Herkesin mutlaka bir kez gitmesi gereken yer: Kapadokya

Kapadokya, Türkiye’nin Nevşehir iline bağlı doğal bir oluşum. Herkesin en azından bir kez gitmesi ve görmesi gereken Kapadokya’ya ilk kez bu yıl gittim. Nisan ayının son haftasında yaptığım bu seyahat bayrama denk geldiği için oldukça kalabalıktı. Ancak yine bayram olmasına rağmen yerli turistten çok, yabancı turist gördük.

Yabancı turistlerin çok sayıda olması ise pek çok şeyi etkilemiş.

Restoranlar, mağazalar, küçük işletmeler ya da butik oteller… Neredeyse tamamı euro bazlı fiyatlar ile karşımıza çıkıyor. Maalesef ki 3 euro yazılan ürün TL’ye çevrilince şu anki kur ile (24,71/7 Haziran 2023) yaklaşık 74 TL’ye denk geliyor. 15-20 euro olan genel fiyatlar ise TL’ye çevrildiği anda kabus gibi rakamlar ortaya çıkıyor.

Bu konunun üzerinde biraz daha fazla durmak istiyorum. Bunun sebebi de Türkiye’de yaşayan bir vatandaş olarak dünyada sayılı bulunan bir doğal güzelliği görmek için bu kadar “euro bazlı” harcama yapmak zorunda olmak. Elbette TL bazında fiyatlar da görüyoruz ancak alkollü bir restorana gittiğinizde 1.000 TL’nin altında hesap ödemek bir hayalden öteye geçmiyor.

Yıllar önce bu şekilde miydi? İnanın bilmiyorum ancak Kapadokya şu anda turist cenneti olmuş durumda.

Kapadokya’nın yerel şarapları, testi kebabı, özel taşlardan yapılan seramikleri ve elbette peri bacaları ile kendine has bir havası var.

Biz Ürgüp’te yer alan Fresco Cave Suites & Mansions’ta kaldık. Adından da anlaşılacağı üzere mağara konseptinde tasarlanan ve gündüzleri serin, akşamları da ılık olan “taş+ahşap” odalarda konaklıyorsunuz. Odalar kişi sayısına göre farklı konseptlerde sunuluyor. Örneğin iki kişilik bir oda gerçek anlamda bir mağara şeklinde tasarlanıyor. Kolonlar ve iç tasarımda ise ahşap tercih ediliyor.

Daha kalabalık odalarda ise yine taşlar tarafından odalara ayrılan bölümler var.

Kahvaltı ve akşam yemeği de yine isterseniz otelde yiyebiliyorsunuz. Yani bu hizmeti alıp almamak size kalmış. Biz akşam yemeğini dışarıda yemek istediğimiz için yalnızca kahvaltıyı aldık.

Bizim kaldığımız lokasyonda lüks ya da çok daha salaş butik oteller var. Bütçenize göre bunları da tercih edebilirsiniz.

Kaldığımız lokasyonu keşfetmek için çıktığımızda ise bölgenin genel dokusunun bozulmadığını, devasa büyük binaların inşa edilmediğini gördük. Tarihi doku bozulmadan, müstakil evler, dükkanlar ve tarihi yapılar yapılmış. Bu oldukça iyi bir şeyken, genel anlamda ihtiyaçlarınızı daha küçük bakkalvari yerlerden karşılamanız gerekiyor. Eğer arabanız varsa en yakın markete gidebilirsiniz. Yine de yaya olarak birkaç saat içinde bütün bölgeyi keşfedebilirsiniz. En azından “yaşayan” kısımları.

Restoran çeşitliliği oldukça fazlayken, kahveci veya bilgisayarınızı alıp çalışabileceğiniz yerler pek yok, en azından bizim Ürgüp’te kaldığımız lokasyonda yoktu. Yalnızca bizim de gitmek için sürekli sözleştiğimiz ancak sonrasında yalnızca Türk kahvesini içebildiğimiz bir kahveci vardı. Yeni açılmış olan Lawaga müziksever, kitapsever ve kahvesever kişileri bir araya getirebilecek butik bir kahveci.

