Dilruba Kayserilioğlu hakkında, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla açılan dava 31 Ekim’e ertelendi. Kayserilioğlu, “Sanki ortada hiçbir suç yokmuş, katiller serbestçe dolaşıyormuş gibi, tüm mesele benim üzerimden yürüyor. Suçsuz olduğumu her zaman dile getirdim ve beraat edeceğime inanıyorum” dedi.
İzmir’de sokak röportajındaki sözleri nedeniyle 12 Ağustos’ta tutuklanan ve 29 Ağustos’ta tahliye olan Dilruba Kayserilioğlu İzmir 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısında çıktı. Kayserilioğlu hakkında, “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan dava 31 Ekim’e ertelendi.
Duruşmanın ardından açıklama yapan Kayserilioğlu, ifade özgürlüğü kapsamında eleştirilerini dile getirdiğini belirterek, “Bu dava, kişisel alınıyor. Sanki ortada hiçbir suç yokmuş, katiller serbestçe dolaşıyormuş gibi, tüm mesele benim üzerimden yürüyor. Suçsuz olduğumu her zaman dile getirdim ve beraat edeceğime inanıyorum” dedi.
Kayserilioğlu, hukuk mücadelesini kazanacağına ve hukukun adaletten yana olacağına inandığını vurguladı.
Kayserilioğlu, sokak röportajında ifade özgürlüğünü kullandığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Her zaman ifade özgürlüğü kapsamında eleştirilerimi paylaştım ve hala bu görüşlerimin arkasındayım. Dava devam ediyor ve kişisel bir mesele haline geldi. Suçsuz olduğumu ve beraat edeceğimi her zaman savundum. Fikirlerimin arkasında duruyorum. Bir vatandaş olarak eleştirilerimi dile getirdim ve avukatlarım da davanın takipçisi. Biz de bu davayı sonuna kadar götürmeye kararlıyız. Haklı olduğum için kazanacağıma ve hukukun doğruluktan yana olacağına inanıyorum.”
Avukatından açıklama: “Demokrasinin gereği, yöneticilerimizin eleştiriye açık olması gerekir”
Kayserilioğlu’nun avukatı Hüseyin Yıldız, müvekkilinin beraat edeceğine inandığını belirtti. Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşmasına katıldıklarını söyleyen Yıldız, “Savcı, esas hakkında mütalaasını Dilruba’nın cezalandırılması yönünde verdi. Biz de mütalaaya karşı beyanlarımızı sunma adına süre talep ettik. Duruşma, 31 Ekim saat 14.30’a ertelendi. Genelde bu tür davalarda daha uzun süre sonrasına duruşma günü alınır. Ancak bu dosyada bir ay sonrasına gün aldık” dedi. Türkiye’de hukuka güvenin azaldığını belirten Yıldız, kendilerinin ise hukuka olan güvenlerinin tam olduğunu vurguladı.
Yıldız, müvekkilinin ifade özgürlüğü kapsamında eleştirilerini dile getirdiğini ve suçsuz olduğuna inandıklarını ifade etti. “Dilruba’nın beraat edeceğine kuvvetle inanıyoruz. Anayasayla ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle güvence altına alınan bir ifade özgürlüğü söz konusu. Demokrasinin gereği, yöneticilerimizin eleştiriye açık olması gerekir” dedi.
“Hukuka olan inancımız tam”
Davanın hızlı görüldüğüne dikkat çeken Yıldız, “14 Ağustos’ta ilk dosyanın iddianamesi yazıldı. 3 Eylül’de duruşma oldu ve karara bağlandı. 2 Eylül’de ise bakanlık Dilruba hakkında kovuşturma izni verdi. Biz hukuka olan inancımızı yitirmiyoruz. Türkiye bir hukuk devletidir ve hakimlerin de savcıların da vicdani kanaatlerine uygun karar vereceğine inanıyoruz” dedi.
Dilruba Kayserilioğlu hangi sözleri kullandı?
İzmir’de Tüylü Mikrofon’a konuşan Kayserilioğlu, Instagram’a erişim engelinin getirilmesinin sorulması üzerine “21. yüzyılın göbeğinde kalkıp da parlamenter sistemden çıkıp, koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni kalkıp da tek bir adama verirsek, o da böyle babasının çiftliği gibi, ahırı gibi kullanır. Kendi Instagram’ı açık bir şekilde cuma mesajları yayımlıyor. Ve hatta bunu destekleyenler de var. ‘Tabii ki kullanır tabii ki açar’ diye. Bu dediğim yanlış yerlere de başka yerlere de gidebilme potansiyelinde. Hiç umurumda değil” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ayrıca genç kadın, Hamas lideri İsmail Haniye’nin ölümü üzerine millî yas ilan edilmesine tepki gösterdi.
Özgür Özel ziyaret etti
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 28 Ağustos’ta Kayserilioğlu’nu tutuklu bulunduğu Aliağa Şakran Cezaevi’nde ziyaret etti. Özel, “Dilruba’nın tutukluğu baştan sona hukuksuzluktur. Bir kere düşüncesi ne kadar şok edici olacak olursa olsun herkesin şiddete başvurmamak, şiddeti çağırmamak kaydıyla her türlü düşünceyi açıklama hakkı vardır. Bu da anayasal bir haktır. Siz bu anayasal hakkı tartışmaya açıyorsanız, despotsunuz demektir” dedi.
