Manisa’nın Soma ilçesinde 10 yıl önce 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin 28 kamu görevlisinin yargılandığı davanın ilk duruşması, bugün (8 Mayıs) Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 12 Eylül’e tarihine ertelendi.
Soma’da 301 işçinin yaşamanı kaybettiği Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait maden ocağında meydana gelen facianın 10. yılında kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. 28 kamu görevlisinin yargılandığı davanın ilk duruşması, bugün Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 12 Eylül’e ertelendi.
Sanıklar M.G. ve E.B. ile diğer sanık müdafileri, İzmir Barosu ve Manisa Barosu temsilcileri, faciada yaşamını yitirenlerin aileleri ile avukatları katıldı.
Sanık M.G.: “Ben niye buradayım, anlamış değilim”
Duruşmada savunmasını yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi M.G. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait maden ocağında 2011 yılında iş verenin isteğiyle teftişte bulunduğunu söyledi. Bilirkişi raporunun 2012 yılında değişen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre hazırlandığını ifade eden M.G., kendisinin denetimlerinde söz konusu maden ocağında bir eksikliğin yer almadığını belirterek, “Ben niye buradayım, anlamış değilim” dedi.
M.G.’nin bu sözü üzerine duruşma salonunda bulunan bulunan aileler tepki gösterirken mahkeme başkanı aileleri sessiz olmaları konusunda uyardı.
Sanık E.B. beraatını istedi
Savunmasını yapan bir diğer isim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi E.B. ise Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait maden ocağında son denetimini 2014 yılının şubat ayında yaptığını belirterek mevzuata uygun olarak denetimlerini yaptığı kaydederek teftişinde maden ocağında mevzuata aykırı bir durum tespit etmediğini söyledi. teftişlerde görevini layığıyla yaptığını belirten E.B., üzerine atılı suçları kabul etmediğini ifade ederek beraatını istedi. E.B. ardından söz alan bazı sanık vekilleri ise davanın zaman aşımına uğradığı yönünde savunmada bulundu.
“Bu alelade bir iş cinayeti değil”
Davaya müdahil olmak istediklerini belirten Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona ise “Bu alelade bir iş cinayeti değil, iş kazası değil, bu büyük bir katliamdır. Vicdani ve tarihsel sorumluluğumuz var. Manisa Barosu Başkanlığı olarak Avukatlık Kanunun 76. maddesinden aldığımız güçle insan haklarını korumak, savunmak ve aynı zamanda hukukun üstünlüğünü savunmak ve korumak görevi barolara kanunla verilmiş olduğundan dolayı Manisa Barosu Başkanlığı olarak bu davanın tarafı olmak istiyoruz. Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları olan ailelerin burada katılma taleplerinin de kabul edilmesi gerekir” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Dosyadaki suç tanımlamasının dosyanın içeriğiyle uyuşmadığını da belirten Rona, dosya ile ilgili verilecek cezanın ağır ceza mahkemesinin görev alanına girdiği ve mahkemenin görevsizlik kararı vermesini talep etti.
Duruşmada faciada yaşamını kaybedenlerin yakınları ise 10 yıldan bu yana adaleti bulamadıklarını belirterek davaya müdahil olmak istediklerini söyledi.
Baroların katılım talebine ret
Mahkeme heyeti, Manisa ve İzmir Barosu ile Bağımsız Maden İş Sendikası’nın müdahil olma taleplerini reddetti. Ailelerin davaya müdahil olma ve davanın görevsizlikle Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ilişkin taleplerin ise incelenerek değerlendirilmesine karar vererek, davayı 12 Eylül’e tarihine erteledi.
(ANKA)
