İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek “Birine kalsa, her şeyi kendi çatısı altına toplayacak. Her şeyi ona verirseniz hizmet gelirmiş, her şeyi ona verirseniz bu milleti mahveder, iyi ki biz varız. Böyle bir anlayış olabilir mi?” dedi. İmamoğlu ayrıca AKP’nin İBB Başkan adayı Murat Kurum’la aralarında geçen “650 bin konut” konusuna istinaden “Yüzleri kızarmadan yalan söylüyor. İstanbul’un beş-altı yıllık tüm parasını harcasa, yine bu kadar konut yapamaz” diye konuştu. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en düşük emekli maaşının 10 bin TL olmasının yeterli olmadığını kabul etmesine yönelik de “Emeklilerin aldığı maaşla ilgili dalga geçecek seviyede yorum yapmasını, ben hicap duyarak dinledim” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Akşemsettin Mahallesi Kenstel Dönüşüm Projesi Temel Atma Töreni’nde konuştu.
Pazartesi günü (26 Şubat) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine yönelik “Şu anda bu ülkeyi kimler yönetiyor? Biz yönetiyoruz. Şu anda İstanbul’da bulunan bu zat veya zevat böyle bir imkana sahip mi değil?” demesinin ardından İmamoğlu göndermede bulunarak “Birine kalsa, her şeyi kendi çatısı altına toplayacak. Her şeyi ona verirseniz hizmet gelirmiş, her şeyi ona verirseniz bu milleti mahveder, iyi ki biz varız. Böyle bir anlayış olabilir mi?” dedi.
“Emeklilerin aldığı maaşla ilgili dalga geçecek seviyede yorum yapmasını, hicap duyarak dinledim”
İmamoğlu, en düşük emekli maaşının 10 bin TL olmasının yeterli olmadığını kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “Emeklilerin aldığı maaşla ilgili dalga geçecek seviyede yorum yapmasını, ben hicap duyarak dinledim” dedi.
İmamoğlu ayrıca, riskli binalarda yaşayan ev sahiplerine ve kiracılara bakanlığın verdiği desteğin üzerine, yedi bin lira ekstra kira desteğini vereceklerini duyurdu.
“Seçime giderken insanlara ‘650 bin konut yapacağız’ yalanını söylüyorlar“
İBB Başkanı konuşmasında İstanbul’daki rakibi AKP’nin adayı Murat Kurum’la aralarında geçen “650 bin konut” tartışmasına da değindi:
“Seçime giderken insanlara ‘650 bin konut yapacağız’ yalanını söylüyorlar. Bunu yüzü kızarmadan ifade edebiliyor. Maaş ödemese, hiçbir yatırım yapmasa, metroya para harcamasa, bu şehrin beş, altı yıllık bütün parasını harcasa, yine 650 bin konutu yapamaz.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Hayali vaatler vermedik”
Hayali vaatler vermediklerini, verdikleri tüm sözleri tuttuklarını söyleyen İmamoğlu, “Tutamayacağımız bir söz vermedik. Engellediğimiz, süreçlerin uzatıldığı, bir yerde başlayacağımız inşaatın bazı ilçe belediyeleri tarafından uzun sürelere uzatıldığı hatta sabote edildiği girişimleri de yaşamadık değil. Ama biz işimize baktık” dedi.
“Azınlık tarifini doğru bulmuyorum”
İmamoğlu İBB ev sahipliğinde düzenlenen “Kafkas Kültür Buluşmaları” programına da katıldı.
Buradaki konuşmasında, “Biz, İstanbul’daki bütün inançların, kültürlerin, etnik kökenlerin, yaşam biçimlerinin her yönüyle tanınması, tanıtılması ve eşitlikçi bir zeminde bu şehirde yaşadıklarını hissetmesini çok önemseyen bir yönetimiz” diyen İmamoğlu, “azınlık” tarifini doğru bulmadığını söyledi.
“Ben, kendi bakış açımla, ki genelde literatürde de ‘azınlık’ diye tariflenen bir kısım grupları ya da halkları ya da kesimleri bu tarifle asla kabul etmiyorum” diyen İmamoğlu, gerekçesini ise şöyle açıkladı:
“Çünkü, bir şehirde ya da bir ülkede ‘azınlık’ tarifini doğru bulmuyorum. Kimsenin bir ülkede azınlık diye tarif edilmesini kabul etmem, edemem. Çünkü, her yaşayan insan, her yurttaşın bu ülkenin azınlık değil, asil vatandaşları ve asil halkları olduğunun da altını çizmek isterim.
Biz bu çeşitlilikle, bir arada, büyük bir milletiz. Bu millet olma bilinci ve kavramı, özellikle son yüzyılda Cumhuriyetle birlikte, Mustafa Kemal Atatürk’ün imza attığı, arkadaşlarıyla beraber kurduğu ve hep birlikte geliştirmekte yükümlü olduğumuz süreçte, güçlü birliğimizi ve beraberliğimizi arttıran, herkesi eşit kılan demokrasiyle de taçlanan değerli bir sürecin kişileriyiz, aktörleriyiz.
Bu yönüyle Türkiye’nin özü ve özeti niteliğinde olan, İstanbul’da birliğimizin, dirliğimizin, kardeşliğimizin gücüne güç katmak için de çaba içerisindeyiz. Elbette bu yöntemleri, bu buluşmaları bunun bir parçası olarak da görüyorum.”
