Trendyol Süper Lig’de “ara transfer” dönemin 11 Ocak’ta başlayıp, 24 Şubat’ta sona erecek. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın hangi bölgelerde transfere ihtiyaçlarının olduğunu Medyascope Spor’dan Hasan Hüseyin Alimoğlu yazdı.
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın hangi bölgelere transfer ihtiyacı var?
Galatasaray: Sol bek ve orta saha
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ve Trendyol Süper Lig’de kıyasıya bir yarışın içerisinde yer alan Galatasaray, hala net bir 11’e sahip değil. Bilhassa sol bekte ve Torreira’nın partneri rolünde oynatacağı oyuncuyu hala belirleyemeyen Okan Buruk’un bu belirsizlik sarmalındaki rolü tartışılır. Çünkü sol bekte hem Angelino’dan, hem de Kazımcan’dan verim alamayan Buruk zaman zaman orada Abdülkerim’i ve hatta Barış Alper’i bile kullandı. Elindeki oyunculardan verim alma konusunda mahir olan Buruk’un – geçen sezon tüm takımdan verim alarak bu sezon da ana planda hiçbir zaman referans bir katkı veremeyen Kaan gibi bir oyuncudan azami verim alarak bu yeteneğini tekrar kanıtladı- sol bek konusunda verim alamamasında kendisinden bağımsız etmenler de var.
Kazımcan’da yaşanan düşüşü formsuzluk olarak ntielendirmek oldukça güç. Kazımcan, yapabildiklerini unutmuş ve fiziksel açıdan da oldukça geriye gitmiş bir hal sergiliyor ki bunu mental olarak yaşadıklarından ayrı yorumlayamayız. Angelino da ise bambaşka bir mesele var. Oyuncu Galatasaray’ın bu oyun yapısına hiç uygun değil bu bariz. Ancak sezon başı da barizdi. Oyun görüşü ve sol ayağı hepimizi etkilese de – ki Türkiye’de bunu pek göremedik – Avrupa’dan tecrit edilmiş birçok özellik barındıyor Angelino. Savunması iyi değil ve fizik olarak dezavantajlı. Oyunu biliyor, savunma yapmayı da biliyor ancak fiziği buna müsaade etmiyor. Galatasaray gibi ligin PPDA (savunma aksiyonu başına yaptığı pas) sıralamasında lider olan ve Avrupa’da her maç herkese önde basan bir takım için en son tercih edilecek sol beklerden birisi oluyor haliyle. Sözün özü Galatasaray’ın sol bekte savunmada hiçbir sorun yaşatmayacak hücumda da Zaha’yı rahatlatacak bir oyuncuya ihtiyacı var.
Galatasaray’ın en elzem ihtiyaçlarından birisi de orta sahada Torreira’nın partneri olacak oyuncu. Bu noktada herkes hemfikir ancak bu oyuncunun tipolojisini düşündüğümüz zaman çeşitli ihtilaflar çıkıyor. Kimileri bu oyuncunun sert ve tipik bir 6 numara olması gerektiğini ileri sürüyor, kimileri ise Torreira’nın yanında hücuma katılacak teknik bir 8 numaranın gelmesi gerektiğini savunuyor.Torreira’nın Okan Buruk’un elinde bir 8 numaraya dönüştüğünü ve onun önde basmaya gittiği anlarda arkadaki alanı kapatabilecek fiziksel yeterliliğe sahip topu risksiz oynayan ve pas yüzdesi yüksek bir ismin gelmesi gerekiyor. Bu hem Torreira’yı rahatatacaktır hem de Galatasaray’ın geçişleri daha iyi savunmasını sağlayacaktır. Ve hatta belki de yeni 6 numaranın arkada kapladığı alan ve savunduğu bölge sol bekin performansının da artmasına neden olabilir.
Fenerbahçe: Sol stoper ve 6 numara
Avrupa’da üst üste alınan mağlubiyetler ve Trabzonspor karşısında yaşanan hayal kırıklığı Fenerbahçe’nin sezon başı yaşadığı coşkulu havayı biraz dağıtmışa benziyor. Fenerbahçe ligde liderliğini sürdürmesine ve istatistiklerde üstün görünmesine rağmen taraftarın ve camianın bu tabloya güvendiği hissedilmiyor. Hem uzun yıllar gelmeyen başarı hem de iyi başlanılmasına rağmen yaşanan yol kazaları ile bozulmuş seriler ve güzel havalar taraftarı korkuya sürüklüyor. Bu noktada Fenerbahçe’nin yaşadığı bu havanın üst üste gelen sakatlıklarla yaşandığını söylemek gerek. İsmail Kartal elinde iki as stoperi ve takımın – belki de sezonun şu ana kadar- en iyi oyuncusu olan Fred’ten yararlanamadı. Ancak tüm sakatlar dönse dahi Fenerbahçe’nin sol stoper ve orta sahaya ihtiyacı var.
