DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, 23 Ekim’de görüştüğü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajlarını hatırlattı. Ömer Öcalan, herkesin tarihi misyonunu oynaması ve milliyetçilerin de Kürt sorununun çözümünde rol alması gerektiğini söyledi. Ömer Öcalan ayrıca “Bu sorunun çözümünde rolünü oynarsa bu ülke bambaşka bir noktaya gider” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi.
Halkların Eşitlik ve Demokraksi Partisi (DEM Parti) Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan TBMM Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçe görüşmelerinde İmralı’daki PKK lideri Abdullah Öcalan ve Kürt meselesinin çözümüyle ilgili tartışmalara dair konuştu.
“Suriye savaşı herkese kaybettiriyor”
Önce Suriye’de yaşananlara değinen Öcalan, 13 yıldır devam eden savaşın bugün itibarıyla farklı bir evreye geçtiğini söyleyerek “Türk hükümetinin oradaki politikalara müdahalelerinin yaşanacak olan olumlu atmosfere negatif etkisi olacaktır” dedi.
Suriye savaşını “kör bir savaş” olarak nitelendiren Ömer Öcalan, “Bu savaşın sonucu yok, herkese kaybettiriyor. Bizim önerimiz kazan-kazan politikasıdır. Türk de kazanmalıdır, Kürt de kazanmalıdır” diye konuştu.
Abdullah Öcalan: “99’da ben uçakta da söyledim Kürt-Türk meselesini çözümüne hizmet yaparım”
Öcalan, 23 Ekim’deki İmralı ziyaretine değinerek görüşmede konuşulanlar hakkında şunları aktardı:
“Sayın Öcalan, Sultan Sencer’den, Melikşah’dan, İdris-i Bitlisi’den, Yavuz Sultan Selim’den, Abdülhamid Han’dan ve Mustafa Kemal’e kadar Kürt-Türk ilişkilerini değerlendirdi. Kürtlerin ve Türklerin nasıl bu aşamaya geldiklerini, ittifakları, ilişkileri ve zaman zaman yaşanan sorunları da açık bir şekilde değerlendirdi. Çözüm önerileri vardı. ‘Biz bu sorunu diyalog yöntemi ile çözebiliriz. Biz bu sorunu aslında 2000 yılında çözebilirdik, 99’da ben uçakta da söyledim Kürt-Türk meselesini çözümüne hizmet yaparım. Şimdi de söylüyorum ama işi farklı bir boyuta çektiler dediler ki Öcalan kendini kurtarmak için bunu yapıyor’ dedi. Hâlâ geldiğimiz noktadayız, hâlâ parlamentoda konuşulan mesele budur.”
- Ömer Öcalan, amcası Abdullah Öcalan ile görüştü
- DEM Parti, Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu
- Uluslararası heyet Öcalan’la görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu
“Türkiye devleti yetkilileri zemini hazırlayacak mı hazırlamayacak mı?”
Ömer Öcalan, İmralı’daki görüşmeye ilişkin bazı muhalif olarak adlandırılan gazetecilerin manipülatif olarak değerlendirdiğini vurgulayarak “Tabii ki iktidar medyası da kendi açısından bu görüşmeyi çarpıtmaya çalıştı ama mesele ciddi, önümüzde tarihi bir süreç var. Tarihi süreci olumlu bir anlamda büyük onurlu bir barışa evirebiliriz” dedi.
Görüşmede Ortadoğu’daki diğer ülkeler ve meselelerinde konuşulduğunu söyleyen Öcalan, “Irak’taki Kürtler, Suriye’deki Kürtler ve İran’daki Türklerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Önermeleri en makul önermeler ve çözümlerdi. Türkiye devleti yetkilileri buna gelecek gelmeyecek mi? Bu zemini hazırlayacak mı hazırlamayacak mı? Mesele burada düğümlenmiştir” diye konuştu.
