Diyarbakır’dan başlayıp Ankara’ya ulaşan “Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü”nde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, iktidara seslendi. Bakırhan, “Sayın Öcalan ‘Ben hazırım’ diyor. Siz ne yapıyorsunuz? Rojava’ya İHA/SİHA göndererek bu iş çözülmez” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan milletvekilleriyle birlikte, Diyarbakır’dan başlayıp Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü ile Ankara’ya ulaşanları karşıladı. TBMM Çankaya Kapısı önünde yapılmak istenen açıklamaya polis izin vermedi. DEM Parti’liler, 16 Aralık’ta Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde başlayan yürüyüşle Ankara’ya ulaşan heyetle birlikte Olgunlar Caddesi’ndeki Madenci Anıtı önünde açıklama yaptı.
Bakırhan‘dan iktidara çağrı
Tuncer Bakırhan, Öcalan’ın 23 Ekim’de DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’la yaptığı görüşmedeki “Siyasal zemin oluşursa Kürt sorununun demokratik çözümü için irade sahibiyim” sözlerini hatırlattı.
Bakırhan, “Biz de iktidara sormak istiyoruz, Sayın Öcalan ‘Ben hazırım’ diyor. Siz ne yapıyorsunuz? Rojava’ya SİHA ve İHA ile saldırarak bu mesele çözülmez” dedi.
Ayrıca Bakırhan, Kürt sorununun diyalog ve müzakereyle çözülebileceğini söyledi:
“Dünyada bu sorunlar benzeri yol ve yöntemlerle çözüldü. Bunu en iyi bu iktidar ve devleti yönetenler biliyor. Şimdi bu sorunu çözmenin zamanıdır. İmralı’daki kilidi açın. İmralı’nın Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda söylemiş olduğu sözleri Türkiye halkları duysun, konuşsun, tartışsın.”
Kılıçgün Uçar: “TBMM tecridin kaldırılması için sorumluluk almalı”
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Suriye’deki gelişmeleri takip ederken Fırat Nehri üzerinde yer alan Teşrin Barajı yakınında öldürülen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ı andı. Ardından ortak açıklamayı okuyan Kılıçgün Uçar, “Sayın Öcalan’a karşı devreye konan mutlak tecritle Türkiye’de otoriterleşme arasındaki paralellik, iktidarın siyasi tercihleridir” dedi.
Tecridin Kürt sorununun çözümsüzlüğünü derinleştirdiğini ileri süren Kılıçgün Uçar, şunları söyledi:
“Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve barış sürecinin temelindeki krizi çözmenin ilk ve esas adımı mutlak tecridin kaldırılmasıdır. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin derhal kaldırılması ve özgür koşullarda barış ve çözüm için rolünü oynama zemininin sağlanması çağrısı yapıyoruz. İktidara, Ortadoğu’daki konjonktürel ve geleceği belirsiz gelişmeler karşısında içeride hukuktan ve demokratik müzakereden uzaklaşmama uyarısı yapıyoruz. Muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları mutlak tecridin kaldırılmasıyla ilgili tarihsel sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz. Son olarak, halk egemenliğinin tecelli ettiği TBMM’nin mutlak tecridin kaldırılması, Kürt sorununun müzakereye dayalı çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için sorumluluk alması tarihi bir görev olarak önünde durmaktadır.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
