ÖZEL HABER: Şebekeler 400 bin yerine 150 bin dolara yabancılara sahte evrakla vatandaşlık satıyor

Türk vatandaşı olmak için satın alınması gereken gayrimenkulün değeri 250 bin dolardan 400 bin dolara çıkarıldı. Buna rağmen bazı yabancılar, sadece 150 bin dolar ödeyerek vatandaşlığa hak kazanabiliyor. Medyascope, alıcı gibi davranarak Türk vatandaşı olmak isteyen yabancı uyruklular ile gizli sözleşme yapan bazı emlakçılara ulaştı. Arkadaşlarımız, kağıt üzerinde resmi kılıf uydurularak yapılan satış işleminin birden çok kişinin ortak çalışması sonucu hayata geçirildiğini ortaya çıkardı. Sistem şöyle işliyor: Vatandaşlık almak isteyen yabancılar anlaşmalı bir avukatı vekil tayin ediyor. Ardından 150 bin dolar karşılığında sahte ekspertiz raporu hazırlanarak gayrimenkul, gerçek değerinin çok üzerinde gösteriliyor ve tapu dairesine gidiliyor. Bu arada şebeke, 400 bin doları ödenmiş gibi göstermek için döviz bürosunda bozdurup aldığı belge ile işlem yapıyor. Vatandaşlığa hak kazanan yabancılar bu işlem gerçekleştikten sonra ise önceden yapılan gizli sözleşme gereği tapuyu emlakçıya iade ediyor.

Türk vatandaşlığına başvuru için satın alınması gereken gayrimenkulün değeri 400 bin dolar, başka bir ifadeyle 12 milyon Türk Lirası (TL). Bu ücretlendirme, vatandaşlık için farklı yöntemler bulunmasına neden oluyor. Daha önce birçok haberde, “belgede sahtecilik” gündeme geldi. İstanbul’da tapu dairesinde çalışan ve ismini vermek istemeyen bir yetkiliye göre il genelinde emlakçıların sahte belgelerle yabancılara vatandaşlık verilmesi için yasal olmayan bir sistem kurduğu ile ilgili çok sayıda ihbar var.

Emlakçılar, kılıfına uydurarak düzenledikleri resmi belgelerle, yabancılara 150 bin dolar karşılığında ödünç tapu veriyor, vatandaşlık işlemi tamamlandıktan sonra da taraflar arasında önceden imzalanan gizli sözleşme gereği tapuyu geri alıyor. Kısacası yabancı uyruklu kişiler, mülk sahibi olmadan, sadece 150 bin dolar ödeyerek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oluyor.

Sistemin nasıl işlediğini yerinde görmek üzere Beylikdüzü’ne gidiyor ve alıcı kılığına girerek karşımıza çıkan emlak ofislerinden birinin kapısından içeri giriyoruz.

Çalışan personelle tanıştıktan sonra bazı yabancı yakınlarımızın vatandaşlık almak istediklerini söylüyoruz. Ofis yetkilisi, öncelikle sıfır projelere bakmamız gerektiğini söyleyerek, ikinci el gayrimenkullerde kolay kolay vatandaşlığa uygun ev bulunmadığını anlatıyor. Gerekçe, dairelerin vatandaşlığa sunulabilmesi için, mülk sahibinin satın alma işleminin üzerinden beş yıl geçmesinin ardından vergiden muaf olması… Emlakçı “Ya tapusu bedelsiz toprak sahiplerinin dairelerine bakacağız, ya projelere bakacağız, ya da geçmişi temiz sitelere bakacağız” diyor.

İlk girdiğimiz emlak ofisindeki çalışan, işlemi yapan kişiye yönlendiriyor

Çalışanlara, bazı emlakçıların vatandaşlık verilmesini ucuza getirmek için farklı yöntemler kullandığı yönünde duyumlar aldığımızı ve bu nedenle geldiğimizi söylüyoruz. Sektörde yapılan uygulamaları anlatan emlakçı şöyle örnek veriyor:

“Bizim bir satılık dairemiz var, 4 milyon TL. Bu dairenin tanıdık birine ait olması gerekiyor yalnız. Gayrimenkulün değeri 400 bin dolar, yani 12 milyon TL. Vergi muafiyeti olması şartıyla, 4 milyon TL’lik daireyi tapuda 13 milyon TL olarak gösteriyorlar. 400 bin dolar da gösterdikleri için, Döviz Alım Belgesi (DAB) belgesi alınıyor, avukatlar devreye giriyor. İşlemler bittikten sonra 4 milyonun kalan kısmını vatandaş gidip geri veriyor.”

