CHP’nin siyasette “normalleşme” temasları ekonomi gündemiyle devam edecek. CHP MYK’nın ekonomi kurmayları Selin Sayek Böke, Yalçın Karatepe ve Volkan Demir, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir araya gelecek. Demir, CHP’li iktisatçıların “Şimşek ile birlikte çalışacağız” kaygılarına “Kötü yönetilen ekonomiye can simidi olma niyetimiz yok” diye yanıt verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) gölge bakanlarının siyasette normalleşme temasları kapsamında mevcut kabine bakanlarıyla görüşmeleri ekonomi gündemiyle devam edecek. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e iade-i ziyaretinin ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in CHP’nin ekonomi kurmaylarıyla bir araya gelmesi bekleniyor.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan sorumlu gölge bakanı Yalçın Karatepe ve Ticaret Bakanlığı’ndan sorumlu gölge bakanı Volkan Demir, Kurban Bayramı’ndan sonra Şimşek ile randevulaşacak. CHP’nin iktidarın ekonomi yönetimine hangi gündemlerle ve ne beklentiyle gideceğini, Volkan Demir Medyascope’a anlattı.
“İktidarın bilinçli uyguladığı kötü ekonomi politikalarının sonuçlarına ortak olma amacımız yok”
CHP’nin Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) iktisatçı kurmayların Mehmet Şimşek ile temaslarına ilişkin tereddütleri ortadan kaldırmak gerektiğini vurgulayan Demir, Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın CHP’li iktisatçıların Şimşek ekibiyle birlikte çalışacağı iddiasına ilişkin “Bu tuzaktır, 22 yılın enkazına ortak arıyorlar” uyarısına da yanıt verdi. Yılmaz’ın uyarısının haklı olduğunu ve saygı duyduklarını belirten Demir, şöyle devam etti:
“Tereddütleri çok iyi anlıyoruz ama iktidarın uyguladığı kötü, bilinçli ve yanlış ekonomi politikalarının ortağı ve hesap vereni olma gibi bir niyetimiz yok. Biz ülkemiz için siyasi, ekonomik önerilerimizi veririz. Bunu Şimşek’in yüzüne de söyleriz, rapor olarak da veririz ama ondan sonrası siyasi tercihtir.”
İktidarın uygulamakta kararlılık mesajları verdiği Orta Vadeli Program’ın (OVP) da doğru olmadığını belirten Demir, şöyle devam etti:
“Ekonomi yönetimi bir siyasi tercih gerektirir. Bunların şu anda sıkı para politikası dedikleri, iktisatçıların ortodoks ekonomi politikası dedikleri, aslında arkasında neoliberal dediğimiz azgın kapitalist ekonominin sonuçları. Biz zaten ilkesel olarak bu sonuçlara karşıyız. Biz siyasi tercihlerin emekçinin, emeklinin, asgari ücretlinin, ezilen kesimin, fakirin, sosyal yardım alanın refahının arttırılması yönünde kullanılması taraftarıyız. Ama hükümet veya son 22 yıldır göreve gelen hükümetler, siyasi tercihlerini bu yönde kullanmadı.”
“Enflasyonun sosyal etkileri de olur, hırsızlık ve ahlaksızlık artar”
Demir, Şimşek’e ilettikleri taleplerin nasıl karşılık bulacağı sorusuna şöyle yanıt verdi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Kendi söyleyeceklerimizi, kendi politikalarımızı her zaman anlatırız ama niyet okumak istemiyoruz. Şu anda bir erken seçim olmadığına göre 2028’e kadar zenginler ve yüzde 7,5 faizle kredi verilen yandaşlar dayanır. Ama emekli dayanamaz, işçi dayanamaz. Enflasyonu sadece ekonomik mesele olarak görmemek lazım, bunun sosyal etkileri de olur. Ülkede hırsızlık artar, ahlaksızlık artar. Herkes kendi cebini doldurmaya başlar.”
