İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomiden yargıya, vergi sisteminden dış politikaya kadar birçok konuda sert eleştirilerde bulundu. Dervişoğlu, Türkiye’nin Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 142 ülke arasında 117. sırada yer aldığını belirterek, “Hukukun üstünlüğü yoksa zalimlerin üstünlüğü vardır” dedi.
Türkiye Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 117. sırada
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiye’nin hukuk sisteminde yaşanan sorunları çarpıcı verilerle ortaya koydu. Hukukun Üstünlüğü Endeksi‘nde Türkiye’nin 142 ülke arasında 117. sıraya gerilediğini belirten Dervişoğlu, ülkenin Honduras, Kongo, Gabon, Mali ve Nijer gibi ülkelerle aynı kategoride değerlendirildiğine dikkat çekti. Yargı bağımsızlığının ciddi yara aldığını vurgulayan Dervişoğlu, devlet gücünün hukukla sınırlandırılması konusunda Türkiye’nin 135. sırada yer almasının, vatandaşların hak arama özgürlüğünü tehdit ettiğini ifade etti.
Yolsuzluk endeksinde de gerileme
İYİ Parti Genel Başkanı, Türkiye’nin 2024 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçlarındaki durumunu değerlendirdi. Ülkenin 180 ülke arasında 107. sıraya gerilediğini belirten Dervişoğlu, yolsuzluk, rüşvet, kamu harcamaları ve ihalelerde şeffaflık konularında kabile devletleri ve muz cumhuriyetleriyle aynı kategoride değerlendirildiğini vurguladı. İktidarın 20 yıl önce imzaladığı Yolsuzluğa Karşı Hukuk Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmediğini belirten Dervişoğlu, “Yolsuzluk yoksullukla kardeştir, birinin olduğu yerde diğeri kaçınılmazdır” dedi.
“Kuzey Irak’taki aşiretlerden danışmanlık alınıyor”
Dervişoğlu, dış politikada yaşanan gelişmeleri de eleştirdi. “Kuzey Irak’taki aşiret yapılanmasından” çözüm süreci konusunda danışmanlık hizmeti alındığını iddia eden İYİ Parti lideri, Beştepe-Balgat, İmralı-Kandil hattında Erbil’in de duraklar arasında olduğunu söyledi. Bu durumun Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından tehlike oluşturduğunu vurgulayan Dervişoğlu, özellikle Suriye politikasındaki “başarısızlıklara” dikkat çekti.
“Toplumsal ayrışma tehdidi büyüyor”
Dervişoğlu, iktidarın demokratik sisteme yönelik yaklaşımını da sert bir dille eleştirdi. 23 yıldır tam yetki ve meclis çoğunluğuyla iktidarda bulunan Erdoğan’ın, her muhalif açıklamayı ve aykırı sesi “darbe tehdidi” olarak algıladığını belirten İYİ Parti lideri, bunun demokratik, şeffaf ve adil bir iktidar düzeni kurma niyetinin olmadığının göstergesi olduğunu vurguladı.
İYİ Parti Genel Başkanı, ülkedeki toplumsal ayrışma tehlikesine de dikkat çekti. Haksızlık ve hukuksuzluğun sağcı-solcu, Alevi-Sünni, laik-seküler, Türkmen-Kürt, zengin-fakir ayrımı yapmadan herkesi etkilediğini belirten Dervişoğlu, “İstibdat her dilde aynı anlama geliyor” dedi. Ülkenin kurtuluşunun birlikten geçtiğini vurgulayan İYİ Parti lideri, Cumhuriyetin değerlerini içselleştirmiş ve onun faziletine inanmış herkesi birleştirme çağrısında bulundu.
TÜSİAD’ın açıklamalarına eleştiriyle karışık destek: “Geç kaldılar”
Dervişoğlu, iktidarın TÜSİAD’ın açıklamalarını “darbe” ve “vesayet” olarak nitelendirmesini eleştirdi. TÜSİAD’ın “Hukukun üstünlüğünün yok edilmesi yatırım ortamını olumsuz etkiliyor”, “Enflasyonla mücadelede tüm kesimlerle toplumsal mutabakat sağlanmalıdır”, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığından taviz verilmemelidir” ve “Kamu harcamalarının verimsiz kullanımı ve kayıt dışı istihdam, bütçe açıklarını artırıyor ve gelir adaletini bozuyor” şeklindeki tespitlerinin doğru olduğunu belirtti.
