Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Tolga Şirin, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İmamoğlu’na yakın isimlere başlatılan operasyonun ardından karşılaştığımız anayasa ihlallerini yazdı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Şirin, 5 anayasa ihlalini sıraladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart Çarşamba günü gözaltına alındı.
İmamoğlu’na iki farklı suçlama yöneltiliyor: Yolsuzluk ve kent uzlaşısı. Yolsuzluk soruşturmasının ayağı, “CHP’de para sayma görüntüleri”ne dayanıyor.
Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından gözaltı kararı verildi. Ayrıca İmamoğlu’na “suç örgütü lideri” de denildi.
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başta öğrenciler olmak üzere Türkiye’nin pek çok ilinde yurttaşlar sokağa çıktı.
- Saraçhane’de ikinci gün: Özgür Özel’den sokak, halktan “Tayyip istifa” çağrısı
- Özgür Özel’den polise: “Bir daha biber gazı sıktığınızı görmeyeceğim”
Peki İmamoğlu operasyonu Anayasa’ya uygun mu? Anayasa hukukçusu, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Şirin, bu iki gün içerisinde karşı karşıya kalınan anayasa ihlallerini sıraladı. İşte o ihlaller:
- Sosyal medyada bant genişliğini daraltma şeklindeki müdahalenin nitelikli bir kanuni dayanağı yok. Bu durum, yurttaşların ifade özgürlüğünü ihlal eder.
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ekrem İmamoğlu’nu “suç örgütü lideri” olarak tanımlayan peşin hüküm biçimindeki basın duyurusu, masumiyet karinesine bir müdahaledir. Bu ihlal iddiasını ileri sürebilecek etkili bir hukuk yolu yok. Bu eksiklik, adil yargılanma hakkı özelinde etkili başvuru hakkını ihlal eder.
- Gizli yürütülen soruşturmada olağan gazetecilik faaliyetleriyle elde edilmesi güç veriler bir “şiddetli basın kampanyası” (adverse press campaign) yaratacak biçimde kullanılıyor. Bu durum, koşulların ağırlığına göre masumiyet karinesini ihlal eder.
- Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğüne, şiddete karışan veya karışmayan kişiler arasında ayrım yapılmaksızın zamandan ve mekândan azade biçimde kategorik yasaklamalar getiriliyor. Bu ölçüsüz durum toplanma özgürlüğünü ihlal eder.
- Gözaltı tedbirinin sona ermesinden sonra AYM, 141 yolunun tüketilmesini bekliyor fakat (gözaltı özelinde) tutmanın hukukiliği açısından İHAM aynı görüşte değil. Bu bağlamda da bir ihlal olasılığı mevcut.
