Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ozan Sağsöz yazdı: “Devrümde olanı defter itdüm”

Geçen yazıda Aşıkpaşazade Tarihi ile Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde bulunan rüya motifi üzerinden benzerliklere değinmiştim. Bu hafta yine iki metin üzerinden tarih yazımı bağlamında başka bir noktayayı ele alacağım.  Aşıkpaşazade, Tarih’inin ilk satırlarını, Osmanlılar’ın soyuna değil, kendi soyunu anlatmaya ayırarak başlar. “Ey aziz insan! Ben fakir, Şeyh Yahya’nın oğlu Derviş Ahmed Âşıki’yim. Şeyh Yahya da, yüce […]

Ozan Sağsöz yazdı: “Deryada niçe bin ademi balık yudub halas olmamıştır”

Tarihi metinler de arkeolojik alanlar gibi farklı katmanlardan oluşurlar. Metnin cesameti arttıkça katmanların sayısı da o nispette artar. Troya kazısının katmanları gibi metinlerde de birbiri üstüne inşa edilmiş iç içe geçmiş konular olur. Osmanlı entelektüel tarihine baktığımızda Seyahatname’nin bu nitelikleri taşıyan bir metin olduğunu görebiliriz. Her ne kadar daha önce Seyahatname bu tarz metin arkeolojisine […]

Ozan Sağsöz yazdı: Dünyâmız bir âsûde dünyâ iken

Türkiye’de bilgiyle ilişkimiz genelde araçsaldır. Bilgiyi sadece kendisi için yani edindikten sonrasında bize götüreceği yeni yerler ve yeni düşünceler için istemiyoruz. Belki arada isteyenler vardır. Sözüm onlara değil. Araçsal bilgi mevzi kazandırır. Mevzide ilerledikçe yeni araçlara ihtiyacınız olur öncekileri ise bir kenara bırakırsınız. Mevzi bilgi sloganlara gömülür çoğunlukla, ne söylediğinizden çok nasıl söylediğiniz önemlidir. Tarih, […]

Ozan Sağsöz yazdı: “Haşa minessamiin pîrsiz ve nursuz adamlardır”

*Haşa minessamiin: Sözüm meclisten dışarı, haşa huzurdan Pîr, Farsça “ihtiyar, ak saçlı, tecrübeli kimse” manasına gelirken şeyh ise aynı anlamda Arapça bir kelimedir. Tasavvufun ortaya çıkmasıyla beraber bu düşüncenin/yaşayışın aktarımı da bir gelenek içinde hoca-talebe ilişkisine benzer bir şekilde devam etmiştir.  Bu manada pîr, tasavvufta saliklere, manevi yolculuklarında rehberlik eden mürşid, velî ve şeyh ile […]