Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Ukrayna-Rusya savaşının 18. ayında Kiev’e tarihi bir ziyaret gerçekleştirdi. Temmuz’da Moskova’da Putin ile görüşen Modi’nin bu hamlesi, Hindistan’ın küresel barış çabalarındaki rolünü güçlendirme ve olası bir çözüm sürecinde aktif rol alma girişimi olarak değerlendiriliyor.
Modi’nin Kiev ziyareti, 1991’de Ukrayna’nın Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanmasından bu yana ülkeyi ziyaret eden ilk Hint başbakanı olması açısından tarihi bir nitelik taşıyor. Temmuz ayında Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelen Modi, şimdi de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşerek iki cephe arasında diplomasi yürütüyor.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin 23 Ağustos Cuma günü gerçekleştirdiği Kiev ziyareti, Ukrayna-Rusya savaşının çözümüne yönelik yeni bir diplomatik girişimin habercisi. Hindistan Dışişleri Bakanlığı Batı Sekreteri Tanmaya Lal’in “Kalıcı barış ancak her iki tarafın da kabul edebileceği seçeneklerle sağlanabilir. Ve bu ancak müzakere edilmiş bir anlaşma olabilir” şeklindeki açıklaması, ülkenin çatışmanın çözümüne yönelik vizyonunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi danışmanı Mikhailo Podolyak’ın Modi’nin ziyaretinin önemli olduğunu ve Yeni Delhi’nin “gerçekten Moskova üzerinde belirli bir etkiye sahip olduğunu” vurgulaması, Ukrayna’nın Hindistan’ın potansiyel arabuluculuk rolüne olan inancını gösteriyor.
Hindistan, geçmişte de birçok uluslararası krizde yapıcı bir rol oynamış ve barış çabalarına katkıda bulundu. Ülkenin Birleşmiş Milletler Barış Gücü operasyonlarına olan katkısı, küresel barış ve güvenliğe verdiği önemin bir göstergesi sayılıyor. Modi’nin Kiev ziyareti, bu geleneğin bir devamı niteliğinde.
Ancak, Kiev merkezli siyasi analist Volodimir Fesenko’nun da belirttiği gibi, savaşı sona erdirmek için herhangi bir atılım önerisi beklemek henüz erken olabilir. Fesenko’ya göre, müzakere girişimi için askeri durumun istikrara kavuşması ve Ukrayna’nın yakın müttefiki ABD’de başkanlık seçiminin yapılması gerekiyor.
Ekonomik çıkarlar ve jeopolitik dengeler
Modi’nin Kiev ziyareti, Hindistan’ın ekonomik çıkarları ve jeopolitik hesapları açısından da büyük önem taşıyor. Ülke, Rusya’ya uygulanan Batı yaptırımlarından sonra Moskova’dan petrol alımını önemli ölçüde artırdı. Rus petrolü şu anda Hindistan’ın petrol ithalatının beşte ikisinden fazlasını oluşturuyor.
Öte yandan, Hindistan’ın Batı ile, özellikle de ABD ile geliştirdiği stratejik ortaklık, ülkenin Çin’e karşı dengeleme politikasının temel taşlarından birini oluşturuyor. Modi’nin Kiev ziyareti, bu dengeleme politikasının bir uzantısı olarak da değerlendirilebilir. Ziyaret, Hindistan’ın Batı ile ilişkilerini koruma ve geliştirme arzusunu gösterirken, aynı zamanda ülkenin küresel meselelerde bağımsız bir aktör olarak hareket etme kapasitesini de ortaya koyuyor.
ABD’nin Yönetim ve Kaynaklar Bakan Yardımcısı Richard Verma’nın ziyaretle ilgili olumlu yorumları, Batı’nın Hindistan’ın bu çok yönlü yaklaşımını anladığını ve takdir ettiğini gösteriyor. Verma’nın “Başbakanın söylediği bazı şeyleri takdir ettim, bunun savaş zamanı değil, barış zamanı olduğunu, ancak bunun özgürlüğün, hürriyetin ve hukukun üstünlüğünün savunulması için çok önemli bir dönem olduğunu söyledi” şeklindeki açıklaması, Hindistan’ın küresel rolüne ilişkin Batı’nın beklentilerini de yansıtıyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kaynak: BBC