“Çözüm için çatı Meclis’tir”
Şimşek ile henüz randevulaşmadıklarını belirten Demir, “Takvim bayram sonrasında işlemeye başlar. Kapalı kapılar arasında hiçbir şey yapılmayacak. Bu iş için çatı Meclis’tir. Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi Meclis’te tüm partilerin katılımıyla bu işi çözmek gerekir” diye konuştu.
“Emeklinin, işçinin hakkına ‘Para yok’ diyorlar”
Ekonominin mevcut duruma nasıl geldiğinin, sorumlularının yüzüne söylenmesi gerektiğini vurgulayan Demir, Mehmet Şimşek’in AKP iktidarında ikinci defa ekonomi yönetiminin başına geldiğini hatırlattı. Mevcut neoliberal politikaların zemininin Şimşek’in önceki bakanlık dönemlerinde hazırlandığını söyleyen Demir, “CHP’nin ekonomistleri sorunları çözmek için öneriler yapacak” şeklinde bir tartışmanın içinde olmak istemediklerini vurguladı.
CHP iktidarında ekonomik sorunları çözeceklerini dile getiren Demir, “Biz şimdi emeklinin, işçinin, çiftçinin hakkını almasını istiyoruz ama onlar da ‘Bunun parası yok, bütçeden sağlayamayız’ diyorlar” dedi.
“Verginin temeli kazançtır” diyen Demir, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payına, borsa işlemlerinden vergi alınmasının gündeme gelmesine değindi. Volkan Demir, iktidarın “Herkesten alalım, zengini üzmeyelim” demeyi tercih ettiğini söyledi.
“Tasarruf değil, israfı önleme paketi demek gerek”
İktidarın bütçe disiplinini, zengini daha zengin etme üzerine kurduğunu söyleyen Demir, 1,2 milyar lira ödenen kur korumalı mevduatı, vergi istisna ve muafiyetlerini, kamu özel işbirliği projelerine dövizle ödeme garantilerini hatırlattı. Demir, tasarruf tedbirlerine de tepki göstererek şöyle devam etti:
“Tasarruf neyden yapılır? Aldığınız gelirle maliyetlerinizi, giderlerinizi karşılarsınız. Kalan parayla da tasarruf yapmaya yönelirsiniz. Bireyler de, şirketler de, kurumlar da böyledir. Türkiye’de sadece biz asgari ücretliyi konuşuyoruz. 10 bin lira alan emekliyi konuşuyoruz. Ama bugün 25-30 bin lira geliri olanlar da mağdur. Kimseye o paralar yetmiyor. Biz diyoruz ki insanların tasarruf etmeye gücü yok. 100 milyar lira tasarruf paketi açıkladı Şimşek, 100 milyar lira. Bunun isminin bence israfı önleme paketi olması gerek. Tasarruf paketi değil. Bunun iletişimini doğru yapmamız lazım.”
Bakanların özel uçaklarla seyahat etmesini ve Türkiye Maarif Vakfı’na 5,8 milyar lira kaynak aktarılmasını hatırlatan Demir, memur servislerini kaldırarak 600 milyon liralık tasarruf hedeflenmesine de tepki gösterdi.
“Şimşek’in döndüğü ekonomi politikaları da ‘rasyonel’ değil”
Demir, Bakan Şimşek’in göreve geldiğinde “rasyonel zemine” dönme sözlerini hatırlatarak şöyle devam etti:
“Öncekinin irrasyonel olduğunu kabul etmek lazım ama Şimşek’in döndüğü ekonomi politikası da çok rasyonel değil. Bu politikalar Türkiye’de geçmişte uygulandı. Yapısal ekonomi politikaları uygulansaydı bakana bağlı hale gelir mi ekonomi? Gelmez. Siyasi tercihlere bağlı hale geldi ve dolayısıyla geldiğimiz nokta bu.”
KOBİ’lerin ve küçük işletmelerin maliyetlerin artması, SGK’ya borçlanma, krediye erişememe gibi sorunlarına da değinen Demir, asgari ücrete zam talep ederken küçük işletmelere de devlet desteği sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in CHP’nin ekonomik taleplerine “popülist tutumlardan kaçınılacağı” cevabına karşın Demir, mevcut kaynakların siyasi tercihlere göre kullanıldığını vurguladı.
