28 Mayıs’ta düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu dünya basınının da sıkı takibinde. Gazeteci Bobby Ghosh, Bloomberg ve Washington Post için kaleme aldığı “Erdogan won’t change, and neither should Biden (Erdoğan değişmeyecek, Biden da değişmemeli)” başlıklı analizde seçimlerin olası sonuçlarını Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ilişkileri perspektifinden değerlendirdi.
İki gün sonra düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimlerini AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirten Bobby Ghosh’a göre Erdoğan’ın kazanması üç sonuca yol açacak: “Türkiye Batı’dan uzaklaşmaya devam edecek, ekonomideki kötü gidişat sürecek ve ABD’deki dış politika kurumları, beş yıl daha devam edecek hırçınlık yerine Vaşington’un Ankara ile uzlaşmasını tavsiye edecek.”
“Ekonomik ve diplomatik baskı”
ABD Başkanı Joe Biden’ın üçüncü madde için ilk iki maddeyi iyi takip etmesi gerektiğini savunan Ghosh’un tavsiyesi, Biden yönetiminin Türkiye’ye ekonomik ve diplomatik baskıyı şiddetlendirmesi:
“Erdoğan ile uzlaşmak yerine, ABD-Türkiye ilişkilerini sıfırlamaya hazır olana dek ekonomik ve diplomatik baskı şiddetlendirilmeli.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CNN International’a verdiği mülakatta iç ve dış politikasında herhangi bir değişiklik yapmayacağının sinyallerini verdiğini söyleyen Ghosh, Erdoğan’ın ekonomiye ağır zararlar vermesine rağmen faiz oranlarını düşürmeye devam edeceğini ve Rusya lideri Vladimir Putin ile ilişkisini, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara katılmama kararını yinelediğini aktardı.
“Türkiye’deki sorunlar için Batı ve ABD suçlanıyor”
Erdoğan’ın dış politikada “dengeli bir yaklaşım” sergilemediğini kaydeden Ghosh, Putin ile kurduğu özel ilişki ve Moskova’dan satın alınan S-400’lerle birlikte NATO’dan giderek uzaklaştığını ve Türkiye’nin F-35 programından çıkarıldığını hatırlattı ve şöyle dedi:
“Erdoğan ve AK Parti’nin diğer liderleri, mevcut seçim kampanyası sırasında bugün Türkiye’de sıkıntıya sebep olan çoğu şey için Batı’yı, özellikle de ABD’yi suçladı.”
Erdoğan’ın dış politikada yaptığı U dönüşlerini hatırlatan Ghosh, “Erdoğan’ın Ortadoğu’daki U dönüşleri bölgesel liderlerin teskin etmesinin bir sonucu değil. Bu dönüşlerin kaynağı genellikle umutsuzluktu” diye yazdı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Biden yönetimi ne yapmalı?
Erdoğan’ın tüm U dönüşlerinden Biden yönetiminin çıkarması gereken dersin “saldırgan bir Türkiye ile uğraşırken beklemek” olduğunu belirten Ghosh, yazısına şöyle devam etti:
“Hangi etmenlerin bir araya gelerek Erdoğan’ı Batı ile ilişkileri sıfırlamaya zorlayacağını bilmek zor. Fakat iki şey önemli. Birincisi, Türkiye’nin Erdoğan’ın Arap dostlarının kendisini kurtaramayacağı bir ekonomik kriz seviyesine ulaşması gerekiyor. İkincisi ise Rusya’nın Ukrayna’daki savaştaki tavrı Putin ile özel ilişkisini bir yükümlülük haline getiriyor.”
“Biden yönetiminin fazla bir şey yapmasına gerek yok” diyen Ghosh, yazısını şöyle sonlandırdı:
“Eğer Erdoğan beklendiği üzere pazar günkü seçimi kazanırsa balkon konuşmasında Türkiye’nin yolundan dönmeyeceğini söyleyecek. Biden, ABD’nin de dönmeyeceği sinyalini vermeli.”