Becao – Dijku ikilisi iyi ve güvenilir bir ikili, bilhassa top rakipteyken. Ancak Fenerbahçe topu aldığı andan itibaren bu iki oyuncunun oyun kurmadaki sorunları ortaya çıkıyor. Becao sertliği ve savunmasıyla güven verse de topla iyi bir stoper değil. Dijku ona göre daha fazla oyuna katılıyor ve ayağı daha temiz ancak Becao’nun ayağına güvenmeyen İsmail Kartal, Dijku’yu ters ayağı olan sol stoperde oynatıyor. Bu da oyuncunun yapabileceklerini kısıtlıyor. Hem stoper rotasyonunun zenginliği hem de oyun kurmadaki sorunların çözülmesi için Fenerbahçe’nin devre arasında ayağı temiz bir sol stoperi kadrosuna katması gerekiyor.
İsmail Yüksek’in yükselen formunu ve performansını düşündüğümüzde 6 numara transferi soru işareti yaratabilir. Ancak İsmail’in hem pozitif özellikleri hem de negatif özellikleri göz önüne alındığında, oyuncu daha çok bir 8 numara. Kısaca özetlersek İsmail Yüksek’in en çok öne çıkan özelliği dinamizmi. En sıkıntı yaşadığı özelliği ise sırtı dönük oyun kurulumu ve geniş alanları savunurken alan kapatmakta zorlanması. Velhasıl arkasında bir 6 numarayla oynaması İsmail Kartal’ın Fred ve Szymanski ile birlikte İsmail’in dinamizminden daha fazla yararlanmasını sağlayacaktır.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Beşiktaş: Stoper ve sağ kanat
Sezonu hem Avrupa’da hem de her ne kadar erken olsa da ligde yarışa havlu atarak yarılayan Beşiktaş’ta kadro erozyonu yaşanıyor. Sezon başı transfer edilen isimlerin neredeyse hiçbirinden verim alamayan Beşiktaş’ta eğer devam ederse Rıza hoca ve yeni yönetimin bu kadrodan yola devam edecek bir takım yaratması gerekecek.
Mert, Rosier, Colley, Baily, Masuaku, Hadziahmetovic, Gedson, Ox, Ghezzal, Aboubakar, Rebic
Yukarıdaki 11 yalnızca isimlere baktığımızda fena bir takım gibi durmuyor. Hele Şenol Güneş’in geçen sezonun ortasından itibaren yukarıdaki takıma benzer bir ekiple yakaladığı seri ve derbilerde yaşattığı üstünlüğü de düşündüğümüzde bu takımdan bir şeyler çıkabilir. Ancak evdeki hesap çarşıya hiç uymuyor. Bilhassa sık sık yaşanan sakatlıklar ve beklentinin büyük olduğu isimlerde yaşanan performans istikrarsızlığı Beşiktaş’ı can sıkıcı bir sarmala sürükledi. Ancak buradan asgari seviyede hasar alıp çıkmanın yolu eldeki güvenilir oyuncuların sayısını arttırmak. Beşiktaş’ın çok iyi olmasa da her maç oynayacağını – sakatlık/ceza olmadıkça- bildiği bir stopere ihtiyacı var. Öyle bir stoper olmalı ki Rıza Hoca güvenemediği (sakatlık hazır olamama vs) Baily’i ve Colley’i yanına rahatlıkla koyabilmeli. Belki o zaman merkezdeki sıkıntılardan birini çözmüş olur Beşikaş.
Yine hücum hattını Ghezzal – Aboubakar – Rebic olarak düşünecek olursak buraya da garanti bir futbolcu gerekiyor. Bu üç ismin en güvenilir isminin geçmişte sık sık sakatlık yaşayarak kritik anlarda defo oluşturan Aboubakar olduğunu düşünürsek durumun dramatikliği daha da ortaya çıkacak. Buraya gelecek kreatif bir sağ kanat oyuncusu forvet karakterli Rebic, Aboubakar, Muleka ve Cenk dörtlüsünü rotasyona sokar ve rahatlatır. Bu performansı şampiyonluk sezonunun kahramanı Ghezzal’dan beklemek ise maalesef hayalcilik.
Yazan: Hasan Hüseyin Alimoğlu
Editör: Doğa Üründül
