DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında Kağızman Belediyesi’ne kayyum atanmasına tepki gösterdi. Bakırhan Öcalan’dan beklenen mesaja dair, “İktidar da hazırsa Türkiye tarihinin en acı dolu sayfasını kapatabiliriz” dedi. Hem iktidara hem muhalefete seslenen Bakırhan “Madem kuruluş sürecinin iradesine sahip çıkıyorsunuz; neden 1920 ruhunu ve 1921 Anayasası’nı görmezden geliyorsunuz” sorusunu sordu.
Kağızman’a kayyum atanması
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Bakırhan, konuşmasının başında Kağızman Belediyesi’ne kayyum atanmasına sert tepki gösterdi. “Binlerce yıllık kültürüyle, birlikte yaşamın kalesi olan Kağızman Belediyemiz gasp edildi” diyen Bakırhan, Kars’ın gerçek bir halklar mozaiği olduğunu vurguladı.
Kars’ta söylenen “Ekmek yediğin sofraya bıçağı saplamayacaksın yoksa adın namerde çıkar” sözünü hatırlatan Bakırhan, “Bu söz halkların birlikte yaşaması ve tarihsel ilişkilerden süzülerek günümüze gelmiş bir sözdür. Bundan ötürü Kars tarihin kardeşlik kapısı olarak bilinir” ifadelerini kullandı. Bakırhan, “Bugün bu kapıyı çalıp misafir olmak yerine kapıyı kıranları lanetliyorum. Bu komplo, bu kumpasçı akıldan artık vazgeçilmelidir” dedi.
“Türkiye tarihinin en acı dolu sayfasını kapatabiliriz”
Bakırhan, Türkiye’nin önemli bir dönüm noktasında olduğuna dikkat çekti. “Türkiye ve Ortadoğu halklarının kaderini değiştirecek, yeni bir başlangıcın eşiğindeyiz” diyen Bakırhan, modern ulus devletin kurtuluş ruhuna ters düştüğünü ve devletle halk arasına derin bir uçurum girdiğini belirtti.
Farklılıkların Türkiye’nin zenginliği olduğunu vurgulayan Bakırhan, “Yüz yıldır tek tipleştirilmeye çalışılan Türkiye halkları, onca baskıya rağmen farklılıklarıyla var oldu” dedi. Yaşar Kemal’in “Demir olsaydık çürürdük, toprak olduk da dayandık” sözünü hatırlatan Bakırhan, “Farklılıklarımız, birliğimizin güvencesidir” ifadelerini kullandı.
“Zulüm karşısında duran ve kendi kimliğini yaşatanlara bin selam olsun”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan “Kürtlerin mücadelesi bu tek tipleştirmeye sığmadı. Bu renkli mozağin bir arada yaşamasının mücadelesini yürütüyoruz. Umutlandığımız anda beyefendiler başka şeyler yapıyor. Bu zulüm karşısında duran ve kendi kimliğini yaşatan Kürtlere, Alevilere, devrimcilere bin selam olsun” dedi.
Yeni bir sayfa açılabileceğine dikkat çeken Bakırhan, “Şimdi modern Türkiye tarihinin en acı dolu sayfasını kapatabiliriz. Bembeyaz bir sayfa açabiliriz. Bu sayfayı demokrasi, eşitlik ve özgürlükle ilmek ilmek dokumak bizim elimizde” dedi. Bakırhan, “Siyasetçilerin idam edildiği, insanların darbe mahkemelerinde yargılandığı bir dönemi geride bırakabiliriz. Demokratik bir ülke inşa edebiliriz” diye devam etti.
“Tüm gözler İmralı’dan gelecek açıklamada”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Türkiye’nin tarihi bir kavşakta olduğunu vurguladı. “Öyle bir dönemdeyiz ki atacağımız her adım, alacağımız her karar hepimizin geleceğini belirleyecek” diyen Bakırhan, toplumsal uzlaşı ve onurlu bir çözüm için büyük çaba gösterdiklerini belirtti.
Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın yapacağı çağrıya tüm gözlerin çevrildiğini söyledi. “Dünyanın dört bir yanından mesajlar geliyor. Sorular geliyor. Büyük bir merak, büyük bir heyecan var” ifadelerini kullanan Bakırhan, “Milyonlarca insan bu sefer çözüm gelsin diye dua ediyor. Çünkü bu halk artık barış istiyor, adalet istiyor, özgürlük istiyor!” dedi.
İmralı heyetinin Federe Kürdistan’daki temaslarına değinen Bakırhan, Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları’nın da Avrupa’da görüşmeler yaptığını aktardı. Bakırhan, “Sadece Çanakkale’den Ankara’ya kadar değil, Ortadoğu’dan Avrupa’ya oradan da Avustralya kıtasına kadar barış diplomasisi yürütüyoruz” şeklinde konuştu.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde “ulusal birlik” temasları
Bakırhan, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde gerçekleştirdikleri temasların çok verimli geçtiğini özellikle vurguladı. Mesud Barzani, Bafil Talabani, Kubat Talabani, Neçirvan Barzani, Mesrur Barzani ve KYB Başkanlık Divanı üyesi Şehnaz İbrahim Ahmed ile önemli görüşmeler yaptıklarını belirten Bakırhan, “Ulusal birlik adına tarihi adımlar attık” dedi.
Görüşmelere ilişkin detayları paylaşan Bakırhan, “Kürt halkının önemli liderlerinden Sayın Barzani, yaptığımız görüşmede Sayın Öcalan’ın çözüm perspektifine güçlü bir destek sunduğunu açıkça ifade etti. Bu, tarihi bir duruştur” ifadelerini kullandı. Bafil Talabani’nin de “tıpkı babası Mam Celal gibi” Öcalan’ın çözüm perspektifini desteklediğini ve Kürt meselesinin çözümü konusunda her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu söylediğini aktardı.