Biz seyahatimizde mağaralara ve peribacalarına da gittik. Elbette harika doğal güzellikler ve yüzlerce insanın özellikle yer aldığı mağaralarını ziyaret etmek için sıraya girdiği bir yer.

İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanıyor olsa da Kapadokya’da pek çok medeniyet yaşadı. Kayalara oyulan evler ve kiliseler ilk dönemlerinden bu yana Roma İmparatorluğu’ndan kaçan Hristiyanlar için bir sığınak haline gelmiş.

Coğrafi olaylar peribacalarını oluştururken, tarihsel olarak bölgede yaşayan medeniyetler bu yapıların içine evler, kilise ve manastırlar oymuşlar. Binlerce yıllık freskler ise halen bölgede turistik olarak dikkat çekiyor.

Kapadokya’ya gidip de çanak çömlek yapmazsak olmaz dedik ve seyahatimizin son günlerine yaklaşırken Avanos taraflarında yer alan ve adını sadece Kapadokya’da değil dünyada duyurmuş olan Chez Galip’e uğradık. Daha önce hiçbir atölyede bu şekilde bulunmamıştım. Çini ve seramik üretim atölyesinde aynı zamanda eğitim de veriliyor. Dünya çapında tasarımlar yapılan bu atölyede küçük bir tecrübe yaşadım ve “çok da güzel görünmeyen” bir çömlek kase yaptım.

Burada yapılan ve tasarlanan ürünlerin olduğu bölümde ise çekim yapmak yasak. Çünkü tek tek işlenen ve çizilen bazı desenler var ve bunların taklit edilmesinin önüne geçilmek isteniyor. Kapadokya’ya geldiğinizde mutlaka uğramanız gereken bu atölyeye ek olarak Chez Galip’in anlattığı hikayeye göre “tesadüfen” oluşan ve artık bir gelenek, geleneğin de ötesinde işler bir müzeye dönüşen Saç Müzesi’nden bahsetmesem olmaz. Zira garip olsa da dünyanın ilk saç müzesi ve burayı ziyaret eden kişiler saçlarından bir tutam kesiyor ve burada artık hiç yer kalmamış odada bulduğu ilk boş yere asıyor.

İsterse ismini, iletişim numarasını bırakıyor ve her yıl yapılan çekilişle Kapadokya seyahati kazanabiliyor. Bu elbette işin eğlenceli kısmı. Hikayesi ise bir o kadar ilginç. Binlerce kadının saçının bulunduğu müze 30 yılı aşkın bir süre önce Chez Galip’in bir arkadaşının onu ziyaret ettikten sonra ayrılma zamanı geldiğinde ona saçının bir tutamını bırakmasıyla başlıyor. Arkadaşı kendisini unutmaması ve hatırlaması adına saçından bıraktığı tutamı ziyaret ettiği mekana bırakıyor ve sonrasında bu hikayeyi duyan başka kadınlar da saçlarını bırakmasıyla adeta bir gelenek haline dönüşüyor. Bir kişinin başlattığı bu akım içinde binlerce kadının saçından bir tutum bırakmasıyla müzeye dönüşmüş.

Merak edenler için detaylar burada yazıyor.

Bir diğer yandan bölgenin 60 milyon yıl önce Toroslar’ın yükselmesi ve yanardağın faaliyete geçmesiyle oluşmaya başladığı düşünülüyor. Her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bölgenin genel yapısı korunmuş durumda hatta yeni paylaşılan rakamlara göre 2023 yılının ilk dört ayında 800 binin üzerinde turist ağırlamış.

