Radikal cihatçı örgüt Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el Golani (Ahmed eş-Şara), IŞİD ve El Kaide geçmişini gizleyerek İdlib’de yeni bir imaj çizdi. 27 Kasım’da Suriye’de Beşar Esad hükümetine karşı başlattığı “Saldırganlığı Caydırma Operasyonu” ve başkent Şam’ı ele geçirmesinin ardından tüm dünyanın dikkatini bir kez daha üstüne çeken Ahmed eş-Şara kimdir? Nasıl bu kadar güç elde etti? İşte Şara’nın hayat hikâyesi.
Golan’dan göç eden aileden Suudi Arabistan’a
Doğum adı Ahmed Hüseyin El Şara olan Ebu Muhammed el Golani, 1982’de Riyad’da petrol mühendisi bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Dedesi, 1967’de İsrail’in Golan Tepeleri’ni işgali sırasında topraklarını kaybetmişti. Babası Nasır yanlısı bir Arap milliyetçisiydi. Suriye’deki Baas rejimi babasını üç kez hapse attı.
- Cübbesini çıkardı, takım elbisesini giydi: HTŞ lideri Golani, imaj çalışmasıyla cihatçı kimliğinden kurtulabilir mi?
- Ahmed eş-Şara Türkiye’ye geliyor
Baba El Şara, Ürdün’de Filistinli gerillalarla çalıştı. Irak’ta ekonomi ve siyaset eğitimi aldı. Aile 1989’da Şam’a döndü.
Golani, başkentin zengin semti Mezze’de büyüdü ve bakkal dükkanında çalıştı. 2000’de Filistin intifadasından etkilenerek radikalleşti. Şam’daki bir camide gizli dini eğitim aldı. Golani kod adını, ailesinin göç ettiği Golan Tepeleri’nden aldı.
Irak’ta cihatçı kariyerinden hapishane yıllarına
Muhammed Golani, 2003’te ABD işgaline karşı Irak’a geçti. Esad rejimi o sıralar cihatçıları Şam’daki Amerikan Büyükelçiliği önünden otobüslerle Bağdat’a taşıyordu.
El Golani, Musul’da El Kaide lideri Zerkavi’nin örgütüne katıldı. CIA analisti Nada Bakos, Golani’nin hücre komutanlığına kadar yükseldiğini belirtiyor. Örgüt, Amerikan askerlerine ve Şii sivillere yönelik intihar saldırıları düzenledi.
ABD güçleri 2005’te Golani’yi tutukladı. Bucca, Ebu Gureyb ve Cropper hapishanelerinde 5 yıl kaldı. Burada IŞİD’in gelecekteki dokuz üst düzey komutanıyla tanıştı.
El Golani, hapishanede 50 sayfalık bir mücadele stratejisi belgesi hazırladı.
Suriye’de mezhep çatışmasından uzak durmayı ve sadece Esad rejimine odaklanmayı önerdi.
Suriye iç savaşı ve Nusra Cephesi’nin kuruluşu
O yıllarda El Kaide yörüngesinde olan IŞİD’in lideri Bağdadi, 2011’de Golani’yi Suriye’ye gönderdi. Golani’ye 6 militan ve aylık 50-60 bin dolar verdi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
El Golani, Suriye’ye geçerek Nusra Cephesi’ni kurdu. Örgüt, bir yılda 5 bin cihatçıya ulaştı. Muhammed Golani, Körfez ülkelerinden zengin destekçiler buldu. Batılı gazetecileri kaçırıp fidye aldı. Amerikalı gazeteci Theo Padnos, iki yıl Nusra’nın hapishanelerinde işkence gördü.
Örgüt petrol, kaçakçılık ve haraçtan da büyük gelir elde etti. O yıllarda Golani’nin Bağdadi’ye 2 milyon dolar gönderdiği biliniyor.
Kurulduğu dönemde El Nusra, Esad rejimine karşı intihar saldırıları düzenledi. Raporlar örgütün Şam’da istihbarat binalarını ve sivil Alevi ve Kürt köylerini hedef aldığını kanıtlıyor. Ancak Golani, sivil hedeflere saldırmadıklarını iddia ediyor.
El Kaide ve IŞİD’le yaşanan kanlı ayrılık
IŞİD, 2013’te o zamana kadar epeyce güçlenmiş olan El Nusra’yı kendine bağlamak istedi. Golani bu talebi reddetti. Golani, IŞİD yerine El Kaide lideri Zevahiri’ye bağlılık yemini etti.
Bunun üzerine IŞİD ve El Nusra arasında kanlı çatışmalar yaşandı. Nusra, IŞİD’i Suriye’nin kuzeybatısından çıkardı.
