Gazeteci Hakkı Özdal, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonu değerlendirdi. Özdal, operasyonun 31 Mart Yerel Seçimleri’nin intikamı olduğunu belirtti. İktidarın hedefinin İmamoğlu’nu “siyaseten bitirmek” olduğunu söyleyen Özdal, beklenenin aksine güçlü bir toplumsal tepkiyle karşılaşıldığını vurguladı.
Gazeteci Hakkı Özdal, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonu, “31 Mart’ın intikamı ve geri çevirme hamlesi” olarak değerlendirdi. Özdal, iktidarın amacının İmamoğlu’nu bir cumhurbaşkanı adayı olarak devre dışı bırakmak olduğunu belirtti.
“Operasyon 31 Mart yenilgisiyle başladı”
Özdal, son siyasi gelişmeleri değerlendirirken operasyonun geçen yıl yapılan 31 Mart Yerel Seçimleri’yle başlayan bir sürecin sonucu olduğunu vurguladı, “Bir yıl önce 31 Mart’taki yerel seçimlerde başlamış bir süreç esasen. O gün, o akşam, o yenilgiden sonra planlamalar başlamıştır” dedi.
Özdal, operasyonun sadece duyguya dayalı bir intikam olmadığını söyledi, “31 Mart’ta kaybedilmiş siyasi mevzilerin cebren, zor yoluyla geri alınmasına dönük bir operasyon” diye konuştu.
Operasyon öncesi Trump-Erdoğan görüşmesi
Hakkı Özdal, uluslararası konjonktürün de operasyonda rol oynadığını iddia etti.
İddiaları güçlendiren bir unsur olarak, 16 Mart’ta Trump ile Erdoğan arasında yapılan telefon görüşmesine dikkat çekti, “Diploma harekatından iki gün önce, savcılık operasyonundan üç gün önceye tekabül ediyor” diyerek zamanlamanın tesadüf olmadığını öne sürdü.
“İktidarın hedefi İmamoğlu’nu siyaseten bitirmek”
Özdal, iktidarın asıl amacının İmamoğlu’nun politik bir aktör olarak ortadan kalkması olduğunu savundu, “Ekrem İmamoğlu’nun cezaevine girmesi, adının yolsuzlukla, akçeli işlerle lekelenmesi ve şaibeli bir isim haline gelmesi” hedeflendiğini söyledi.
İktidarın planlarını şöyle özetledi:
“Çok sayıda belediye bürokratını, Ekrem İmamoğlu’nun çalışma arkadaşlarını tutukladılar. Bu, CHP içinde özgül yanları olan bir odak haline gelen İmamoğlu ekibinin toptan saha dışına süpürülmesi anlamına geliyor.”
Beklenmeyen tepki: “Cin şişeden çıktı”
Özdal, iktidarın hesap edemediği bir tepkiyle karşılaştığını belirtti, “Akıllarındaki cin bu yolla şişeden çıktı ama aynı esnada macun da tüpten çıktı” benzetmesini yaptı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Z kuşağının öncülük ettiği toplumsal tepkinin iktidarı şaşırttığını vurguladı, “Beklemedikleri bir toplumsal tepki, dirençli, günlere yayılmış, yaygınlaşan ve konuyu sadece İmamoğlu’nun tutuklanması meselesinin dışına taşıyıp, ekonomik sorunlar, demokratik sorunları da içine katarak, neredeyse bir rejim karşıtı gösteriler silsilesine dönüşen bir toplumsal tepki ile karşılaştılar” dedi.
Ekonomi tepkiyi kaldıramaz
Hakkı Özdal, Türkiye’nin 2013’ten farklı olarak bu gösterileri kaldırabilecek ekonomik güce sahip olmadığını savundu, “26 milyar dolar sattılar 3 günde. Borsa yüzde 8 kaybetti. 2000 krizindeki kadar ağır bir kayıp yaşadı bankacılık hisseleri” şeklinde ekonomik verileri sıraladı.
Kürt seçmenin tutumu
Özdal, iktidarın Kürt seçmenin operasyona kayıtsız kalacağını düşündüğünü ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi, “Kürt halkı oldukça gelişkin bir politik kimliğe sahip. Şu anda yaşanmakta olanların kendilerine süreç olarak önlerine konan hazırlığın ne kadar dayanıksız, ne kadar güvenilmez olduğunun bir kanıtı olarak görüyorlar” dedi.
