayatında da Tayyip Erdoğan ile beraber kadın sporcularımız nereden nereye geldi. Şimdi en çok konuşulan kadına şiddet. Bu bizim kırmızı çizgimiz. Biz kırmızı çizgimiz konusunda Türkiye’de kadınlarımıza karşı şiddetin önünü alabilmek için tüm yasal düzenlemeleri yapmaya ve her türlü tedbiri almaya gayret ediyoruz. Bu tedbirleri almaya da devam edeceğiz. Ancak bu değerlendirmeler yapılırken sanki tersi bir durum varmış gibi zaman zaman AK Parti’mize yönelik haksız eleştiriler oluyor.”
İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır mı?
Kabaktepe, Erdoğan’nın, “İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır” sözünü, reddetmedi ancak İstanbul’da dört seçim olduğunu bu seçimlerin üç tanesinde AKP’nin kazandığı sadece İBB’yi kaybettiğini söyledi.
Kabaktepe, İstanbul’un sosyolojisinin AKP ile beraber olduğunu ve İstanbul’u da Türkiye’yi de nasıl kazanacaklarını şöyle anlattı:
“İstanbul’un 39 ilçe belediyesi var. Belediyelerin 25’i Cumhur İttifakı’nda ve 24’ü AK Parti’de. İstanbul’daki vatandaşlarımızın yüzde 61’inin yaşadığı kentleri biz yönetiyoruz. Aynı şekilde İstanbul’daki meclisin çoğunluğu da bizim elimizde. Yani dört tane seçim var İstanbul’da. İlçe belediyelerinde, Meclis’te ve milletvekilli sayısında AK Parti önde. İBB seçimlerinde ise 2019’da CHP kazandı. Yalnızca bir değil bu dört seçimi baz alarak bakmak lazım. Biz sadece belediyeyi kaybettik. Şimdi yine İstanbul’da yüzde 50 milletvekilini kazanacağız. Cumhur İttifakı olarak yüzde 50’den fazla milletvekilimiz olacak. 2024’te de hem ilçe hem belediye hem de mecliste yine çoğunluk bizde olacak.”
AKP İstanbul’da kaç milletvekili çıkartmayı hedefliyor?
14 Mayıs seçimlerine ilişkin çalışmalarından bahseden Kabaktepe, AKP’nin “Yüz yüze yüz gün” projesi hakkında bilgi verdi. Kendisine “Tepki veya eleştirilerle karşılaşıyor musunuz?” diye sorduğumuzda “Evet” cevabını verdi. Bu tepkilerin ve eleştirilerin ise ekonomi, hak ve özgürlükler kaynaklı olduğunu belirterek hepsini dikkate aldıklarını söyledi. Öte yandan Kabaktepe, AKP’nin İstanbul’daki hedefini ise şöyle anlattı:
“Bizim de hedefimiz bu seçimde 2018’de aldığımız oyun üstünde bir oy almak. Bunun gerçekleşeceğini düşünüyorum. Hedefimiz İstanbul’un yüzde 50’sine AK Parti olarak ve yüzde 50’sinden fazlasına da Cumhur İttifakı olarak erişmek. Ona göre çalışmalarımızı planladık, programladık. yani oyumuz 42 olabilir ama milletvekillerimiz yüzde 50 olacak İstanbul’da.”