Golani, 2015’te El Cezire’ye yüzünü gizleyerek bir röportaj verdi ve Batı’yı hedef almayacaklarını açıkladı.
Muhammed Golani ABD’nin hava saldırılarından ve IŞİD karşıtı koalisyonun tepkisinden çekiniyordu.
2016’da El Kaide’den koptu ve örgütün adını Fetih eş-Şam Cephesi olarak değiştirdi. 2017’de dört cihatçı grupla birleşerek Heyet Tahrir eş-Şam’ı kurdu.
Örgüt İdlib’den önce neredeydi?
Nusra Cephesi’nin lideriyken, Golani 2011’de Şam kırsalında ilk saldırılarını başlattı. Nusra militanları, 2012’de Halep köylerine kadar ilerledi. Örgüt, kentin doğu mahallelerini ele geçirdi. Rakka’da ise bir süre IŞİD’le ortak hareket etti. Deyrizor’daki petrol sahalarını kısa bir süre kontrol etti.
Örgüt 2013’te Humus’un El Kusayr bölgesinde Hizbullah’la da çatıştı. Golani, aynı dönemde Lazkiye kırsalında da güçlendi. Nusra cephesi aynı süreçte, Tel Kelek, Ariha ve Cisir El Şuğur’u ele geçirdi.
2014’te IŞİD’le yaşanan çatışmalar sonrası örgüt Rakka ve Deyrizor’dan çekildi.
El Nusra, 2014’te askeri ve siyasi ağırlığını İdlib-Halep-Hama üçgenine verdi. Örgüt, El Kaide ve IŞİD’den kaçan yabancı cihatçıları bünyesine kattı.
Golani güçleri, Şam’ın doğu mahallesi Guta’da bile varlık gösterdi. Rejimin kuşatması sonrası buradan çekilmek zorunda kaldı.
Örgüt, 2015’te Ceysül Fetih çatısı altında İdlib şehir merkezine ilk kez girdi.
2014’te “muhalif” unsurlar Halep’ten çekilirken El Nusra ve bazı cihatçı gruplar bu kente yerleşti. Golani 2016’da El Nusra’dan koptu ve örgütü Fetih el-Şam adını aldı.
Aralık 2016’ya kadar Halep kırsalı Golani güçlerinin merkez üssü haline geldi.
Ahmed eş-Şara İdlib’e nasıl hâkim oldu?
Suriye iç savaşında Esad zor durumda kalınca İran ve Rusya 2015’te rejimi ayakta tutmak için harekete geçti. Başta ÖSO olmak üzere “Suriye muhalefetini” destekleyen Türkiye de karşılık olarak kendi sınırında bulunan İdlib, Cerablus, Azez, Mare gibi bölgelerde etkisini güçlendirdi.
Golani Ocak 2017’de Heyet Tahrir el-Şam’ı kurdu.
Yine Ocak 2017’de Türkiye-Rusya-İran arasında Astana görüşmeleri başladı. Bir kaç görüşmeden sonra İdlib “çatışmasızlık bölgesi” ilan edildi ve cihatçı bütün gruplar İdlib bölgesine yönlendirildi.
Golani, Halep savaşını Esad’ın kazanmasıyla bu kentten çekilmek zorunda kalsa da tüm güçlerini İdlib’e çekerek burada hakimiyet sağlamaya çalıştı ve Astana sürecini fırsata çevirdi.
Astana süreciyle Türkiye’nin bölgede artan rolü ve varlığı HTŞ’ye yaradı. Türkiye ordusu İdlib’e 12 gözlem noktası kurdu. HTŞ bu noktalara dokunmadı. Golani, Türkiye’nin bölgedeki varlığını kendi güvenliğinin garantisi olarak gördü. Örgüt, Türkiye ile pragmatik bir ilişki geliştirdi. HTŞ, ilerleyen süreçte Bab El Heva sınır kapısını kontrolüne aldı. Bölgedeki sivillere gönderilen insani yardımların dağıtımında da söz sahibi oldu.
Çatışmasızlık bölgesinde nasıl güç kazandı?
Astana’nın yarattığı kısmi özgürlük HTŞ’ye iç rakipleriyle de hesaplaşma fırsatı verdi. Golani, İdlib’deki “ılımlı muhaliflere” saldırdı. Örgüt, Ahrar eş-Şam ve Özgür Suriye Ordusu’nu birer birer sindirdi. HTŞ, El Kaide’ye bağlı Hurras El Din’i de etkisizleştirdi ve Suriye’deki en büyük cihatçı örgüte dönüştü. Örgüt, muhalif bölgelerde siyasi gücü ele geçirdi.