Emlakçı, araştırılması halinde Mali Suçlar Araştırma Kurulu’nun (MASAK) incelemesine takılmaktan endişe ediyor. Çünkü onların 12 milyon TL’ye satış yaptığı bir sitedeki başka bir dairenin kayıtlarda görünen rayiç bedeli 1 milyon TL olabiliyor.

Vatandaşlık kazandırmak için çalışan emlakçıların olduğunu, onlarla detaylı konuşmamız gerektiğini söyleyen bir ofis çalışanı iletişim bilgilerimizi alarak, “Öyle bir silsile ile zincir halinde birbirine bağlı ki, halkalardan birinin kopması halinde zincir dağılıyor” diyor. Emlakçı telefonumuzu aldıktan sonra haber vereceğini dile getiriyor.

Aynı gün iletişim kuruluyor, ofise çağrılıyor

Aynı gün akşam saatlerinde telefonumuz çalıyor ve arayan kişi hayata geçirdikleri yöntemle ilgili bilgi veriyor. Emlakçı, gayrimenkul satın alarak edinilen Türk vatandaşlığı için uygulanan yönetmelikte “döviz tutarındaki taşınmazı” ibaresinin Aralık 2023’te yapılan yönetmelik düzenlemesiyle “döviz tutarındaki kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmuş ya da üzerinde yapı bulunan arsa vasıflı taşınmazı” olarak değiştirildiğini anlatıyor. Eskiden boş arsadan işlem yapılırken şimdi kat irtifakı olması gerektiğini hatırlatıyor.

Emlakçı, yabancı birine vatandaşlık kazandırılması için nasıl sözleşme hazırladıklarını ve bütün işlemleri kendilerinin yaptığını aşama aşama anlatıyor. Döviz kurlarının değişmesiyle birlikte yılbaşından önce bu işi 135 bin dolara yaptıklarını ifade eden emlakçı, “Beylikdüzü’nde yapıyoruz. Afganistan pasaportlulara yapıyoruz genelde. Ortağım Afganistanlı, şu an elimizde vatandaşlığa verebilecek 250 tapumuz var” diyerek bizi ofisine davet ediyor.

Konuşmasını kendi avukatlarının, döviz bürolarının, emlak ekspertizlerinin olduğunu ve tüm işlemleri resmi olarak, yasal şekilde yaptıklarını vurgulayarak sürdürüyor. Güvenimizi kazandığından emin olduktan sonra da “Ofisimize gelirsiniz, sözleşmeyi yaparız. Ortak Dubai’ye gitti. Toptan vatandaşlık verme durumu var” diyor.

“Komisyonu benden alacaksın”

“Komisyonunu benden alacaksın. Dönüp dolaşıp bana gelirsin” diyen emlakçının ofisine gitmeye karar veriyoruz. Birkaç gün sonra arayıp, bulunduğu yerin konum bilgilerini aldıktan sonra kendimizi ortalama 150 bin dolara vatandaşlık almamızı sağlayacağını taahhüt eden emlakçının karşısında buluyoruz.

Emlakçı, bu işi 2022’den beri yaptıklarını söylüyor. Ellerinde kendi şirketlerine ait mülklerin, gayrimenkullerin bulunduğunu, bunların İstanbul, Kocaeli ve Sakarya taraflarında olduğunu dile getiriyor. Uygulanan sistemi çay içerek birinci ağızdan şöyle dinliyoruz:

“Biz kendi mülklerimizi yabancının adına teslim ediyoruz. Bunu 400 bin dolar gösteriyoruz. Ekspertizini yapıyoruz, bunların hepsi bize ait oluyor. Bunların tamamı avukat nezdinde olmak zorunda. Bize vekâlet veriyorsunuz. Hem kendimizi, hem karşı tarafı garanti altına alıyoruz. Biz işlemlere başlıyoruz. Önce eksper girişi yapılıyor. Eksper geliyor ve 400 bin dolar değer veriyor yere. Buna ‘arsa’ diyorum ama dükkan da olur veya bir villa da olur, hangisi boştaysa. Müşteri karşıma oturduğunda bizim anlaştığımız rakam ne kadar? Misal, 1 TL. Cebinden çıkacak sadece 1 TL, geri kalan her şey bize ait oluyor.”

