CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Saraçhane’de gözaltına alınan gençlerin işkenceye maruz kaldığını, elinde sorgu tutanakları ve polis ifadeleri bulunduğunu belirterek, genç bir üniversiteli kadının taciz ve işkenceye uğradığını açıkça beyan ettiğini söyledi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla beraber tırmanan eylemlerde öğrenciler başta olmak üzere ülke çapında güvenlik güçleri gözaltı işlemlerini uyguluyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sosyal medya hesabı X’ten paylaştığı videoda, Saraçhane’de gözaltına alınan gençlerin işkenceye maruz kaldığını söyledi. Genç bir üniversiteli kadının taciz ve işkenceye uğradığını açıkça beyan ettiğini de aktaran Tanrıkulu, ifade tutanaklarını da paylaştı.
Tanrıkulu, gözaltında yaşananların Sulh Ceza Hakimliği’nde de dile getirildiğini ancak mahkemenin bu iddiaları görmezden geldiğini iddia etti.
“Tacize uğradım, korkudan altıma kaçırdım”
Belgelere göre genç kadın, emniyet ifadesinde şunları söyledi:
“Herhangi bir kamu malına ve görevli polis kuvvetlerine yönelik mukavemetim olmadı. Yakalanmam yapılırken çok sert müdahaleye maruz kaldım. Saçımdan çekildim yerde sürüklendim, kelepçe takmaya götürülürken seni dövmeyeceğim tamam deyip ambulansın arkasına götürdü. Sakallı, bıyıklı, renkli gözlü ve uzun boylu (1.85-1.90) boylarında olan erkek polis ‘Senin göğüslerin mi var’ diyerek göğüslerime dokundu. O sırada korku ve baskıdan dolayı altıma kaçırdım. Elbisem hâlâ idrar içinde. Daha sonra bir kadın polis geldi ve bana zorbalık ve tacizde bulunan polise, ‘Tamam, yeter, yapma artık’ diyerek beni onun elinden aldı.”
Daha sonra başı kapalı, kırmızı yelekli bir kadın polisin kendisini ters kelepçe ile yere yatırdığını söyleyen kadın, “Erkek polis ayağıyla başıma bastırdı. Aldığım doktor raporunda, sol başımda ödem ve şişlik olduğu belirtilmiştir. Kadın polis tarafından gözaltı aracına bindirildim. Kadın polis bana ‘Piç’ diyerek hakaret etti” dedi.
- Ekrem İmamoğlu’na düzenlenen operasyonla ilgili tüm haberlerimizi buradan okuyabilirsiniz.
- Ekrem İmamoğlu’na düzenlenen operasyonla ilgili tüm videolarımızı buradan izleyebilirsiniz.
“Ambulansta kelepçem çıkarıldı”
Bileklerine uygulanan aşırı baskı nedeniyle kelepçenin çıkarılmadığını anlatan genç kadın, emniyet ifadesinde şunları söyledi:
“Gözaltı aracında beklerken, kelepçenin çok sıkı olmasından dolayı çıkarılmasını istedim. Güvenlik Şube’den başka bir görevli komiser elime baktığında, ‘Of, senin eline ne yapmışlar?’ dedi. Daha sonra kesici bir alet aradılar. Ancak bileklerime uygulanan aşırı baskı nedeniyle kelepçeyi çıkaramadılar. Bu yüzden gözaltı aracından indirilip yakındaki bir ambulansa götürüldüm. Ambulansta kelepçem çıkarıldı. Ellerim şiştiği ve morardığı için tekrar kelepçe takılmadan gözaltı aracına bindirildim.
Akabinde sağlık kontrolüne giderken, turuncu saçlı bir kadın polis memuruna, erkek polisler tarafından tacize uğrayabileceğimi söyledim. Turuncu saçlı polis, ‘Kesinlikle bunu ifadende söylemen gerekiyor’ dedi. Ancak ilk sağlık muayenesine giderken, aynı kadın polis, ‘Eğer buradan hızla çıkıp işlemlerin çabuk bitmesini istiyorsanız, bizi uğraştırmayın’ dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Arkadaşım ve ben aynı anda, aynı sağlık doktoruna girdik ve yanımızda turuncu saçlı polis vardı. Bize sadece hemen ifade verip çıkacağımız söylendiği için korktum ve ilk sağlık muayenesinde darp edildiğimi söylemedim. Doktor da muayene etmedi. Daha sonra tekrar gözaltı aracına bindirilerek emniyete götürüldük.”
“Yargı makamları sessiz kaldı”
Konuyla ilgili Adalet Bakanlığı’na seslenen Tanrıkulu, “İşkence yoktur diyorsunuz. Ancak bizzat kendi görgüm ve elimdeki belgelerle ortaya koyuyorum ki, gözaltına alınan gençlere işkence yapılmıştır. Üstelik bunun gizlenmesi için kolluk, savcılık ve yargı makamları sessiz kalmıştır” dedi.
Sezgin Tanrıkulu X hesabından şunları söyledi:
“Saraçhane’de gözaltına alınan gençlere feci şekilde işkence yapıldığını paylaşmıştım. Elimde sorgu tutanağı ve polis ifadesi var. Genç bir üniversiteli kadın yurttaşımız, kendisine nasıl tacizde bulunulduğunu, nasıl işkenceye uğradığını açık biçimde kendi beyanlarıyla ortaya koymuş.
“Kendim gördüm, işkence yapıldı”
Sonra Sulh Ceza Hakimliği’nde beyanlarını tekrar etmiş, avukat meslektaşımız da tüm bu yaşananları zapta geçirmiş. Sulh Ceza Hakimi’nin ne yapması lazım? Aynı anda suç duyurusunda bulunması lazım ama görmezden gelmiş ve başka kararlar vermiş.
Adalet Bakanı’na Meclis’ten sesleniyorum; ‘İşkence yoktur’ diyorsunuz. Bizzat kendi görgüm, gözaltına alınan gençlere, gözaltı sırasında ve sonrasında İstanbul’da işkence yapılmıştır ve bunun gizlenmesi için de kolluk makamları da, savcılık makamları da, yargı makamları da sessiz kalmıştır; üstünü örtmeye çalışmıştır. İfadeyi de videoyla beraber paylaşıyorum; gencimizin ismi bende saklı.”