Rusya ve rejim güçleri 2019’da İdlib’e büyük bir saldırı başlattı. HTŞ, bu saldırılarda bir milyon sivilin Türkiye sınırına kaçmasını engelledi. Rusya’nın hava saldırıları çok sayıda sivili öldürdü.
Türkiye, bölgedeki gözetleme kulesine saldırı düzenlenmesi üzerine Mart 2020’de rejimin ilerleyişini durdurmayı hedefleyen “Bahar Kalkanı” operasyonunu düzenledi. Moskova’da Erdoğan ve Putin arasında varılan ateşkes anlaşması İdlib’de yeni bir “barış” dönemi başlattı.
İdlib’in tek hakimi ve yeni imaj arayışı
Golani, 2019’da İdlib’in tamamını ele geçirdi. HTŞ, El Şam Bankası ve Vatad Petrol üzerinden bölge ekonomisini kontrolüne aldı. Muhammed Golani, Kurtuluş Hükümeti adıyla bir yönetim kurdu.
HTŞ lideri, İdlib’i yönetmek için yeni bir strateji izledi. Sivillere yönelik hizmetleri artırdı. Yollar yaptı, hastaneler açtı. Örgüt, eğitim ve yargı alanında da söz sahibi oldu. HTŞ artık İdlib’de “devlet” gibi davranıyor.
İdlib’de şeriat kurallarını uyguluyor. Kadınlar siyasette yer alamıyor ve hakları kısıtlanıyor. İnsan hakları örgütleri, Golani’nin hapishanelerinde sistematik işkence yapıldığını belgeliyor. Gazeteciler ve aktivistler keyfi olarak tutuklanıyor. Samer El Sallum gibi muhalifler hapishanelerde öldürüldü. Golani, bu iddiaları reddediyor ve hapishaneleri denetime açabileceğini söylüyor. Ancak bugüne kadar hiçbir insan hakları örgütü İdlib’deki hapishaneleri ziyaret edemedi.
İdlib’deki mutlak hakimiyetine rağmen, Türkiye ile Suriye arasındaki çözüm arayışı, Golani’yi endişelendiriyor.
HTŞ lideri, İdlib’deki konumunu korumak için Batı’ya ılımlı mesajlar veriyor.
Batı ile uzlaşma çabaları
Golani 2021’de ABD’li gazeteci Martin Smith’e röportaj verdi. IŞİD ve El Kaide’yi geçmişte bıraktığını iddia etti. HTŞ’nin Batı için tehdit oluşturmadığını iddia etti. Trump döneminde Amerikan yönetimiyle temas kurmaya çalıştı.
HTŞ lideri artık takım elbise giyiyor ve İdlib’deki sivil projeleri denetliyor. Çadır kentleri ziyaret ediyor, yol yapımını kontrol ediyor.
HTŞ’nin terörist olmadığını ve sadece Esad rejimine karşı savaştığını iddia ediyor. ABD’nin terör listesinden çıkmayı ve İdlib’deki kontrolünü meşrulaştırmayı hedefliyor.
Ancak uzmanlar HTŞ liderinin radikal ideolojisini terk ettiğine inanmıyor. İdlib’deki 3 milyondan fazla sivil HTŞ’nin katı kuralları altında yaşıyor.
eş-Şara artık devlet başkanı
Beşar Esad’ı deviren grupların oluşturduğu Suriye Askeri Konseyi, Ahmed eş-Şara’yı (Ebu Muhammed el-Golani) geçiş dönemi başkanı ilan etti.
Konsey, eski anayasayı ve Baas Partisi’ni feshetti. Yeni ordu ve güvenlik teşkilatı için hazırlıklar başladı.
Şara ilk iş olarak güvenliği sağlayacaklarını ve tüm silahlı grupları tek çatı altında toplayacaklarını söyledi. Bu doğrultuda HTŞ dahil toplantıya katılan gruplar kendilerini lağvettiklerini duyurdu.
Şara’ya göre yeni ordu “milli değerler” üzerine kurulacak. Eş-Şara ekonomik kalkınma için dış destek arayacak. Eş-Şara, komşu ülkelerle ilişkileri düzeltme sözü verdi. Yeni yönetim uluslararası yaptırımların kalkması için çaba gösterecek. Eş-Şara devlet kurumlarını yeniden yapılandıracak. Toplantıda ülke genelinde huzur ortamı sağlanacağı duyuruldu. Başkan ilan edilen Ahmed eş-Şara tüm Suriyelileri kucaklayacağını söyledi.