“Dünyanın dört bir yanından insanlar barışa hazır; iktidar hazır mı?”
Barışa giden yolda Kürt halkının birliğinin önemine değinen Bakırhan, “Erbil’den Amed’e, Mardin’den Kobani’ye kadar bütün Kürtler barışa hazır. Türkiye’nin dört bir yanında halklar, barışa kavuşmayı sabırsızlıkla bekliyor” dedi. “Sokak, toplum, siyaset hazır, dünyanın dört bir yanından insanlar bu çözüme destek veriyor” diyen Bakırhan, iktidarın da barışa hazır olması durumunda “halkların demokratik geleceğini hep birlikte inşa edebileceğiz” mesajını verdi. Bakırhan konuşmasını, “İnançlıyız, kararlıyız. Yüz yıllık defteri kapatabilir, Türkiye’ye barışı getirebiliriz” sözleriyle devam etti.
Bakırhan, 28 Şubat’ın çelişkili mirasına dikkat çekti
Tuncer Bakırhan, 28 Şubat tarihinin Türkiye için taşıdığı çift anlamlı öneme dikkat çekti. Bakırhan, “Bugün, Türkiye tarihine damgasını vuran iki önemli günün haftasındayız: 28 Şubat Darbe Girişimi ve 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatı’nın yıldönümü” dedi.
28 Şubat’ın hem demokrasinin kesintiye uğradığı darbe tarihini hem de Kürt sorununda barış umudunun yeşerdiği Dolmabahçe ruhunu hatırlattığını belirten Bakırhan, “Türkiye 1997’deki gibi darbe kıskacı ile 2015’teki gibi demokrasi ve barış umudu arasında bir tarih yaşadı. Bizim tutumumuz nettir. Biz 1997 darbesine karşı 2015 demokratik çözüm umudundan yanayız” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, “Türkiye’yi darbe-demokrasi sarkacından kurtarmaya hazırız. Demokrasiyi darbe mekaniğinden kurtaralım” çağrısında bulundu. “Ya silah, ya siyaset” diyenleri Dolmabahçe Mutabakatı’nın ruhuna bakmaya davet eden Bakırhan, “O ruh, Sayın Öcalan’ın dediği gibi ‘silahların susması, siyasetin konuşması’ demektir” diye konuştu. Bakırhan, “Gelin, çatışmanın değil, çözümün; korkunun değil, huzurun Türkiye’sini inşa edelim” dedi.
Bakırhan’dan Kanuni Sultan Süleyman hatırlatması
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, konuşmasının devamında Türk-Kürt ilişkilerinin tarihine değinerek önemli mesajlar verdi. “Türk-Kürt ilişkilerinin tarihi, acı deneyimlerle ama aynı zamanda olumlu referanslarla doludur” diyen Bakırhan, 1530’lu yıllara dikkat çekti.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kürtlerle yapılan anlaşmayı hatırlatan Bakırhan, “Farklı kaynaklarda ‘Diyarbakır Eyaleti Kanunname’ veya ‘Kürdistan Kanunnamesi’ şeklinde de geçiyor. Bu kanunname, devlet arşivlerinde duruyor” dedi. Bakırhan, Kanuni’nin bu anlaşma için “Yüce Allah’ın birliğine yemin ederim ki, Kürdistan beyleri ile akdettiğim bu anlaşmayı hiçbir şekilde ihlal etmeyeceğim” sözlerini aktardı.
Bakırhan, “Biz bu tarihsel ortaklıkların kıymetini biliyoruz. O yüzden diyoruz ki, dua ile başlayan süreçler, beddua ile bitmemeli” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Köküne küs ağaç yeşermez” sözünü hatırlatan Bakırhan, “Buyurun bu ülkeyi yeniden yeşertmek için tarihimizle barışalım, ortak paydalarda buluşalım” çağrısında bulundu.
“1921 Anayasası kimliklere saygı duyuyordu, 1924’te bu kalktı”
Bakırhan konuşmasında 1921 Anayasası’na da değindi. Bu anayasanın Türkiye tarihinde yerinden yönetimi esas alan tek anayasa olduğunu söyleyen Bakırhan, “Özellikle Kürtlerin ve diğer halkların kimliklerine, dillerine ve yerel yönetimlerine saygı gösteren bir anlayış içeriyordu” dedi. 1924’te bu anlayışın ortadan kaldırıldığını belirten Bakırhan, “Kürt sorununda bastırma-direniş ikileminin kapıları açıldı. Aşırı merkeziyetçi anlayışla demokrasi, darbe mekaniğinin tornasına yerleştirildi” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin kurucu iradesinin mirasına sahip çıkanlara seslenen Bakırhan, “Madem kuruluş sürecinin iradesine sahip çıkıyorsunuz o halde neden 1921 Anayasasını görmezden geliyorsunuz? Neden Türk-Kürt ilişkilerini içeren 1920 ruhunu hiçe sayıyorsunuz?” sorularını yöneltti.
Abdullah Öcalan’ın önümüzdeki günlerde yapacağı çağrının, tarihin barışa dönük yüzünü canlandıracak önemli bir adım olacağını belirten Bakırhan, “Bu tarihi çağrı hepimize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Biz bu sorumluluğumuzu sırtımızda, omuzlarımızda taşımaya hazırız” dedi.
Bakırhan konuşmasını, “Dünya değişiyor, Ortadoğu değişiyor, yaşam değişiyor. Gelin hep birlikte değişelim, rotamız demokrasi, rehberimiz barış olsun” sözleriyle tamamladı.