İstihbarattan kamu çalışanına kadar herkese para veriliyor

Tüm masrafların kendilerine ait olduğunun altını çizen emlakçı, Merkezi Kayıt Kuruluşu Gayrimenkul Bilgi Merkezi (GABİM) üzerinden yürütülen işlemleri anlatmaya başlıyor:

GABİM’ine kadar her şey bize ait. GABİM, Ankara’nın büyükşehirde yapmış olduğu bir uygulama. Burada eksper, değeri veriyor. GABİM’den geçmesi lazım. GABİM’in vatandaşlığa uygunluk vermesi lazım. Bunun da ayarlamasını biz yapıyoruz. Paket halinde bir fiyat veriyoruz. Ortalama 130 binle 150 bin dolar arası değişiyor. Üç ay ile bir sene arasında vatandaşlık çıkıyor, iki yılda oluyor. Sistemin yoğunluğuna göre ve kişisin GBT’sine (genel bilgi toplama kaydı) göre değişiyor.

Anlaştığımız taktirde bu kişinin adına tapu yapıyoruz, ekspertizini çıkartıyoruz. Tapuyu alıyor, şimdi 400 bin dolar buraya eksper çıktı, GABİM de bunu onayladı. Ondan sonra X kişi tapuyu devralıyor. Ardından biz buradan vatandaşlık işlemlerine başlıyoruz uygunluk almak için. Bu işlemleri de biz kendimiz avukat nezdinde yürütüyoruz. Göç İdaresi ile görüşmelerini vs. biz yapıyoruz, çünkü vekâlet var avukatımızda. Bu işlem bittikten sonra tapu bizim zaten, biz tapu satmıyoruz. Tapuyu tekrardan adamdan geri alıyoruz. Sadece malımızı ödünç veriyoruz. Vatandaşlık alabilmesi için yapıyoruz bunu. Geri almak için kendi aramızda protokolümüzü de yapıyoruz. Döviz alım belgesini, her şeyini ben yapıyorum. Adamın cebinden 400 bin dolar çıkmıyor. 130 bin dolarla 150 bin dolar arasında para çıkıyor. Çok kişiyle konuştuğum için herkese farklı fiyat veriyorum.”

Hangi mülk uygunsa onun üzerinden işlem yapılıyor

Emlakçı, 500 bin TL tapu masrafı çıktığını, bunların da aldıkları paket içinde olduğunu dile getiriyor: “İstanbul’da mülk veriyoruz. Villa oluyor, dükkan oluyor, daire oluyor, arsa oluyor, buna siz karışmıyorsunuz. Bizim uygunluk durumumuza göre, onun üzerinden devam ediyoruz.”

Ne kadar komisyon almak istediğimizi de kendisine söylememizi isteyen emlakçı şöyle devam ediyor:

“Şu ana kadar 100’ün üzerine kişiye verdik. Bekleyen de var. Referans olarak diğer ofisimde gösterebilirim. Bunun bir açığı yok, bizde her şey resmi, gayriresmi hiçbir şey yok. Burada her şey parayla dönüyor. Bizim bu aldığımız para sadece bizim cebimize girmiyor. Eksperine para veriyorsun, ondan sonra GABİM’e o para veriyorsun, avukata para veriyorsun. Bu aldığımız para dağıtılıyor ki, buradaki işler hızlı yürüsün. Sözleşmeye her şeyi, rakamı da yazıyorum. Biz zaten pasaportu ve belgeleri geldiğinde bunun istihbaratını yaptırıyoruz. Önce uygunluk geliyor bize, ‘Tamam’ diyorum. Zincirleme halka şeklinde düşünün. Bir anda herkes gidebilir. İş başlangıcında peşin, elden alıyorum parayı. Kılçıksız iş, ne senin ne benim başım ağrır.

Mülkler tekrar Türklere satılıyor

Vatandaşlık almak isteyen kişiyle yapılacak protokolün gizli maddeleri olduğunu belirten emlakçı, mülklerini ikinci bir yabancıya satamadığını söylüyor. Mecburen Türklere sattığını dile getiren emlakçı, tapunun belli bir süre sonra üç Türk adına geçmesi gerektiğini vurguluyor:

“Mesela biz vatandaşlık aldığımız yerleri tekrardan satıyoruz. Yerine yenisini koyuyoruz. Temiz tapu alıyoruz. Temizden kastım şu, daha önce vatandaşlık işlemi yapılmamış bir tapu. Hemen satılan da, elimizde kalan da var.”

Emlakçıdan sözleşmeyi istiyoruz, Türk vatandaşı olmak isteyen kişiyle gelmemizi ve ofiste sözleşmeyi okuyup imzalamamızı istiyor. Bilgileri alarak el sıkışıp oradan ayrılıyoruz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.