Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, MHP’nin seçim beyannamesini üç tema ve dokuz ilke çerçevesinde açıkladı. Durmaz, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kurumsallaşma ve uyum süreci, ülkemizin bekasına yönelik devam eden iç ve dış tehditler, geçtiğimiz genel seçimlerin olduğu gibi yaklaşan yerel seçimlerin de önemini artırmaktadır” diye konuştu. Toplumların “cinsiyetsizleştirilmek” istendiğini söyleyen Durmaz, “Yerel yönetimlerin temel hedeflerinin başında bu saldırının önlenmesi yer almalı” dedi.
MHP’nin seçim beyannamesini Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz 5 Şubat Pazartesi günü Ankara’da düzenlenen toplantıyla açıkladı. MHP’nin kuruluşunun 55.yılında ve 31 Mart Yerel Seçimleri’ne 55 gün kala beyannameyi ilan ettiklerine dikkat çeken Durmaz, üç ana tema ve dokuz ilke çerçevesinde 100 maddeyi paylaştı.
Durmaz, üç ana temayı “Yeni tehditler ve Türkiye’nin bekası, üretken belediyecilik vizyonumuz, afet ve krizlere hazırlıklı, çevre dostu güçlü şehirler” diyerek açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurumsallaşma süreci yerel seçimlerin önemini artırmaktadır”
31 Mart yerel seçimlerinin doğuracağı sonuçlar itibariyle çok önemli olduğunu vurgulayan Durmaz, şunları söyledi:
“İçerisinde bulunduğumuz siyasi atmosfer, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kurumsallaşma ve uyum süreci, başta ekonomi ve güvenlik meseleleri olmak üzere ülkemizin bekasına yönelik devam eden iç ve dış tehditler, geçtiğimiz genel seçimlerin olduğu gibi yaklaşan yerel seçimlerin de önemini artırmaktadır.”
“Toplumsal düzeni bozmaya yönelik hareketler Türkiye’yi de hedef tahtasına koydu”
Durmaz, beyannamenin birinci temasını oluşturan “yeni tehditler ve Türkiye’nin bekası” ile ilgili şöyle konuştu:
“Son yıllarda dünyanın hemen her yerinde, toplum düzenini bozmayı amaçlayan sosyal hareketlerin tetiklenme girişimlerindeki artış dikkat çekmektedir. Söz konusu toplumsal düzeni bozmaya yönelik hareketlerin, farklı gerekçelerle ve farklı varyasyonlarla Türkiye’yi de hedef tahtasına koyduğu ortadadır. Her seçim öncesi, yeni strateji ve taktiklerle ortaya çıkan bu güruhun 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde de boş durmadığı, benzer yöntemlerle huzursuzluk ve nifak tohumu ekmeye çalıştıkları gözlerden kaçmamaktadır.”
“Bazı muhalefet belediyeleri milli güvenliğimiz için tedit boyutuna varan icraatlar gerçekleştirdi”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerin tarihlerindeki en kötü dönemlerini yaşadığını söyleyen Durmaz, “Söz konusu belediyeler eser ve hizmet üretmemekte, hamaset ve husumet kıskacında debelenmektedir. Önümüzdeki seçimlerde bu tablonun değişmesi adeta bir zorunluluktur. Zira bazı muhalefet belediyeleri, hizmet üretmedikleri gibi milli güvenliğimiz için tehdit boyutuna varan icraatlar gerçekleştirmiştir” diye konuştu.
“Toplumlar cinsiyetsizleştirilmek istenmekte, yerel yönetimlerin temel hedeflerinin başında bu saldırının önlenmesi yer almalı”
Aile kurumunun saldırı altında olduğunu ve tüm toplumların aynı tehditle karşı karşıya olduğunu öne süren Durmaz, şöyle devam etti:
“Toplumlar cinsiyetsizleştirilmek istenmekte, tarihsel ve kültürel tüm değer ve kurumlara karşı açık bir saldırı gözlemlenmektedir. Toplumda erkek ve kadının rol ve konumları aşındırılmakta, özellikle anne ve baba kavramları değersizleştirilmeye çalışılmakta, aile sadece bir arada bulunmaktan ibaret olan basit bir konuma indirgenmek istenmektedir. Bu nedenle, yerel yönetimlerin temel hedeflerinin başında aile kurumu, gençler ve çocuklara yönelik bu açık saldırının önlenmesi yer almalıdır. Sürekli olarak teyakkuz halinde bulunmak ve millî değerlerimize yönelik saldırıları önlemek de en önemli sorumluluklarımızdan biri olmalıdır. Bu bakımdan, kültürümüzde yozlaşmaya ve değerlerimizde çözülmeye yol açacak teşebbüslere izin vermemek üzere yapılacak çalışmaların en önemli sacayağını yerel yönetimlerimiz oluşturmalıdır.”
“İstanbul’un depremlere hazırlıklı olması beka düzeyin ehemmiyetli”
Beyannamenin “Afet ve Krizlere Hazırlıklı, Çevre Dostu Güçlü Şehirler” hakkında konuşan Durmaz, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremleri hatırlattı. Depremin ardından maddi zararların büyük ölçüde karşılandığını söyleyen Durmaz, “Ancak bu büyük felakette telafisi mümkün olmayan kayıplar da yaşanmış ve 50 binin üzerinde vatandaşımız şehit olmuştur” dedi.
Durmaz, “Dünyanın en büyük Türk kenti İstanbulu’muzun muhtemel depremlere hazırlıklı olması beka düzeyinde ehemmiyet arz etmektedir” diyerek alınması gereken önlemlere işaret etti.
