Diyarbakır’da “bıçak parası” iddialarıyla gündeme gelen Dicle Üniversitesi Hastaneleri’nin, altı aydır Diyarbakır Tabip Odası’na konuyla ilgili randevu vermediği belirtildi. Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen, “Mızrak çuvala sığmadı. İnkârlara rağmen olaylar basına yansıdı” dedi.
Hastalardan “bıçak parası” adı altında ödeme alınması iddialarıyla gündeme gelen Dicle Üniversitesi’nde yürütülen soruşturmada bir doçent tutuklandı, bir diğer doçente ise kademe durdurma cezası verildi. Diyarbakır Tabip Odası’nın bu sorunları çözmek için Tıp Fakültesi Dekanlığı ve hastane başhekimliği ile görüşme talebinde bulunduğu ancak altı aydır randevu alamadığı belirtildi.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen, son günlerde kamuoyunda geniş yankı bulan bıçak parası konusunu daha önce de duyduklarını belirterek, bu konuyu görüşmek ve çözüm yolları aramak için hem dekanlık hem başhekimlik ile temas kurmaya çalıştıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını söyledi.
Ülgen, şöyle devam etti:
“Sağlıkta ticarileşme, gayrimeşru para kazanma, haksız ve hukuksuz kazançlar, çeteleşmeler sürdüğü müddetçe basına bu tarz haberler düşmeye devam edecek. Yönetime geldiğimizden beri Dicle Üniversitesi Rektörlüğü ve Tıp Fakültesi Dekanlığı’na bu konuya dair yaklaşık 6 ay önce yazışmalar yaptık. Durumu görüşüp çözüm yollarını konuşmak istedik. Hem Dekanlık hem Rektörlük ile yaptığımız görüşmelerde bu konulara dikkat çekmiş ve süreci takip edeceğimizi ifade etmiştik. Ancak Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimliği, tarafımıza 6 aydır bir dönüş yapmamıştır.”
“Sonuçta mızrak çuvala sığmadı”
Mesai saatleri dışında yapılması gereken muayene, tıbbi işlem ve operasyonların mesai saatleri içinde gerçekleştirildiğini ve bu durumun öğretim görevlileri ile asistanların eğitimini aksattığını belirten Dr. Ülgen, şöyle dedi:
“Hastalara diğer kamu hastaneleri gibi uzun süreli randevular veriliyordu. Ancak öğretim görevlisi fark ücreti ödeyen hastalar randevu beklemeden işlem yaptırabiliyordu. Ayrıca, hastalardan halk arasında ‘bıçak parası’ olarak bilinen haksız ve usulsüz ödemeler talep ediliyordu. Medikalciler ile etik dışı ilişkiler kuruluyordu. Tüm bu sorunları dile getirdik, yazılı olarak açıkladık ve takip edeceğimizi belirttik. Ancak mızrak çuvala sığmadı. Soruşturma yasaklarına, konuyu örtbas etme çabalarına ve inkârlara rağmen olaylar basına yansıdı.”
Diyarbakır Tabip Odası olarak bu olayların takipçisi olacaklarını vurgulayan Ülgen, öncelikli olarak sağlıkta ranta, yolsuzluğa ve çeteleşmeye neden olan koşulların ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
Ülgen, öğretim üyelerinden asistanlara kadar tüm hekimlerin mesleki ve sosyal haklarının iyileştirilmesi gerektiğini, aynı zamanda ücretlerin ve çalışma koşullarının da düzenlenmesinin elzem olduğunu sözlerine ekledi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
