Muğla-Milas’taki Akbelen Ormanı’nda maden sahasını genişletmek için 24 Temmuz Pazartesi günü sabaha karşı ağaçları kesmeye başlayan Limak Holding ve IC Holding’in ortak iştiraki YK Enerji’nin Sözcü gazetesi dahil olmak üzere “işçilerin ağzından” 20 gazeteye verdiği ilan sosyal medyanın gündeminde. Sözcü gazetesinin manşetine Akbelen’deki köylülerin mücadelesini taşırken, en arka sayfada da YK Enerji’nin ilanını paylaşmasını medya ombudsmanı Faruk Bildirici ile değerlendirdik.
Editör: Aliye Altınışık
Gazetecilerin orman yangınlarına da ormanda ağaçların kesilmesine de eşit bir şekilde bakmak zorunda olduğunu belirten medya ombudsmanı Faruk Bildirici, Akbelen’deki direnişin ilk günlerinde Habertürk’teki bazı programları izlediğini ve bu programlarda iki konuya da eşit ölçekte yaklaşılmadığını anlattı:
“Habertürk kanalındaki ‘Haber Hattı’ isimli iki saatlik programda geniş bir şekilde orman yangınları işlendi fakat Akbelen’deki orman savunmasına dair tek bir cümle yoktu. Ana haber bülteninde de Akbelen’deki direniş sadece 32 saniye verildi, onda da ‘Bazı eylemciler gözaltına alındı’ denildi. Bir tarafta orman yangınları ile yok olan ağaçlar, diğer tarafında şirket çıkarları için kesilen ağaçlar vardı ve eşit ölçekte yaklaşmadılar. Ormanlara sahte ağıtlar dizdiler.”
“Bu ne yaman çelişki anne…”
Televizyon kanallarının ardından gazetelere de baktığını ve bu çifte standartı gazetelerde de gördüğünü belirten Bildirici, şöyle konuştu:
“Milliyet, Aydınlık ve Hürriyet’teki yazılar da Akbelen’deki ağaç kesiminin ne kadar gerekli olduğunu savunuyorlardı. Ne zaman ki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bölgeye gitti, o andan itibaren iktidar medyası CHP’lilerin yaşadıklarını haber yaptılar. Bundan sonra da YK Enerji’nin gönderdiği bilgi notlarını yayımladılar. Şirket kendi adına açıklama yapmıyor, gazeteciler sanki kendi kendileri edinmişler gibi bu bilgiyi paylaşıyorlardı. İktidar medyasındaki çifte standart devam ederken Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) hazırladığı kamu spotu dönüyor. ‘Ormanlar konusunda dikkatli olun’ mesajı veriliyor. Akbelen’de de yurttaşlar ormana sahip çıkıyor ama bir yandan da devlet ve OGM, Akbelen’de ağaçların kesilmesine nezaret ediyor. Ahmet Kaya’nın ‘Bu ne yaman çelişki anne’ diye bir türküsü vardır ya, şu an onu yaşıyoruz.”
“Gazetecilik şirketlerin çıkarını savunmak için yapılmaz”
Gazeteciliğin şirketlerin çıkarı için değil, kamu yararı için yapılması gerektiğini vurgulayan Bildirici, Sözcü’deki çelişkili durumu da şöyle açıkladı:
“Gazetecilik kamu yararı için yapılır, şirketlerin çıkarını savunmak için değil. Fakat iktidar medyası bir şirketin çıkarını savunuyor. Şirket kendi derdini yeterince anlatamadığının farkında, -ki bu da eylemcilerin gücünü gösteriyor. Öyle ki 18 gazeteye ilan verdiler, bugün de o gazete sayısı 20’ye çıktı. 20 gazeteye ilan vermesi Sözcü’deki ilanla yurttaşların tepkisini çekti. Çünkü Sözcü’deki ilanın ilk sayfası ile tamamen çelişiyordu.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Haberin değerini para belirleyemez, parayı bastıran haberinizi yalanlayamaz”
YK Enerji’nin verdiği tam sayfa ilanın bir ürün tanıtımı olmadığını ve doğrudan haberin konusu olduğunu belirten Bildirici, ilanın alınmasına kimin karar verdiğini sorgulamamız gerektiğini söyledi. Gazetelerde reklam servislerinin hangi ilanın alınıp alınmayacağına karar verdiğini hatırlatan Bildirici, “Reklam servisi bu ilanı alarak doğrudan editöryal müdahalede bulunmuştur” dedi ve ekledi:
“Reklam servisi bu ilanı alarak doğrudan editöryal müdahalede bulunmuştur. Çünkü anlatılan şeyler haberin konusu. Bir haberin değerinin para belirleyemez, oysa burada tam tersi oldu. Eğer siz herhangi bir kişinin görüşünü sırf para verdi diye yayımlayacaksanız, o zaman haber değerinin bir anlamı kalmaz. YK Enerji’deki işçilerin bu kadar parası var mıydı ki tam sayfa ilan verdiler? Demek ki şirket bu ilanı yayımladı ve Sözcü gibi gazeteler de yalanın yayılmasına göz yumdular. Haberin değerini para belirleyemez, parayı bastıran haberinizi yalanlayamaz.”
