Medyascope Spor, “Süper Lig’in Ardından” adıyla yeni bir yazı serisine başlıyor. Bundan sonra her hafta Süper Lig‘de oynanmış önemli maçları futbol yorumcusu Hasan Hüseyin Alimoğlu sizler için analiz edecek. Bu haftanın konusu Süper Lig’in 16. Haftası ev sahipliğindeki Galatsaray’ın 4-3’lük Trabzonspor galibiyeti.
Süper Lig’in 16. Haftası: Galatasaray 4-3 Trabzonspor | Böyle şampiyon olunuyor…
Şampiyon olmak için ne gerekiyor? En basit tanımla en çok puanı toplamak ve puanların eşit olması durumunda da averaj ile fark yaratmak. Ancak işin matematiğinden, puan hesabından daha önemlisi manevi bir kısmı daha var. Şampiyon olmak için kırılmamak gerekiyor. Galatasaray dün kırılmadı!
Galatasaray dün gece Trabzonspor karşısında destansı bir galibiyet aldı. Çok mu iyi oynadı, maçı sürklase mi etti, rakibine umut vermeden mi kazandı? Hayır! Zaten maçın skorunu ve Galatasaray’ın son saniye golüyle kazandığını görmek bile bunun böyle olmadığını gösteriyor. Ama Galatasaray maçtan hiç düşmeyerek, vazgeçmeyerek, kırılmayarak şampiyonluk için gerekli direnci gösterdi. Savunma anlamında bireysel hataların en yoğun olduğu dönemde, hatta maçta bile 3 gol yemesine rağmen daha fazlasını atabilecek bir hücum kalitesinin varlığını da tekrar ispatladı.
Maçın mesaj kısmı buydu… Galatasaray yenen hatalı golle demoralize olmuyor. Tıpkı Sivas’ta 15. dakikada 10 kişi kalıp 25. dakikada geri düşmesine rağmen kazandığı gibi yine kazanıyor.
İşin saha içi kısmına geçecek olursak Galatasaray adına olumlu konuşmak zorlaşıyor. Destansı bir galibiyete rağmen haftalardır süren savunma problemlerinin çözülememesi üstelik daha da artması soru işaretleri yaratıyor. Dün sosyal medya hesabımdan buna dair eleştirileri yaptığımda taraftarların, golleri savunma organizasyonundan ziyade hakem hatasına veya bireysel hataya bağladığını gördüm ancak mesele o kadar basit değil.
Gelin yenilen golleri inceleyelim. İlk golde Berkan Kutlu hatalı bir taç atışı kullanıyor ve topu Trabzonspor kazanıyor. Burada Trabzonspor’un yakaladığı fırsata kontra atak diyorsak Galatasaray’ın yapması gereken savunma aksiyonuna da geçiş savunması diyoruz. Ancak Sarı-kırmızılılar Trabzonspor’un kontra atağı yaptığı hızda geçiş savunmasını yapamıyor ve ceza alanında eşleşme sorunu yaşıyor. Dışarıdan gelen Ozan, Abdülkerim’den önce kafayı vurarak golü buluyor. Burada mesele ne Berkan’ın taçı rakibe vermesi ne de Abdülkerim’in Ozan’dan hava topunu alamaması. Mesele senin geçiş savunmanın yavaşlığı.
İkinci golü direkt bir oyuncu hatası olarak yorumlayabiliriz buna bir itirazım olmaz ancak oyuncu hatalarının bu kadar çok artması da konsantrasyon anlamında bir soruna işaret eder.
Üçüncü golü yorumlamak için önümüzde iki yol var. Ya hakemin ve VAR’ın hatası deyip geçeceğiz ya da çizgi dışından gelen orta sonrası üç aksiyon daha olduğunu görüp oralardaki arızaları irdeleyeceğiz. Ben ikinci yolu tercih ediyorum. Eren Elmalı ortayı kestiğinde Berkan topu merkeze uzaklaştırıyor ve hatalar silsilesi merkeze uzaklaştırılan bu topla başlıyor. Sonrasında Draguş nefis bir orta kesiyor Banza indiriyor ve Ozan bomboş kafayı vuruyor. Bu üç aksiyonu olmamış gibi görüp topun zaten çıktığını söylerseniz sorunların üstünü kapattığınızı sanırsınız.
Galatasaray’ın savunması ile alakalı istatistikler de iç açıcı değil. Sarı-kırmızılılar ligin zirvesinde yer almasına rağmen Fenerbahçe, Beşiktaş, Samsunspor ve Eyüpspor’dan daha çok gol yiyor. Şüphesiz Okan Buruk Galatasaray’ının son iki senede şampiyon olmasının en önemli sebeplerinden birisi çok az gol yemesiydi. Aslan, bu destansı galibiyetlere rağmen savunma konusuna özen göstermeli, yoksa canı yanabilir.
Yazan: Hasan Hüseyin Alimoğlu
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Editör: Doğa Üründül