Geziyle ilgili neler yazabilirim diye düşünürken, bu kadar tarihi ve turistik bir yere geldikten sonra pek çok bilgisayar oyununda İstanbul’un yer aldığı ve belki de Kapadokya’nın da yer aldığı bir oyunun olabileceği aklıma geldi. Kapadokya’da geçen ya da bir şekilde oyun haritasına girmiş bir “Kapadokya” var mı diye araştırmaya başladım.

Araştırdığımda konu hakkında pek bir şey bulamadım ancak dünyanın herhalde en uzun soluklu nişancı oyunlarından biri olan Counter-Strike için bir geliştiricinin hazırladığı haritada Kapadokya’nın yer aldığını fark ettim. Bu konseptte, mağara otellerinden birini modelleyen Neptune adlı geliştirici, Türk hamamından peribacaları yapılara kadar pek çok detayı oyun haritasına eklemiş. Harita hakkında en son güncelleme 9 Temmuz 2022 yılında yapılmış ancak fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla modelleme oldukça iyi duruyor.

Bunun dışında oyun için başka Kapadokya haritaları da hazırlanmış ancak en yüksek puan alan biraz önce bahsettiğim harita.

Kapadokya şu anda aktif olarak bir oyunda yer almıyor olsa bile Assassin’s Creed: Revelations’ta Kapadokya’da geçen bir bölüm var. 2011 yılında yayınlanan Assassin’s Creed: Revelations’ta Kapadokya’ya gemiyle gidilmesi ve oyunun işleyişini bozmayan bu detayın çok da konuşulmaması özellikle Türkiye’de gündem olmuştu.

Oyun 16. yüzyılda geçiyor olsa da Kapadokya’nın o dönemlerde de gemi ile seyahat edilen bir yer olmadığı biliniyor. Bu sebeple bu bir hata mı yoksa oyun geliştiricilerinin bilerek “yanlış bir coğrafi detay”’” eklediği halen bilinmiyor. Konuyla ilgili Reddit üzerinden Kapadokya’da arkeolog olarak çalışmış bir kişi yaptığı paylaşımda “Kapadokya’da yerleşimlerin olduğu yerde nehir ile gezilecek bir yer yok” diyor ve bu durumun onu rahatsız ettiğini aktarıyor.

Konu hakkında video bile çekilmiş ve oyunun tarihçisi olan kişiye herkesin kafasındaki o soru sorulmuş ancak o bile cevabı bilmiyor:

Bu cevabı pek de olmayan konunun sonunda Kapadokya seyahatinde işe yarayabilecek mobil uygulamaları ve önerilerimi ekliyorum:

  • My Kapadokya- Kapadokya Rehberim

Hem Google Play Store hem de Apple Store’da yer alan uygulama genel anlamda bir rehber oluyor. Araç ve Balon turlarının yanı sıra gezilebilecek tarihi mağaraları ve müzeleri de listeleyen bu mobil uygulama Göreme’de ne yapılır gibi soruların da yanıtlarını veriyor.

  • TrekRight: Cappadocia

Bu mobil uygulama şehrin kuş bakışı krokisini çiziyor adeta. Uygulamada yer alan harita üzerinden seçtiğiniz bölge ile nerede ne yenir, en çok ziyaret edilen yerler nereler, nerede kalınır gibi pek çok sorunun cevabı bulunuyor. Harita odaklı olduğu için seçtiğiniz ya da kalmayı düşündüğünüz bölgede yer alan her şeyi tek bir uygulama üzerinden görebilirsiniz. Ancak bu bir önceki uygulamaya kıyasla ücretli.

  • Discover Cappadocia

Bu uygulama daha hap bilgiler ile yaptığınız seyahatin rotasını çizmesinizi sağlıyor.

Özellikle bisiklet rotası arayanlar ve bu şekilde seyahat edenlerin tercih etmesi gereken uygulama müzeleri de tek bir uygulamada birleştiriyor.

Google Play veya Apple Store linkini bırakıyorum.

BONUS:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.