Meral Danış Beştaş’ın “anaakım medyanın kendilerine yönelik ambargo uyguladığı” tepkilerinin ardından Habertürk’e konuk olması “İstanbul’da AKP’nin şansını artırmak için DEM Parti’ye alan açılması” olarak tartışıldı. Cumhur İttifakı’nın İstanbul’da DEM Parti’ye yaklaşımını araştırmacı Roj Girasun yorumladı.
DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Meral Danış Beştaş, 13 Mart Çarşamba günü Habertürk’te Seçime Doğru programının konuğu oldu. Beştaş’ın programa nasıl davet edildiği, DEM Parti’nin İstanbul adayının alacağı oyların iktidara yarayacağı tartışmaları da beraberinde geldi. Araştırmacı Roj Girasun, Medyascope için değerlendirdi.
Seçimlere 17 gün kala siyasi partilerin ve adayların programı da yoğun, Medyascope muhabirleri ise seçim hazırlıklarını takip ediyor. Ankara’da emekli lokali açılışına katılan Mansur Yavaş’ın programından detayları Berfin Bayır, CHP Genel Merkezi’ndeki seçim kampanyası toplantısını ise Cansu Timur aktardı.
“DEM Partililerin görüşleri değişmedi, neden şimdi yayına çağırılıyorlar?”
Meral Danış Beştaş katıldığı programda adaylıktan çekilmeyeceğini ve sadece kendileri için oy istediklerini vurguladı. Medyada kendileri olmadan partilerinin tartışıldığını söyleyen Beştaş, Kürtlerin yalnızca seçim döneminde kime oy vereceğinin konuşulduğunu, muhafazakâr seçmende iktidara büyük tepki olduğunu ve CHP’nin Afyonkarahisar adayı Burcu Köksal’ın söylemleri üzerinden muhalefete de tepki duyulduğunu dile getirdi.
Habertürk’ün daha önce DEM Partililerin fikirleri nedeniyle kanala çıkarılmadıkları açıklamaları olduğuna dikkat çeken Roj Girasun, “Dünden bugüne DEM Partililerin görüşleri, eylemleri değişmiş değil. Peki neden Habertürk yayınına çağırılıyorlar? Niye DEM Parti’nin Diyarbakır, Kars, Iğdır adayları değil de İstanbul adayı davet ediliyor” diye sordu.
Beştaş’ı yayına davet etmenin neden şimdi akla geldiğinin sorulması gerektiğini söyleyen Girasun, “İktidar cephesinde, büyük oranda DEM Parti’nin alacağı oyun, İmamoğlu’nun oyunu azaltacağı konusunda bir netlik var. Bu hepimizin gördüğü bir durum” dedi.
İstanbul’da Cumhur İttifakı’nın umudu DEM Parti seçmeninin partisine sadık kalması mı?
Girasun, DEM Parti’nin İstanbul’da alacağı oyun seçimler için belirleyici olduğunu belirtti ve Başak Demirtaş’ın aday gösterilmemesi üzerine DEM Parti’li seçmenin, herhangi bir adayda güçlü şekilde konsolide olma ihtimalinin zayıfladığını vurguladı. Yeniden Refah Partisi’nin aday çıkma kararıyla, DEM Parti’nin Demirtaş dışında bir ismi aday gösterme kararının “nötrlendiğini” söyleyen Girasun şöyle devam etti:
“Başak Demirtaş isminin konuşulması ama başka bir isimle sahneye çıkılması, DEM Parti seçmenlerinin kendi partilerine güçlü şekilde yönelmelerini engelledi. Bu iktidar cephesindeki güçlü rahatsızlıklardan birisi. Aslında kamuoyu araştırmalarında görünen şey, Başak Demirtaş’ın aday olması durumunda Ekrem İmamoğlu’nun seçimleri kazanmasının imkansız hale geldiğiydi.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
2019 yerel seçimlerinde HDP’nin kendi seçmenini İmamoğlu’na oy vermeye ikna etmeye çalıştığını dile getiren Girasun, yapılan araştırmalarda bugün İmamoğlu’nun 14 Mayıs seçimlerinde DEM Parti’ye oy vermiş seçmenin yüzde 50’sinden fazlasının oyunu aldığının görüldüğüne dikkat çekti.
Kürt seçmene yönelik imzasız bildiriler ve İmamoğlu’nun çıkışı
Beyoğlu Tarlabaşı’nda “Belediye kapılarını Kürtlere kapatan Burcu Köksal yüzünden hiçbir şerefli Kürt CHP’nin bu faşist zihniyetine oy vermeyecek” yazılı imzasız bildiriler dağıtıldı. Bildiriye konu olan sözler, CHP Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal’ın “Seçildiğimde belediyenin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak” açıklamasıydı.
Özgür Özel, Köksal’ın sözleri için “dil sürçmesi” dese de İmamoğlu her siyasi görüşten insana hizmet ettiği vurgusuyla Köksal’a “Ya kendine başka bir iş bulacak ya da başka parti bulacak” diye yanıt verdi. Roj Girasun, Köksal’ın açıklamasının “sabotaj girişimi” olarak okunabileceğini söylerken, İmamoğlu’nun sert çıkışıyla bu krizden başarıyla çıktığını belirtti.