İYİ Parti lideri, TÜSİAD’ın tüzüğünde yer alan “Rekabetçi piyasa ekonomisi, sürdürülebilir kalkınma ve katılımcı demokrasi anlayışının benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşmasına katkı sağlamayı amaçlar” ifadelerini hatırlatarak, derneğin bu açıklamaları yapma hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Ancak Dervişoğlu, TÜSİAD’ı da eleştirmekten geri durmadı. “Sorun çok geç kalmaları” diyen İYİ Parti lideri, iş dünyasının “kısa dönemli karlılıkları için uzun dönemli demokratik ve sosyal düzenin yıkılıp tarumar olmasını oturup beklediklerini” söyledi. Dervişoğlu, “Tek tek bir avuç insanın zenginliği, refah ve güvenliği değil, toplumun genel refah, güvenlik ve zenginliği, yani mutluluğu dikta rejiminden mi geçer, demokrasiden mi geçer?” diye sorarak, TÜSİAD’ın geç de olsa doğruları söylemeye başladığını, ancak bu doğruların arkasında cesaretle durması gerektiğini belirtti.
“Vatandaşın hak arama yolları tıkanıyor”
Hukuk sistemindeki çöküşün gündelik hayata yansımalarına da değinen Dervişoğlu, vatandaşların televizyon izleme, gazete okuma ve sosyal medya kullanma özgürlüklerinin bile tehdit altında olduğunu belirtti. Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, gazetecilerin tutuklanması ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle insanların gözaltına alınmasını eleştiren Dervişoğlu, bu durumun demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Vergi sistemi adaletsizliği derinleştiriyor”
İYİ Parti lideri, ekonomik sorunlar içinde özellikle vergi sistemindeki adaletsizliğe dikkat çekti. 2024 yılında toplanan dolaysız vergilerin dağılımını analiz eden Dervişoğlu, çarpıcı rakamlar paylaştı. Toplam 2.5 trilyon liralık dolaysız verginin 1.5 trilyon lirasının gelir vergisi olduğunu, bunun da büyük kısmının işçi, memur ve ücretlilerden kesildiğini belirtti. Şirket ve holdinglerden tahsil edilen kurumlar vergisinin ise sadece 890 milyar lira olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, vergi yükünün adaletsiz dağılımının toplumsal refahı tehdit ettiğini söyledi.
Üst gelir grubuna vergi ayrıcalığı
İYİ Parti Genel Başkanı, vergi sistemindeki çarpıklığı somut örneklerle açıklamaya devam etti. Gelir vergisinde geçen yıla göre yüzde 100’lük bir artış yaşanırken, kurumlar vergisindeki artışın sadece yüzde 10 seviyesinde kalmasının, sistemdeki adaletsizliği gözler önüne serdiğini belirtti. Dervişoğlu, devletin resmi enflasyonunun yüzde 40’ın üzerinde olduğu bir dönemde, kurumlar vergisindeki bu düşük artışın, üst gelir gruplarına tanınan ayrıcalığın göstergesi olduğunu vurguladı.
Ekonomik göstergeler alarm veriyor
Dervişoğlu, ekonomideki kötü gidişatı somut örneklerle ortaya koydu. Ankara’nın Altındağ ilçesinde bakkallık yapan bir esnafın, vatandaşların tek tek bebek bezi almak zorunda kaldığını anlatan sözlerini aktaran İYİ Parti lideri, yaşanan ekonomik sıkıntının boyutlarını gözler önüne serdi. Dünya devi bir firmanın “ekonomik ve siyasi belirsizlik” gerekçesiyle İzmir’deki Ar-Ge merkezini kapatmasını da eleştiren Dervişoğlu, onlarca nitelikli mühendisin işsiz kaldığını belirtti.
“Sağlık sisteminde çöküş yaşanıyor”
Sağlık sistemindeki sorunlara da değinen Dervişoğlu, hastanelerde ameliyat masasında hasta ile hastane muhasebesi arasında stent pazarlığı yapılmasını eleştirdi. Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesinin vatandaşları mağdur ettiğini belirten İYİ Parti lideri, “Zebaniye dönüşen bir sağlık anlayışıdır bu” değerlendirmesinde bulundu.
“Tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılık artıyor”
Dervişoğlu, tarım ve hayvancılık alanındaki sorunlara da dikkat çekti. Türkiye’nin AKP iktidarına kadar dünyanın en büyük bakliyat üreticisi ve ihracatçısı olduğunu hatırlatan İYİ Parti lideri, 2024 yılında yaklaşık 1 milyar dolar ödeyerek 1 milyon 350 bin ton bakliyat ithal edilmesini “skandal” olarak nitelendirdi. Bu durumun saray rejiminin ileride nasıl anılacağına temel oluşturacağını söyledi.
