Berk Esen ile Kritik’in bu haftaki bölümünde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan ve gençlerin öncülüğünde gelişen protestoları değerlendirerek, “CHP ilk kez sokağın dilini yakaladı” dedi. Otoriterleşme için “Rusya’dan bir durak önceyiz” uyarısı yaptı.
Siyaset bilimci Doç. Dr. Berk Esen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestoları değerlendirirken, bu sürecin yalnızca CHP’nin değil, toplumun da bir kırılma anı olduğunu vurguladı.
“Cumhuriyet Halk Partisi kendini sokaktan çektiği için eleştirilirdi ama bu kez sokağın itmesiyle birlikte harekete geçtiler” diyen Esen’e göre, CHP’nin liderliğiyle halkın tepkisi birbirini besledi. Esen, “Yargı darbesi karşısında toplumsal öfke çok yüksekti. Parti de beklediğinden daha büyük bir baskıyla karşı karşıya kalınca sert tepki verdi” dedi.
“Dayanışma sandığı büyük bir başarı”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in liderlik performansını da dikkat çekici bulan ve ön seçim kararının doğru bir hamle olduğunu belirten Esen, “Dayanışma sandığı kararı perşembe günü alındı ve pazar günü 16 milyona yakın insan oy kullandı. Bu, olağanüstü bir mobilizasyon başarısıdır” ifadelerini kullandı.
Esen’e göre bu tepki sadece CHP’nin değil, Türkiye’deki siyasi düzenin gidişatına karşı verilen yaygın bir yanıt.
Gençler otoriter rejimden çıkışın yolunu açabilir mi?
Türkiye’deki gençlerin “apolitik” olduğu yönündeki yorumları reddeden Esen, “Ben hiçbir zaman gençlerin apolitik olduğunu düşünmedim. Aksine, şimdi artık baskılar ve ekonomik krizle birlikte gençlerin apolitik olma lüksü yok” dedi. Gençlerin politik kimliğinin önceki kuşaklardan farklılaştığını belirten Esen, “İdeolojik etiketler üzerinden değil, gidişata tepki üzerinden hareket ediyorlar. Bu da onları hem bağımsız hem etkili kılıyor” yorumunu yaptı.
“Bu kuşak sokağa çıktı, bedel ödüyor”
Esen, özel üniversitelerden devlet üniversitelerine kadar birçok kampüste yaşanan protestoların, gençliğin nasıl bir potansiyel taşıdığını ortaya koyduğunu söyledi. Esen, “Şu an özellikle Türkiye’de batı şehirlerinde yaşayan üniversite gençliği hepimizin bu otoriter rejimden çıkması için sokağa çıkmış durumda ve ağır bedeller ödüyor. Saygıyla eğiliyorum önlerinde” diyerek gençliğe duyduğu hayranlığı dile getirdi.
“Türkiye Rusya’ya benzemez ama tehdit büyük”
Türkiye’nin otoriterleşme sürecini Rusya ile karşılaştıran Esen, “Türkiye’nin zengin yeraltı kaynakları yok, siyasi rekabet ve parlamento geleneği var. Rusya gibi kapalı bir rejime savrulması zaman alır ama şu an adım adım o yöne ilerliyoruz” uyarısında bulundu. “Bu mücadele çökerse, Rusya olmasak da Rusya’dan bir iki durak önceki noktaya varırız” diyen Esen, sürecin yönünü toplumsal tepkinin belirleyeceğini vurguladı.