“Yetkililer, Kürt sorununun çözümünde inisiyatif almalılar”
Öcalan, Suriye’de yaşanan son gelişmelerin Kürt meselesinin çözümü ve diyaloga zarar verme ihtimalinin çok yüksek olduğunu ileri sürdü:
“Fırsatlar önümüzde duruyor ama fırsatların yanında negatif durumlar da vardır. Farklı durumlar da ortaya çıkabilir. Bakınız Amerika Dışişleri Bakanı gelecek. Bir savaş var, bir çatışma var, Rojava’ya müdahale var. Amerika Birleşik Devletleri gelip Türk yetkililerine ‘Bu savaşı derinleştirmeyin’ diyecek. Ama Sayın Öcalan’ın çözüm önermesi bu işi kendi iç dinamiklerimizle çözebiliriz. Bu işi kendimiz bir noktaya getirebiliriz ama bu mesele adeta uluslararası bir boyut kazandı ve bir adım ötesine de gidiyor. Bu noktada yetkililer inisiyatif almalıdır. Sağduyuyu önemsemeleri gerekiyor.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
23 Ekim’deki görüşmenin üzerinden 50 gün geçtiğini hatırlatan Öcalan, “Ondan önceki görüşmenin üzerinden dört buçuk yıl geçmiştir. Tecrit yöntemiyle, kimi farklı tasfiye siyasetiyle bu işlerin çözülemeyeceğini tüm Türkiye halkları bilmelidir” dedi.
Ömer Öcalan Erdoğan’a seslendi
Öcalan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 yıldır iktidarlığı boyunca olumlu ve olumsuz bir çok şey yaptığını vurguladı:
“Gelmediği makam, temsil etmediği nokta kalmadı. Ama Kürt meselesini çözerse farklı durumları aşıp farklı noktalara gelebilir. Ama sadece cumhurbaşkanlığı makamını üç yıl, iki yıl, bir yıl daha fazla artırmak sadece rakamsal bir şeydir. İktidardaki süresi 25 yıl olmayacak 27 yıl olacak. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sorunun çözümünde inisiyatif alırsa, rolünü oynarsa bu ülke bambaşka bir noktaya gider. Ortadoğu’ya barış ihraç eden Ortadoğu’nun barış merkezi haline gelir.”
Kürt meselesinin çözümünde milliyetçiler de olmalı
Kürt meselenin çözümünde milliyetçiler yer almazsa bu sorunun çözülmeyeceğini belirten Öcalan, “Çünkü milliyetçiler ülkenin geleceği, demokrasisi için ikna edilirse bu ülke Ortadoğu’da vizyonu olan bir devlet haline gelir. Bu ülke o zaman Kürtlerin de, Türklerin de, Sünnilerin de, Alevilerin de, Ezidilerin de devleti olur” diye konuştu.
Ömer Öcalan, Kürtlerin çözüme ilişkin meselede güveninin kalmadığına dikkat çekerek “Bölgede her şehri geziyorum artık halkımızın yaşanacak olumlu sürece dönük de yaklaşımı negatif boyutta. İnanmıyor bir yandan inanmak isterken sahaya bakıyor, Rojava‘ya bakıyor Kobani’ye bakıyor. Her gün bombalar yağıyor ve bu inancın büyümesi yerine gerilemektedir” dedi.
“Herkesi kendi rolünü, tarihsel misyonunu oynamaya çağırıyoruz”
DEM Parti olarak ülkenin demokrasisi ve geleceğinde rol oynamak istediklerini söyleyen Öcalan, şunları söyledi:
“Herkes hazırdır. Tüm yapı açıklama yaptı. Biz demokratik siyaset içerisinde anayasal çerçeveli siyaset yapıyoruz. Öcalan’ın alacağı karar, söyleyecekleri kendi örgütü tarafından da kendi yapıları tarafından da sonuna kadar arkasında izlendi. Fakat kimileri ortalığın bulandırmak için farklı açıklamalar yapıyor. Biz buradayız çözüme katkı sunmak istiyoruz bu topraklar kana doydu gözyaşına doydu. Çözüme katkı sunmak istiyoruz. Halklar arasında derin bir çatışmanın ve savaşın önünde engel olmak için herkesi kendi rolünü, tarihsel misyonunu oynamaya çağırıyoruz. Biz çözümden ve barıştan yanayız, buna katkı sunacak herkesle birlikte de yol alacağız.”
