Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve BÜMED işbirliğiyle düzenlenen etkinlikte, demokratik ve katılımcı üniversite yönetimi konuşuldu. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen programda konuşmacılar, üniversite özerkliğinin ve akademik özgürlüğün önemini vurguladı.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) işbirliğiyle “Değişim Arifesinde Üniversite Buluşması” gerçekleşti. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen etkinliğe akademisyenler, öğrenciler, mezunlar ve üniversite çalışanları yoğun ilgi gösterdi.
Program, Prof. Dr. Betül Tanbay’ın sunumuyla başladı. Açılış konuşmasını Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Kafadar yaptı. Kafadar, son dönemde akademik özgürlüklere yönelik saldırıların arttığını belirtti. Öğrenci eylemlerine değinen Kafadar, “İyi ki varsınız çocuklar. Sizler için her gün düşündüklerimi gözden geçirmeye razıyım” dedi.
“Muhalefetin söylem ve eylemleri kriminalize ediliyor”
Kafadar, Türkiye’nin özgürlükler açısından bazı alanlarda ilerlediğini ancak bazı yönlerden gerilediğini anlattı, “Kürt kimliğiyle ilgili meselelerin nispeten rahatça konuşulabilmesi ilerlemedir. Ancak muhalefetin söylem ve eylemlerinin kriminalize edilmesi hiç iyi değil” değerlendirmesini yaptı.
Kafadar’dan sonra İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu kürsüye çıktı. Kaboğlu demokrasinin dört katmanda var olduğunu vurguladı, “Ulusal demokrasi, yerel yönetimler, meslek kuruluşları ve üniversiteler demokrasinin ayaklarıdır” dedi.
Prof. Dr. Cemal Kafadar "Değişim Arifesinde Üniversite" etkinliğinde konuştu:
— Medyascope (@medyascope) May 16, 2025
"Türkiye'de bilim ve düşünce hayatına en çok zarar veren şey, iktidarlar eliyle kurumların özerkliğinin baltalanması olmuştur"
"Bilim insanlarının, bilimsel özgürlüklerinin ellerinden alınmasına karşı… pic.twitter.com/gB9MbzG0Pw
“Z kuşağı iyi ki var, yapacaklar onlar”
Kaboğlu, konuşmasında merkezi yönetimin meslek kuruluşlarına ve belediyelere yönelik baskılarını eleştirdi. Barolar hakkında açılan davalardan da söz eden Kaboğlu, “Onları Vatan’dan Çağlayan’a, Çağlayan’dan Silivri’ye ziyaret ettik. Bundan böyle de yanlarında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Kaboğlu, üniversitelere ilişkin “İki yüz yıllık özgürlük mücadelemizde, haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. En başta Z kuşağı gençliğimiz. İyi ki varlar, yapacaklar onlar” dedi.
“Üniversite bilim, demokrasi ve özerklik sacayağına dayanır”
Açılış konuşmalarından sonra “Yükseköğretimi Yeniden Yapılandırmak” başlıklı panel gerçekleşti. Panelde İbrahim Kaboğlu, Dr. Zeliha Hacımuratlar Sevinç, Prof. Dr. Raşit Tükel ve Prof. Dr. Taner Bilgiç konuştu.
Kaboğlu, “Üniversite bilim, demokrasi ve özerklik sacayağına dayanır. Bu sacayağını besleyecek özgürlükçü bir anayasa şarttır” diyerek Anayasa’nın önemini vurguladı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Dr. Zeliha Hacımuratlar Sevinç, 2016’da OHAL KHK’sıyla öğretim üyelerinin rektör seçimindeki rolünün kaldırıldığını anlattı, “2024’te Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeleri iptal etti. Yasama organı, katılımcı bir düzenlemeyi gecikmeden yapmalıdır” dedi.
“Üniversitede tüm bileşenlerin katılımı sağlanmalı”
Prof. Dr. Raşit Tükel, üniversitedeki tüm bileşenlerin yönetime katılmasının önemini vurguladı. “Üniversite yönetim modeli sadece akademisyenlerle sınırlı olmamalı, tüm bileşenleri kapsamalıdır” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Taner Bilgiç, rektör belirleme süreçlerinde şeffaflık ve denetlenebilirliğin altını çizdi. “Meclisteki tüm partiler bir araya gelerek 4 Haziran’dan önce rektör belirleme usulünü düzenleyen bir kanun teklifi verebilir” önerisinde bulundu.
“Geri adım atmayacağız”
İlk panelin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nuri Aslan konuşma yaptı. Aslan, “Demokrasi ve hukuk adına endişe verici bir dönemden geçiyoruz. Boğaziçi Üniversitesi gibi kurumların itibarını koruyanların mücadelesi ilham veriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Aslan, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından üniversitelerden yükselen sesin, değişim iradesinin göstergesi olduğunu söyledi, “Biz korkmuyoruz, geri adım atmıyoruz; iyiliği ve umudu savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İBB Başkanvekili Nuri Aslan "Değişim Arifesinde Üniversite" etkinliğinde konuştu:
— Medyascope (@medyascope) May 16, 2025
"Bu ülkede her zaman babayiğitler vardır. Hiç korkum yok"
"Feyzimizi Deniz Gezmişlerden aldık, kahraman akademisyenlerden, öğrencilerden aldık. Hiç korkum yok"@goksugoksel pic.twitter.com/Pv0NDSgk3d
“Bileşenlerin katılımı özgürlüklerin teminatıdır”
Gazeteci Murat Sabuncu’nun yönettiği ikinci panele, Prof. Dr. Cem Ersoy, Filiz Demircan, Naz Şen, Ece Su Sevil ve Serra Ulusoy katıldı.
Prof. Dr. Cem Ersoy, üniversite yönetiminin tüm bileşenlerin katılımıyla şekillenmesi gerektiğini belirtti, “Siyasal atamalar bilimsel özgürlüğü yok ederken, katılımcı yönetim başarıyı artırır” dedi.
Öğrenci temsilcisi Naz Şen, öğrencilerin karar alma süreçlerinden dışlandığını belirtti, “Özgür ve eşitlikçi bir kampüs ortamı istiyoruz” talebini dile getirdi.
“İdari personel kurumun hafızasıdır”
Filiz Demircan, idari personelin üniversitenin işleyişindeki rolüne dikkat çekti, “İdari personelin emeği görünmez emektir, ancak üniversitelerin işleyişinde kilit rol oynarız” dedi.
BÜMED temsilcisi Serra Ulusoy, “Üniversitelerin gerçek sahipleri mezunlardır. Mezun derneklerinin görevi değerleri korumak ve geleceğe aktarmaktır” diye konuştu.
Lise öğrencisi Ece Su Sevil, eğitimde özgürlüklerin kısıtlandığını ve gençlerin gelecek kaygısı yaşadığını vurguladı. Sevil, diplomalı işsizliğin artmasıyla gençlerde umutsuzluğun derinleştiğini belirtti.
