27 Mayıs’ta NBA tarihinin en önemli spor ve karakterlerinden biri olan Bill Walton’ın ölümüyle sarsıldık. Hem oyunculuğu, hem de kişiliğiyle Amerika’ya damga vurmuş önemli pivotun hikayesini Medyascope Spor Servisi’nden Öner Tavtay sizler için yazdı.
Dünyadan bir “Bill Walton” geçti
Kimimiz onu asi kişiliği, kimimiz aktivist kişiliği, kimimiz de basketbolcu kişiliğiyle tanıdık. Basketbolla ilgilenmeseniz bile duyabileceğiniz bir isimdi. Vietnam savaşı protestolarından tutun, Richard Nixon’a karşı tutumuna kadar lafını asla sakınmayan, hatta bu yüzden hapse düşen bir atlet. Sakatlıklarla geçen basketbol hayatına iki NBA şampiyonluğu, bir finaller MVP’liği, bir kez sezon MVP’liği, iki kez All-Star, birer kez NBA en iyi birinci ve ikinci beş seçimi, en iyi altıncı adam, ribaund krallığı, blok krallığı gibi başarılar sığdırdı. NBA öncesinde de iki tane NCAA şampiyonluğu ve NCAA Final Four en iyi oyunculuğu, üçer kez de ulusal en iyi kolej oyuncusu ve en iyi Amerikan oyuncu beşlerine seçilmeye hak kazandı.
Geçirdiği 39 ameliyat ve sayısız sakatlığa rağmen 14 yıl süren bir kariyere sahipti. Ayak, ayak bileği, diz, bilek, bel, burun ve birçok yerden ameliyat oldu. Kariyeri boyunca oynayabileceği maçların sadece %44’ünde görev yapabildi. 2008 yılında omurgası çöktü ve üç yıl boyunca sırt üstü yatmak zorunda kaldı. İntihar etmeyi bile düşündüğü bu karanlık dönemi güçlü bir şekilde atlattı. UCLA’deki koçunun kariyerin çok parlak, bunu Vietnam protestolarıyla heba etme diye telkinde bulunurken arkadaşlarım her hafta, her ay ceset torbalarında gelirken ben bunu nasıl görmezden gelebilirim diyerek her şeyden önce insan hayatının önemini en öne koymuş bir kişilik oldu Bill Walton.
Yıldız pivot, duygusal ve tutkulu yapısını hem saha içi, hem de saha dışında defalarca kanıtladı. NCAA’de iki sezon hiç maç kaybetmeden 88 maçlık bir seriyle takımına şampiyonluk getirdi ki ilk finalinde sadece bir şut kaçırarak 44 sayı atıp nasıl büyük bir yıldız olacağını herkese göstermişti. 1977 NBA Finallerinde takımı Portland Trail Blazers’ı 18.5 sayı, 19.0 ribaund, 5.2 asist, 1.0 top çalma ve 3.7 blok ortalamalarıyla şampiyonluğa taşıyarak MVP ödülünü kazandı. Ertesi sezon sonunda kulübün idari kısmında sakat oyunculara yapılan haksız muameleleri protesto ederek takasını istedi. Fakat kulübü onu takaslamayıp, ceza olarak tüm sezon kenarda tuttu. Bill Walton da 1979 yazında serbest oyuncu olarak San Diego Clippers’la sözleşme imzaladı. 32 yaşına kadar süren Clippers kariyeri istediği gibi gitmedi. Boston Celtics-Los Angeles Lakers’ın domine ettiği ettiği dönemde Los Angeles’lı büyümüş biri olarak Boston Celtics’e tartışmalı bir şekilde takas oldu. Larry Bird ve Red Auerbach’ın büyük çabalarıyla geldiği Celtics’te ikinci şampiyonluğunu kazandı. Sonrasındaki iki sezon sakatlıklarla boğuştu ve 1990 yılında tekrar geri dönmeye çalışsa da en sonunda emekliliğe karar verdi.
Grateful Dead grubuna hayranlığını hiçbir zaman saklamadı. 1972 Olimpiyatlarında Amerikan Milli Takımına seçilse de Vietnam Savaşı’nı öne sürerek takıma katılmayı reddetti. Bir yandan da 1970 yılında Dünya Şampiyonası’nda finalde Sovyetler Birliği’ne karşı alınan yenilginin onu milli takımdan uzaklaştırdığı söylenirdi. Basketbola olan aşkı, sakatlıklarına rağmen hiç sönmedi. 2009 yılında televizyona verdiği röportajda bir maç daha oynamak isterdim der ve bunu sonrasında bir maç daha diyerek yineleyip devam eder. Basketbol aşkı, tüm ağrılarına ve acılarına rağmen hiçbir zaman kaybolmadı.
Ve ne yazık ki bu güzel ve harika kişiliği 71 yaşında kolon kanserinden 27 Mayıs’ta kaybettik. İnsanlar onunla alakalı anılarını anlatırken herkesin ondan iyi ve harika bir insan olarak bahsetmesi de ne kadar önemli bir kişi olduğunu gösteriyor. Hem basketbolcu kimliği, hem de insanlığıyla Amerikan basketbolu ve tarihine damga vurdu. 32 numaralı forması hem UCLA, hem de Portland Trail Blazers tarafından emekli edilen bir Bill Walton geçti bu dünyadan. Huzur içinde uyu, bedeni kadar yüreği de büyük adam!
Yazan: Öner Tavtay
Editör: Doğa Üründül
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
